Amerika ve İran birbirine girdi. Olan Türkiye’ye oldu. Petroldeki her 10 dolarlık artış ülkenin enerji faturasına 4 milyar dolar eklemek demek. Petrol fiyatlarındaki artış doğalgazı da tetikleyecek!

Anlayacağınız şimdiden Türkiye’ye 8 milyar dolar kilitlediler! Savaş olmasa bu sefer de fiyatlar düşmesin diye üretimi kısıyorlar. Bir yolla fiyatları artırıyorlar.

★★★

İklimleri mahvedip, o faturayı illa önümüze koyuyorlar. Tahminen 2020 yılında enerjiye ödeyeceğimiz para 50 milyar dolar!

Memlekette 300’den fazla doğalgazdan enerji üreten santral var. Doğalgaz nerede? Yok, ithal! Hakkımızı korumak için olur da Akdeniz’de doğalgaz bulursak diye Libya’ya asker gönderiyoruz bir de...

★★★

Şöyle anlatayım... En çok enerji tüketilen bölge ülkenin batısı... Aynı zamanda güneş, rüzgâr, jeotermal enerjilerinin doğal kaynağı...

Şunları doğru dürüst kullansak istersen bütün termik santralleri yık, tarla yap. Türkiye hiç kimseye bağımlı olmayacak!

★★★

Özellikle jeotermal... Yerin altından çıkan sıcak su... Hem enerji üret sanayide kullanılsın hem sıcak suyla evler ısınsın... Çıkanı geri bas tekrar kaynasın aşağıda... Devir daim makinesi esasında!

“Doğalgazı azıcık açtım, kapattım, 400 liralık faturaya şaşırdım” muhabbeti yok! Zira doğalgaz santrallerine göre enerji üretiminin maliyeti tam 7’de 1’i...


Dünyada temiz, Türkiye’de pis!


Bütün dünyada jeotermal var, bütün gelişmiş ülkeler kullanıyor. Hava kirliliği de bir Türkiye’ye özgü! Sahi nasıl başarıyorlar?

İtalya’da Toscano bölgesini bildin mi? Hani turist yağıyor.

Entel grubun bayıldığı Floransa, milletin selfie çektirmeden duramadığı eğik kulenin bulunduğu Pisa var ya... İşte hep oralar jeotermal... Yaklaşık 2.5 milyon haneye ucuz elektrik sağlıyorlar. Jeotermalden rahatsız olduklarını, kokudan şikayet ettiklerini duydunuz mu?

★★★

Millet bölgeye nefes açmaya, sağlıklı yaşamaya gidiyor. Jeotermal ile ısınıyor, neredeyse para ödemiyor. Üretilen ne üzümün ne de zeytinin tadı bozuluyor.

Sahi İtalya’da 8 Mayıs 1818 yılından beri kullanıldığı halde orada hava nasıl kirlenmiyor? Ağaçlar nasıl ölmüyor? Üzüm bağları neden kurumuyor?

Açık jeotermal mi olur? Olursa tabii ki millet çürük yumurta kokusu solur... Yaptır kapalı devreyi, ver belediyeye yetkiyi... Denetlesin hepsini...

Gıda fiyatları düşmez!


Gıda fiyatları sadece aralık ayında yüzde 2.93 arttı. Gözlerim kamu işçisine yüzde 3+3 zammı güle oynaya kabul eden sendikayı aradı!

Sahi gıda fiyatlarını nasıl düşürmeyi planlıyorlar? Fabrikaları sattılar, artık şekeri bile ithal ediyorlar. Çiftçi desen maliyetlere dayanamadı, toprağını sattı, anasını aldı gitti!

★★★

Üretim her geçen gün azalıyor! Nüfus artıyor. Yüzbinlerce mülteci kapıda bekliyor. Aralık-nisan ayları arasında tarım neredeyse boş geçiyor! Üretim az, talep çok olunca fiyatlar yükseliyor.

Kış aylarında gıdada ülke seraların gözünün içine bakıyor. Geçen yıl yok muydu bu seralar da coştu fiyatlar?

★★★

Antalya gibi turizm bölgesini Türkiye’nin en önemli sera merkezi yaparsan, örtü altı üretimin yüzde 40’ını tek şehirde yoğunlaştırırsan, olacağı bu!

Her yıl fırtına, hortum, yağış, selde binlerce dönüm sera zarar görüyor. Zarar, zam olarak geri dönüyor. Türkiye’deki seraların yüzde 90’ı eski, teknolojiden yoksun ve dayanıksız.

Seraların büyük çoğunluğu kömür ve doğalgaz ile ısıtılıyor. Onlar da ithal ediliyor. Ne anladık biz bu işten?


Sera ısınmazsa ilaç ve hormonu daya!


Seralarda masrafı azaltmak için ısıtma kısılınca... Hatta sadece bitkileri dondan korumak amacıyla açılınca, verim düşüyor. İlaç, hormon kullanılmaya başlanıyor.

Sonrasında bizim domatesler, çilekler Rusya sınır kapısından “sağlıksız” diye geri dönüyor. Ne üretici adam gibi para kazanıyor, ne tüketici doğru dürüst bir şey yiyor.

★★★

Güzel kardeşim senin jeotermalin var! Seraların en büyük gider kalemi ne? Isıtma!

Maliyetin yüzde 40 ile yüzde 80’i ısıtmaya gidiyor. Dünya bunu nasıl yapıyor? Seraları jeotermallerin yanına kuruyor! Verim 3’e 5’e katlanıyor.

Toprağa bile ihtiyaç duymuyor. Isıtma maliyeti yüzde 10’a kadar düşüyor. Hava şartlarından etkilenmiyor ve dört mevsim ürün veriyor. Kendini 2 ile 4 yıl arasında geri ödüyor. Düşünülüyor da bir türlü uygulamaya geçilmiyor!