Başta sağlık görevlileri olmak üzere yüzlerce çalışan, iş yerinde ya da iş koşullarında Covid-19’a yakalanarak hayatını kaybetti. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 11 Mart’tan 10 Kasım’a kadar en az 368 işçi bu şekilde can verdi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 9 Aralık itibarıyla 216 sağlık görevlisinin aramızdan ayrıldığını açıkladı.

Covid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı sayılması için Türk Tabipleri Birliği’nin ve sendikaların yürüttüğü mücadele sonuç verdi. Bu talep geçen ay TBMM Sağlık Komisyonu’nda oy birliğiyle kabul edildi. Bakan Koca, “Memnuniyet duyarım” diyerek, desteğini belirtti.

Gel gör ki süreç TBMM’de başka, yargıda başka işliyor.

Kargo işçileri ve kuryelerin de örgütlü olduğu DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’nın Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aleyhine açtığı davada devlet, Covid-19’dan kaynaklı ölümleri iş kazası saymamak için elinden geleni yapıyor.

Domuz gribine yakalanan tır sürücüsü


SGK, 7 Mayıs 2020’de 2020/12 sayılı bir genelge çıkardı. Bu genelgede, iş kazası veya meslek hastalığı dışında kalan rahatsızlıkların hastalık sayılması vurgulandı.

Yani, çalışırken Covid-19’a yakalananlar SGK haklarından yararlanamayacaktı.

Nakliyat-İş, genelgenin iptali için Danıştay 10. Dairesi’nde dava açtı.

Dilekçede, iş mevzuatı hatırlatıldı.

İş kazası...

Sosyal Güvenlik Kanunu’na göre sigortalının iş nedeniyle yaşadığı mağduriyet olarak kabul ediliyor.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda, “İş yerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olaydır” diye tarif ediliyor.

İş ve görev gereği bulaşan hastalıklar da meslek hastalığı görülüyor.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2018/5018 esas sayılı dosyasında 15 Nisan 2019 günü aldığı örnek bir karar var. Yüksek mahkeme, bir tır sürücüsünün Ukrayna’da yakalandığı domuz gribinden ölmesini iş kazası diye niteledi.

Nakliyat-İş, dilekçesinde şu görüşü savundu:

“İş yerinde sosyal mesafe kuralına uymayan, maske ve ekipman dağıtmayan, hijyenik ortam sağlamayan işveren özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olacaktır. İş yerinde bulaşan Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılmaması düşünülemez.”

SGK, iş kazası talebine direniyor


SGK, 24 Eylül 2020 günü gönderdiği savunmasında, Covid-19 için “Kendisini ciddi anlamda gizleyen bir virüs çeşididir” diye yazıldı.

SGK’ya göre Covid-19 hakkında bilinenler halen çok sınırlı...

Dolayısıyla “İşçinin Covid-19’a yakalanmasının doğrudan ve her durumda iş kazası ve meslek hastalığı olarak tanımlanmasının bu aşamada doğru olmayacağı düşünülmektedir” denilerek, şöyle devam edildi:

“Kuluçka süresinin uzun olması, hızlı şekilde bulaşıyor olması sebebiyle çalışanın ne zaman, nerede, nasıl, kimden veya hangi sebepten yakalandığının tespiti günümüz teknolojisinde pek mümkün görünmemektedir.”

İşverenlerin yanı sıra işçiler de sorumlu tutularak, “Önlemler sadece işverenlere özgü değildir” denildi.

Virüse yakalanan sağlıkçı çalışanları yönünden her vakanın ayrı değerlendirilmesi ve bu hastalığa, yaptıkları iş yüzünden yakalanıp yakalanmadıklarına SGK’daki denetçiler ve kurulların karar vermesi gerektiği savunuldu.

SGK, virüsten kaynaklı ölümlerin iş kazası ve meslek hastalığı sayılmasına itiraz etti.

Yanıtta, şöyle denildi:

“Covid-19 belirli meslek gruplarına ilişkin bir risk değildir. Bulaş riski yüksek olan ve pandemi kabul edilen Covid-19’un tüm ülke ve tüm dünyada insanların maruz kaldığı bir risk olması sebebiyle meslek hastalığı veya iş kazası olarak kabulü mümkün değildir. Sadece iş yeri ve işverenlerin değil, toplumun tamamı tarafından önlemlerin alınması gereken bir bulaşıcı hastalıktır.”

Sağlık Bakanlığı’nın öncelikli risk grubu gördüğü sağlık çalışanları SGK tarafından salgın tehdidi altında görülmüyor.

Danıştay 10. Dairesi, 7 Ekim’de yürütmenin durdurulmasını reddetti.

Dava devam ediyor.

Tabi, Covid-19’dan kaynaklı iş kazası ve meslek hastalığı niteliğindeki ölümler de...

Sekiz ayda 368 işçi öldü


İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 11 Mart’tan 10 Kasım’a kadar, sekiz ayda Türkiye’de Covid-19’dan en az 368 işçi can verdi.

- 58’i kendi adına çalışıyor, 310’u aylıklı işçi ve memur.

- 141’i sağlık, 90’ı hizmet, 25’i belediye, 20’si tekstil, 17’si güvenlik, 15’i metal, 14’ü taşımacılık ve 10’u konaklama sektöründe çalışıyor.

- 25’i kadın, 343’ü erkek.

- Yaş ortalaması, 51. Çoğunun kronik rahatsızlığı var.

- Yalnızca 34’ü sendikalı.

- 108’i İstanbul’da, 25’i Ankara’da, 21’i Diyarbakır’da, 17’si Kayseri’de, 16’sı İzmir’de, 15’i Kocaeli’nde, 13’ü Gaziantep’te, 10’ar işçi de Bursa ve Konya’da öldü.