- Kripto… Türk Dil Kurumu’na göre, “Siyasi inancını gizleyen kimse” demek…
- Adalet Bakanı Gül, “Kripto örgüt, mücadelenin sulanmasını istiyor” dedi…
- Peki bir ‘kripto FETÖ’cü ne yapar, nasıl davranır, nasıl düşünür, nasıl sızar?


1 - ‘Kripto FETÖ’cüyü nasıl tanırsınız? Adalet Bakanı Abdulhamit Gül dün, “Bu kripto örgüt mücadelenin sulanması için her türlü çabayı, binlerce masum insanın yaftalanmasını da göze almıştır” dedi ve aklıma bu soru geldi…

Kripto, Türk Dil Kurumu’na göre: “Siyasi inancını gizleyen kimse.”

Sözcü yazarı Soner Yalçın


Anlatalım...

Duruşmalar sürüyordu...

Tutuklu hakim Hikmet Şen


14 Şubat 2011’de yapılan Odatv operasyonunun ardından mahkeme süreci başlamıştı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki  bir duruşma duruşmalarından birinde mahkeme arası verildiğinde Hakim Hikmet Şen, gazeteci Soner Yalçın’a seslendi. Elinde Yalçın’ın hapiste yazdığı Samizdat kitabı vardı. “Kitabı benim için imzalar mısınız” dedi. Soner Yalçın ise “Siz beni yargılayan hakimsiniz, imzalarsam yanlış anlaşılır” diye yanıt verdi ve kitabı imzalamadı. Tüm sanıklar Silivri Cezaevi’ne götürülürken ana konu buydu. Cezaevi yolunda, Odatv davasında yargılanan polis şefi Hanefi Avcı ‘ezber bozdu’! Nasıl mı? Cezaevi aracında  yaşanan diyalog şöyleydi:

Soner Yalçın: Demek hakimlerin hepsi Fethullahçı değil. Baksanıza bana kitap imzalatmak istedi.

Hanefi Avcı: Tam tersine. Onları tanırım. Eğer Fethullahçı olmasaydı, buna cesaret bile edemezdi.

27 Aralık 2012’de Soner Yalçın’ın tahliyesi aylar sonra gerçekleşirken aleyhte oyu olan tek hakim Hikmet Şen’di. Yani... ‘Dost’ görünümlü Hakim Hikmet Şen aslında FETÖ’cülüğünü gizlemek için böyle davranmıştı. Sonra ne mi oldu? Aynı zamanda şike kumpasının da hakimi olan Şen, 30 Mart 2018’de Bursa’da tutuklandı. Bitmedi...

ByLock yüklenmeyen örgüt üyeleri


2 - Örneğin... Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 29 Nisan 2018’de, FETÖ’nün mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, örgüt imamlarıyla ankesörlü telefonlarla irtibat kurdukları tespit edilince deşifre olan Düzce İl Jandarma eski Komutanı Kıdemli Albay Yılmaz Ö. ve emekli Yarbay Yaşar K. hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, her iki şüphelinin itiraflarına yer verilirken, FETÖ’nün TSK içerisindeki kripto yapılanmasına nasıl ulaşıldığı da detaylı şekilde anlatıldı: “Örgütün Mahrem İmamlar kategorisinde ele aldığı TSK bünyesine sızmış mensuplarının çok az kısmına kriptolu haberleşme programı Bylock yüklediği, geri kalan mensuplarıyla özellikle geçmiş yıllarda kullandıkları bir sistem olan kontörlü, ankesörlü telefonlar ile haberleştiklerinin tespit edildiği... Örgütün iletişim yöntemleri ile sözde imam düzeyinde sorumlu olan şahısların sadece kod isimlerinin tespit edilebildiği.... Bu şahısların telefon numaralarını ve açık kimlik bilgilerini bilmedikleri, genellikle ayda veya iki ayda bir kez iletişime geçilerek buluşmalar ve toplantıların gerçekleştirildiği...”



Yani... Çok sayıda askerin ByLock’u yok!

Kamufle olmak için Atatürkçü dahi oluyorlar!


