Toplumda dengeler altüst oldu.

Salgın en çok dar gelirli kesimi vurdu.

Çalışmak zorunda olan, çalışmazsa aç kalacak çaresiz insanlarımız can havliyle tutunacak dal arıyor.

İhtiyaç sahibi insanlar belediyelerin yardımına umut bağladılar.

Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu yoksullara el uzattı, onlara para verdi, ekmek verdi, gıda yardımı yaptı.

Aaa, o ne?

“Yassak hemşerim!”

Nedir yasak olan? “Muhtaç vatandaşa yardım etmek!”

Kim söylüyor bunu?

Ülkenin her şeyinden sorumlu olan iktidar...

Yoksula yardım nasıl yasak edilir yaa?

Yardım insani bir olaydır. Ayrıca belediyelerin görevidir bu...

★★★

“Yasak“ ne demek?

Belediyelere “Sen görevini yapma!” demek.

Peki, o zaman vatandaşın ihtiyaçlarını sen sağla...

O da olmuyor. Hizmetler aksıyor. Bir maske dağıtımı bile doğru-dürüst yapılamadı!

Bunlar hem yapamıyor, hem yaptırmıyorlar! Nasıl iştir bu?

Bırakın, gücü olan herkes, gücü olmayana yardım etsin! Sevaptır! Yasaklanacak ne var bunda?

İktidar “Eğer benden başka yardım eden olursa oy kaybederim” endişesi içinde... Siyasi çıkar hesapları yapılıyor. Yasağın püf noktası bu!

★★★

Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarına açılan soruşturma devam ediyor.

İçişleri Bakanlığı, belediyelere müfettişler gönderdi. “Sen nasıl yardım yaparsın?” diye soruyorlar.

Müfettişlere göre “Yapılan iş Yardım Toplama Kanunu’na aykırı”

İmamoğlu “Elbette bu süreçten sonra bir karar verilecek. Biz, yasal bağış topladığımıza dair düşüncemizde netiz. Belgeleri pazartesi (bugün) ilgili müfettişe teslim edeceğiz” diyor.

“Neden iyilik yaptınız?” soruşturmasının sonu dileriz iyi olur. Aksi halde yoksul vatandaş iki büyükşehirde daha çok yokluk çekecek!

Psikolojik yönden çok yanlış olan bu gibi davranışlar iktidar partisinin oylarını mum gibi eritiyor, farkında değiller!

“İktidar sınıfta kaldı!”


“İktidar bu sürecin ekonomik ve sosyal boyutu dahil, her yönüyle sınıfta kaldı!”

Bu sözler bana değil, Temel Karamollaoğlu’na ait...

Temel Bey, AKP iktidarının “salgın yönetimini” çok yetersiz buluyor.

Eleştiren yalnız o değil tabii ki... Meral Akşener de sert konuşarak “500 milyon dolarlık o meşhur hediye Katar uçağı halka bağışlansın” diyor.

★★★

CHP’nin resmi Twitter hesabındaki paylaşımı da şöyle:

- Millet geçim derdinde, gazeteciler içeride, mafyalar sokakta... Ak Parti ise ‘Covid-19’ ile değil, belediyelerimizle mücadele ediyor.

- Mersin Büyükşehir Belediyemizin halka bedava ekmek dağıtımı yasaklandı.

- Adana Büyükşehir Belediyemizin açtığı ‘Sahra Hastanesi’ hakkında işlem başlatıldı.

- Kadıköy Belediyemizin ‘23 Nisan orkestralı moral turu’ yasaklandı!

Tüm bunlar, AKP iktidarının, muhalefetten ne kadar korktuğunun göstergesi...

CHP’nin fakir fukaraya, garip gurebaya yardım etmesi istenmiyor.

Peki, bunun bir bedeli olmayacak mı?

Vatandaşın ilk genel seçimde hesap soracağı kesin!

TEBESSÜM

Karanfil ve patlıcan...


Burhan Ayeri anlatıyor:

“Doğduğumda sağ şakağımda oluşan kırmızı lekelerin sebebini anneme sormuştum. Alın size verdiği cevabı:

‘Oğlum, biliyorsun ben çiçekleri severim. Öncelikle de kokulu Osmanlı karanfillerini. Sana hamileyken bahçenin birisinde bunları fark ettim, dayanamayıp aldım. Herhalde sonra elimle kafamı kaşıdım ki, o kırmızılık bunun sonucu oluştu.’

Ben de espriyi patlatıp ‘İyi ki patlıcan çalmamışsın anne...’ demiştim.”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanlar yükseklerde uçanların düşmesinden adeta zevk duyarlar!