Global İlişkiler Forumu’nun (GİF) “Covid-19’un Küresel Eğilimlere Etkisi: Küreselleşme, İstihdam ve Çevre Politikaları” başlıklı raporunun tartışıldığı sanal konferansta söz alan  Hikmet Çetin, “Türkiye’nin sorunu teknik değil siyasidir” saptaması yapıyor.

★★★

Bugünlerde sivil toplum kuruluşlarının birbiri ardına açıkladığı raporların üst başlığı ya “Çeşitlilik-Kadın ve Erkek Eşitliği” ya da “AB Yeşil Mutabakat Şartı” oluyor.

Nihayetinde her iki konu da “sürdürülebilirlik” politikaları ile bağlantılı ilerliyor.

Küresel rekabette dayanıklılığı artırmanın yolu da, ülkelerin “katılımcılık, özgürlük ve dayanışma” kapasitesi artırmasında geçiyor.

Çetin’in uyarısı bu nedenle çok önemli...

★★★

Başbakan Yardımcılığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, CHP Genel Başkanlığı; NATO’nun Afganistan’daki Kıdemli Sivil Temsilciliği, merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Dış Politika Danışmanlığı...

Kıdemli politikacı-ekonomist Çetin, devlette aldığı bütün bu görevlerin önüne planlama kariyerini koyuyor.

★★★

1968 yılında Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden Stanford’da planlama modelleri araştırmaları yapan Çetin, 1970’li yıllarda Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) gelmiş, İktisadi Planlama Dairesi Başkanlığı yapmıştı.

DPT 2011’de kapatıldı. Onun yerine kurulan Kalkınma Bakanlığı da 2017 yılında lağvedildi.

Son Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa eden Berat Albayrak’ın yerine atandı.

★★★

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 10 Kasım sabahı adeta “yeni bir Türkiye’ye” uyandı.

Avrupa Birliği değerlerine ve üretim-yatırım  politikalarına öykünen, ekonomi ve hukukta reform stratejilerini dile getirmeye başlandı.

Aynı süreçte yaşanılan tersi deneyimlere rağmen yine de soralım: Bu maya tutar mı?

★★★

“Siyasi sorunları çözmeden AB ile ilişkilerin düzelmesi mümkün değil. Avrupa’ya, sözle o dünyaya dönük olduğumuzu söylemek yetersiz” diyor Çetin.

★★★

Çetin, AKP kurucularından Bülent Arınç’ı, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği’nden istifaya götüren süreci hatırlatıyor:

Adalet reformu olmadan bir yere varamayız. Son olaylara baktığımda umutlu değilim.  Bir siyasetçinin TV’deki konuşması fitnecilik olarak değerlendiriyorsa, orada reformdan söz edilemez.

★★★

Covid sonrası değişen dünyanın planlamaya ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Çetin,“Demokrasi, hukuk, özgürlük, bilime dayalı eğitim” olgularına işaret ediyor ve uyarıyor:

Özel sektör demokrasi talebini yüksek sesle dile getirmeli. Yol gösterici olmalı. Yapısal devrime ihtiyaç var.”

Avrupa’yla AKP’nin yeşili birbirini tutmuyor!


Aralık 2019’da yapılan “Avrupa Konseyi Yeşil Mutabakat” çağrısı, AB ülkelerinin Covid-19’dan çıkış projesi.

Bizde ise kırsal tarım alanlarına maden ruhsatları yağıyor, termik santral bacaları zehir saçmaya devam ediyor, rant uğruna ne betonlar dikiliyor...

Karbon salınımını azaltan, enerji verimliliğini artıran, yeni teknolojik gelişmelerle enerji sarfiyatını düşüren, yenilenebilir enerjilerin payını artıran dünya bunları yapmıyor...

Dünya Ekonomik Forumu, yeşil ekonomilerin önümüzdeki 10 yılda 10 trilyon dolarlık yeni bir pazar ve 400 milyonluk istihdam yaratacağını öngörüyor.

★★★

GİF üyesi ve TEPAV İcra Direktörü Dr. Güven SakAvrupa Yeşil Mutabakatı”nı, istikrarlı büyüme modeli olarak niteliyor.

Kamunun politik tasarım kabiliyetini yitirdiğini söyleyen Sak, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı Meclis’ten geçirerek ilk adımı atabileceğini belirtiyor.

★★★

Beyaz eşya sektöründe 2019-2020 döneminde ilk karbon sıfır firma olduklarını söyleyen  Arçelik Strateji ve Dijital’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Utku Barış Pazar; Japonya’nın 2050, Çin’in 2060 karbon sıfır hedeflerini açıkladığını, Güney Kore’nin  “Yeşil Yeni Düzen” inisiyatifi kurduğunu belirtiyor.

Güney Kore, bu yılın temmuz ayında 2025 yılına kadar “net karbon sıfır toplum” olmak için 61 milyar dolar yatırım planladığını açıklamıştı.

★★★

Barış Pazar; 2030 yılına kadar 50 milyon dolar yatırım yapacakları yeşil dönüşüm hareketini anlatıyor.

Türkiye OECD ülkeleri ortalamasının çok üzerinde çevre vergisi topluyor. Kaynak var ama doğru kullanılmıyor“ diyor.

Güney Afrika’da güneş enerjisi ile çalışan “solar buzdolabı” üretiyorlar, Çin ve Hindistan’daki fabrikaları “yeşile” dönüştürüyorlar.

★★★

Türkiye yaklaşık 180 milyar dolarlık ihracatının yarısını Avrupa Birliği ülkelerine yapıyor.

Amerikan danışmanlık firması Boston Consulting’in yaptığı araştırmaya göre çelik ürünlerine 30 dolar ek vergi gelmesi halinde, kârlılık yüzde 40 oranında düşüyor.

AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) güncellenecek, önümüzde en fazla 2 yıl kaldı.

Allanıp pullanan ekonomik ve hukuk reform söyleminden daha somut ve acil bir durum bildiriyorum.