3 - Raporun başlığı: “FETÖ silahlı terör örgütü Emniyet mahrem yapılanması”... 382 sayfa...Sayfa 294’ün başlığı: Diğer Oluşumların İçine Sızma Faaliyeti (Renklendirme): “… Yapılan operasyonlar ve adli soruşturmalar ile örgütün çözülmesi neticesinde... Kamufle olarak kuvvet kazanmak, yeniden devlet kurumlarına sızmak ve ayrıca sosyal medyada provokasyonlar üreterek mevcut hükümete karşı halk ayaklanması vb. huzursuzluklar yaratmak için geliştirdikleri bir yöntem...

Hem kamu kurumu, hem günlük yaşam hem de sosyal medya içerisinde denendiği, ele geçirilen dokümanlardan da anlaşılmaktadır.”

MUHALİFLERİN İÇİNDE

FETÖ’nün iktidara karşı olan muhalifler, hükümet yanlısı gruplar, tüm muhalif parti grupları, diğer dini cemaatler, farklı dini mezhep grupları, ulusalcı, Atatürkçü düşünceye sahip gruplar, diğer terör örgütleri içindeki gruplara girdiği tespit edilmiş. Örneğin...

Bir FETÖ’cünün yazışmalarını ve emniyetin tespitinin okuyalım:

AİLESİ DE RENKLENSİN

En çok tartışılan yönlerimizden birisi iyi birimlerde hep bizim arkadaşlarımızın olması. Bunu aynen devam ettirmeliyiz ama renklenerek… (Arkadaşımız aşırı solcu - ülkücü veyahut beynamaz vs. olabilir.

Keza tarz değişikliği de yapmalı, ailesi de bu şekilde renklenebilir)’ şeklinde talimatla örgüt mensuplarına; bir yandan ailelerinin de ‘renklenme’ sürecine dahil edilmesinin tavsiye edildiği, diğer taraftan emniyet teşkilatında iyi birimlerdeki eski mevcudiyetlerini renklenmek suretiyle devam ettirmeleri gerektiğinin tavsiye edildiği görülmektedir.”

‘Kripto’... Siyasi inancını saklayanlara devam edelim

‘Kriptolar’ sayısal anlamda kodlanıyor


4 - Emniyet raporundaki dikkat çekici bölümlerden biri de şöyle:

“Renklenmiş örgüt üyelerinin her birimde mutlaka olması gerektiği ve yüzdelik şekilde dağıtıldığı, renklenecek örgüt üyelerinin ‘Sayısal’ olarak kodladıkları üst seviyeden olması gerektiği… Eşlerin açık/kapalı olmasının etken olduğu, birinci dereceden akrabası farklı görüşte olan örgüt üyelerinin bu iş için daha uygun olduğu…vb. talimatlar verildiği gözlemlenmiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaveri Ali Yazıcı da ‘kripto’ çıkmıştı.


Bir FETÖ’cü şöyle diyor: “... Renklendiği söylenen bazı öğrencilere baktığımızda hem yanlış öğrencinin tespit edildiğini hem de yanlış renklendiğini gözlemledik. Ekte kısa bir dosya var bir bakılsa uygunsa umumileşebilir, ekleme çıkarma yapılabilir... Neler renktir? Tarikatlar (Nakşi, Kadiri, Halveti), cemaatler (Nur, Erenköy, Çarşamba, İslamoğlu), AKP ve partiler...”

Emniyet, bu yazışmayı şöyle yorumluyor:

“...Nakşi, Kadri, Halveti, Nur cemaatleri, Erenköy, Çarşamba, İslamoğlu cemaati vb. diğer dini cemaatlere mensup gibi görünme konusunda talimat verildiği tespit edilmiştir.

Yine, örgüt mensuplarının renklendikleri yerlerden elde ettikleri bilgileri örgüte getirip getirmediğinin takibi ile örgütün, diğer grupların içinde de bilgiyi öğrenip taşıma ve sızdırma faaliyetlerini devam ettirmeye çalıştığı görülmüştür.”