BU İŞİ KAYDIRIRSAK, ÖBÜRLERİNE BENZERİZ
- Bugün ben propaganda yapmak üzere burada değilim. Çünkü biz bu işi kaydırırsak, öbürlerine benzeriz. Öncelikle bugün öğrendiklerimizi Meclis’in gündemine getireceğim, grup konuşmama koyacağım, Göle’de olanları Türkiye’nin duymasını sağlayacağım. Çözümlerinizi üreteceğiz, o çözümleri de kamuoyuyla paylaşacağız, siz de bunları duyacaksınız.
SEÇMENE SÖVÜLÜYOR, HAKARET EDİLİYOR
- Esnaf beni daha iyi anlayacak; müşteri velinimet mi kardeşim? Velinimet. Siz, karşınızdaki dükkandan daha fazla müşteriniz olsun diye müşteriyi dövüyor musunuz? Hayır. Sövüyor musunuz? Hayır. Ne yapıyorsunuz? ‘Müşteri velinimettir’ deyip, müşterinize daha iyi davranıyorsunuz, daha iyi hizmet ediyorsunuz. Bugün siyasette ne var? Müşteriye, yani seçmene sövülüyor kardeş! Hakaret ediliyor kardeş! ‘Şuculuk buculuk’tan size ne? Kaşımın altında gözüm varmış, sana ne?
SİZİN DEĞİL, AĞALARIN AYIBI
5 maaşlı danışmanlar var, senin oğlun işsiz… Haram olsun, zıkkım olsun! 250 bin TL maaş alan devlet görevlileri var, yazıktır be yazıktır! Haram olsun. Buna karşılık şehirlerde, ilçelerde gezerken, veterinerlik okuyup hayvancılık yapan gençler gördüm. Ayıp, ayıp! Sizin değil, ağaların ayıbı. Hiç mi acımanız yok?
SİZİN SESİNİZ OLMAK İSTİYORUM
Ben sizleri, sizinle el ele verip seçmeni velinimet etmek istiyorum. Birlikte, ‘seçmen velinimettir’e inanmamızı istiyorum. Birlikte bu harami düzenini oylarınızla, demokrasiyle yıkmanızı sağlamanızı istiyorum. Dolayısıyla sizin sesiniz olmak istiyorum. Sizin sesiniz olmak için buradayım.
“SABAH 10’DAN AKŞAM 5’E KADAR SADECE İKİ PAKET SİGARA SATTIM”
Bir bakkal esnafı Akşener'e salgın sürecinde işlerinin neredeyse sıfırlandığını ancak buna rağmen devletten hiç destek alamadığını söyledi. AKP’li yöneticilerin kendilerini ziyarete gelmediğinden de dert yanan bakkal, şöyle konuştu:
“Bu hükümet bizi bitirdi, 20 yıldır bizi bitirdi. Böyle bir yerde 7-8 tane zincir market var. Pandemi döneminde bir gün ben sabah saat 10’da dükkanı açtım, 17.00’a kadar iki tane sigara sattım. Biri veresiye gitti, birisi kaldı. Süleyman Demirel’e Isparta’da millet dedi ki, ‘Başkan bize fabrika yapmadınız.’ (Demirel) Parmağını uzattı, askeriyeyi gösterdi, dedi ki, ‘Ben size dumansız fabrika yaptım.’ Bizim Göle’ye git, askeriye yerini şimdi sökmüşler. Onun demirini yemek istiyorlar ve de yediler. Gidin bakın.
“BÖYLE BİR ZULÜM OLMAZ”
Bakkal esnafı sözlerinin devamında, "Artı Göle’de bir defa kuraklık yetti. Git şimdi çölde bu kadar ot yok. O hayvanlar aç. Yani sen görsen dersin, ‘Orada biraz ot yolayım, o hayvana vereyim azıcık. Yani ne yapacağımızı şaşırdık. Devlete vergi veriyorum, devlet bir ay bana bakmadı, bir ay… Bir kuruş faydalanmadım devletten. Böyle bir devlet olur mu? AK Parti’li olanlar zaten karada… Bilmiyorum ne yaparlar… Ben sizi burada gördüm, başka kimse gelmedi Başkanım. AK Parti’li yahut da bir kimse gelmedi; derdimizi, sorunumuzu dinlemedi. Böyle bir zulüm olmaz. Biz Türk bayrağı altında yaşıyoruz. Hani demiş, ‘Devletsiz millet olmaz, milletsiz devlet olmaz.’ Devlet, milletin yanında yok ki. Ne yapacağız? Bize bir yol gösterin" diye konuştu.
