Zaten duymuşsunuzdur ama ben bir kez daha tekrarlayacağım: Koronavirüs erkekleri kadınlardan daha çok vuruyor.
Koronavirüs açısından erkek olmak da yaşlı olmak kadar büyük bir risk faktörü. Bugüne kadar Çin’de, İngiltere’de ABD’de, hatta Türkiye’de yayınlanan bütün bilimsel makalelerde şu üç tespit ortaktı:
* Koronavirüsün bulaşması açısından kadın ve erkekler arasında fark yok.
* Ancak, korona türü virüsler (SARS, MERS ve Covid 19) erkeklerde daha fazla hastalık gelişmesine neden oluyor. Mesela Çin’de bir kadın hastaya karşı tam 2 erkek hasta vardı. İngiltere’de acil servise kaldırılan hastaların yüzde 70’i erkekti. New York hastanelerinde ise araştırma konusu olan 4 bin hastanın yüzde 62’si erkekti.
* Korona nedeniyle ölenlerin de çoğu erkek. Erkek nüfusu içinde ölüm oranı yüzde 2.8 iken kadınlarda bu oran yüzde 1.7. Çin’de ölenlerin yüzde 75’ini erkekler oluşturuyordu.
Alışkanlıklar açıklamaya yeter mi?
Bu dengesizlik konusunda farklı değerlendirmeler yapılıyor. Birçok bilim adamı, erkeklerin kötü, kadınların iyi alışkanlıklarına dikkat çekiyor.
SİGARA İÇME ALIŞKANLIĞI: Örneğin sigara içme alışkanlığı. Çin’de iki erkekten birinin sigara içtiğine, kadınlarda ise sigara içme oranının yüzde 5’te kaldığına işaret eden bilim adamları sigara içenlerin hücrelerinin virüslere daha duyarlı olduğuna dikkat çekiyor. Ancak bu teoriye ciddi bir itiraz var. California Üniversitesi’nden Hua Linda Cai, Çin’de korona nedeniyle hasta olan insanların sadece yüzde 12.5’inin sigara içtiğine dikkat çekiyordu. Bu oran Çin toplumunda sigara içenlerin oranıyla örtüşmüyordu.
KADINLARDAKİ HİJYEN ALIŞKANLIĞI: Herkesin hemfikir olduğu detay, kadınların hijyen kurallarına daha fazla uymasıydı. Bu teoriye göre el yıkama ve temizlik virüsten korunmanın en etkili yolu olduğundan kadınlar hastalığa daha az yakalanıyor. Ancak bu teoriye de ciddi bir itiraz var: Konumuz virüsün bulaşması değil, hasta etmesi. Virüsün bulaşması açısından kadınlar erkeklerden daha avantajlı değil.
HASTALIKLARIN FAZLALIĞI: Bazı bilim adamları da durumu erkeklerin, koronanın şiddetini artıran obezite, yüksek tansiyon, şeker, kanser, akciğer ve kalp/ damar hastalıklarına yakalanma eğilimlerinin kadınlardan daha yüksek olmasına bağlıyor.
ERKEK VURDUMDUYMAZLIĞI: Bir başka araştırma da erkeklerin kadınlara göre biraz “vurdumduymaz” olduğunu ve hastalık ilerlemeden hastaneye gitmediğine dikkat çekiyor.
BİR İHTİMAL DAHA VAR
Sosyal ve kültürel alışkanlıklar bir yana, asıl bilimsel çalışmalar kadınların erkeklere nazaran “doğal” bir üstünlüğe sahip olduğunu gösteriyor.
Kesin olan bulgu şu: Kadınların bağışıklık sistemleri erkeklerin bağışıklık sistemlerinden daha güçlü. Oxford Üniversitesi’nden bilim insanlarına göre erkeklerle kadınların bağışıklık sisteminde enfeksiyon hastalıklara karşı kadınlar lehine belirgin pozitif sonuçlar yaratan önemli farklılıklar var. En belirgin unsur da kadınların iki, erkeklerin tek X kromozomuna sahip olması. Yine Oxford’dan bilim insanlarının tespitine göre kritik bağışıklık genleri X kromozomunda bulunuyor. Özellikle de koronavirüsler gibi tek iplikli RNA virüslerini tespit eden TLR7 proteiniyle ilgili gen. Haliyle kadınların bağışıklık sisteminde bu protein erkeklerdekinin iki katı kadar sentezlenebiliyor.
Henüz korona için özel bir çalışma yapılmamış ama bazı bilimsel çalışmalar da kadınlarda bulunan cinsiyet hormonları östrojen ve progesteronun da bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dikkat çekiyor.
YÖNETİMDE DE KADINLAR ÖNDE
Korona ile mücadele eden ülkeler arasında en çok Almanya, Tayvan, Yeni Zelenda gibi ülkeler başarılarıyla öne çıktı. Bu ülkelerin ortak özelliği ne biliyor musunuz? Kararları kadınlar veriyor. Üç ülke de kadın liderlerinin zamanında aldığı önlemler sayesinde korona ile mücadelede dünya genelinden pozitif ayrıştılar.
Özetlemek gerekirse, siz bakmayın fiziksel olarak erkeklerin kadınlardan güçlü göründüğüne. Koronavirüs bize bir kez daha gösterdi ki kadının doğası, erkeğinkinden çok daha güçlü ve hayatta kalma, organize olma becerisi daha yüksek.
Anlayacağınız, dünyayı bir kez daha kadınlar kurtaracak.
