Hıncal (Uluç)Ağabey...

Aşı konusunda “Kara Kutu” kitabını okumadan hakkında neler yazdı neler.

Köşesinde dün şu cümlelere yer verdi:

“Var olan veya imal edilecek olan hiçbir aşı ya da ilaç için ‘Yüzde yüz güvenlidir’ diyemeyiz. (...) Yeni aşıların ne kadar etki edeceği, yani vücutta oluşacak antikorların ne kadar vücutta kalıp hastalığa karşı koruma sağlayacağı yüzde yüz bilinmese de, grip aşısında olduğu gibi her yıl yenilenmesi gerektiği düşünülüyor...”

Ben, 577 sayfa ne yazdım ağabey? Sadece “Kara Kutu” kitabı değil.

Ben, 504 sayfalık “Saklı Seçilmişler” kitabımda ne yazdım?

Kitabımla (ve nedense şahsımla) ilgili Orhan (Bursalı) Ağabey de, hakaret içeren yazılar kaleme aldı. Fakat o da dün köşesinde yazdı:

-“Aşılarla ilgili en büyük bilinmeyenin, koronanın yayılmasını durdurup durdurmayacağı olduğunu da belirteyim...”

Orhan ağabey, bilim gazetecileri Tina Hesman Saey ve Jonathan Lambert’in sözlerine yer verdi:

-Soru: Aşı olursanız, yine de enfekte olabilir ve başkalarına bulaştırabilir misiniz?

-Yanıt: Muhtemelen. Şimdiye kadar test edilen aşıların hiçbiri yüzde 100 etkili olmadı, bu nedenle aşılanmış bazı insanlar hâlâ koronavirüse yakalanabilir. Ayrıca Pfizer ve Moderna, aşıların insanlara virüs bulaşmasını engelleyip engellemediğini test etmediler...”

Neymiş, toptancı kabuller doğru değilmiş...

Neymiş, aşı tartışması yapılabilirmiş...

BİR ÖRNEK


Aşıyı tartışalım...

Bizde hiç konuşulmayan ama mRNA aşıyla gündeme gelen bir konu var: Aşının raf ömrü!

Biz yeni tartışmaya başladık oysa, Batı’da hep gündemdeydi...

Raf ömrünü uzatmak için -kimi endüstriyel yiyeceklerin içine katkı maddesi konduğu gibi- aşı da benzer süreçten geçiriliyor...

-Mesela... Başta Kuş gribi olmak üzere “yapay griplerle” dünyaya dayatılan “tamiflu” raf ömrü her geçen yıl artırılıyor! Düne kadar “iki yıl” olarak bilinmesine rağmen küresel ilaç şirketi Roche, raf ömrünü “yedi sene” olarak açıkladı!

Bu nasıl oluyor?

“Thimerosal”; birden fazla aşı dozu içeren şişelerde, bakteri ve mantarların büyümesini önlemek için yani, aşıların raf ömrünü uzatmak için kullanılıyor! Ama... Thimerosalin yüzde 49.6’sı cıva idi...

Karma aşı (difteri-tetanos-boğmaca), “thimerosal” içeriyordu. İki yaşına kadar dört kez aşılanan çocuk, ortalama (4x25) 100 mcg thimerosal alıyordu.

1990’lar başında thimerosal içeren menenjit (HiB) ve sarılık (Hepatit B) aşıları da rutin aşılara eklendi. Böylece iki yaşındaki çocuğun aldığı civa miktarı 100 mcg’dan 237.5 mcg’a yükseldi!

O dönem... Otistik çocuk sayısında büyük artış yaşamaya başlayınca gözler aşılara (ve endüstriyel gıdalara/sütteki kazein, buğdaydaki gluten vd.) çevrildi.

Thimerosal “otizm dâhil ciddi zarar riski yoktur” denmesine rağmen, 1999’da ABD Hastalık Kontrol Merkezleri (CDC) ve Amerikan Pediatri Akademisi (AAP), aşı üreticilerinden thimerosalın ihtiyatlılık ilkesine göre aşılardan çıkarmalarını istedi. Ve ABD, çocuk aşılarından timerosalı 2001 yılında tamamen kaldırdı...

Yani, insanlar aşıyı tartışıyor; ve iyi de yapıyor.

Bırakınız... Aşılardaki  “etilen glikol”, “fenol”, “formaldehit”, “alüminyum” gibi katkı maddeleri de tartışılsın...

SOSYALİSTE BAK SEN


Yüz yıllık sosyalist geleneğin temsilcisi bir partinin yayın organı sürekli ilaç-aşı konusunda ne yazsam karşı çıkıyor! Eleştirsin kuşkusuz. Ancak -üç kuruş bağış için-, Pfizer gibi küresel ilaç devlerinin Türkiye’deki reklam-pazarlamasını yapan “Sağlık Bahçesi” firmasının algı çalışmasına “katkı” sunmasın! Neyse, canım yanıyor bu karanlık ilişkileri yazmak istemiyorum...

Aşıya dönersem... Bin soru var.  Örneğin:

Geleneksel ya da endüstriyel COV 19 aşını hamileler olacak mı?

Bir çalışmada, anneler gebeliğin ilk üç ayında gribe maruz kaldıklarında aşı kullandıklarında bebeklerde şizofreni riskinin yedi kat arttırdığı bulundu. Başta CDC’nin Aşılama Uygulamaları Danışma Komitesi olmak üzere birçok ABD kurumu hamile kadınlara rutin grip aşısı yapılmasını tavsiye etti. Buna rağmen ABD’de hamile kadınların yüzde 84’ü grip aşısı olmadı.

Sonuçları farklı çıksa da araştırmalar-çalışmalar var. İnsanlar bunları tartışıyor. Biz de bu anlayış yok. Karşı çıktığım bu.

Unutmayınız ki tarih boyunca insanoğlu tüm bildiklerini; kabul edenlere değil, karşı çıkanlara borçlu...