Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, İYİ Parti lideri Meral Akşener'e ne demek istedi? Siyaset neden sertleşiyor? Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş sordu; İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray ve CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin yanıtladı. Aytun Çıray’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

SABOTE ETMEK İSTEYENLERİ ÖVDÜ

- 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizde hiç yaşamadığımız olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Artık hem biz hem millet bunaldı. (Erdoğan’ın Akşener’e yönelik sözlerinde) Birincisi suçu ve suçluyu övme suçu var. Ben tenzil ediyorum Rizeli vatandaşlarımızı, orada bu tür provokatif gösterileri yapanlar ve genel başkanımızın gezisini sabote etmek isteyenleri önce övdü. Sonra da ima etti, eğer istenseydi daha kötüleri olabileceğini söyledi. Arkasından da ‘daha neler olacak neler’ diyerek gelecek için bir tehdit savurdu.

- Korksaydık bu yola çıkmazdık, sayın Akşener de çıkmazdı. Nitekim yine bu iktidar zamanında, Türkiye’nin ana muhalefet partisi ve kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı da iki defa ölümden döndü. Bunlardan bir tanesi PKK suikastıydı. Ondan daha vahim olanı, bir şehit cenazesinde korunamamış olmasıydı. Orada Allah korusun sayın Kılıçdaroğlu’nun ayağı takılsaydı, yere düşseydi kalkıp kalkamayacağı şüpheli bir durum vardı.

KIZGINLIĞIN BAŞKASINA YÖNLENDİRİLMESİ

- İYİ Parti olarak karşılaştıkları Zorlukları şöyle dile getirdi; "Seçim öncesi hapse atılmakla tehdit edildi. Partimizin seçime girmemesi için her türlü kumpas kuruldu. Bunlar yetmiyormuş gibi bu aşamadan sonra da ‘daha neler olacak neler’… Yani ‘bu tür gezilere ara verin, durun’ demek isteniyor. Ben bunu iki nedene bağlıyorum. Birincisi, çöküz döneminde olan siyasi partilerin panik halindeki genel başkanlarının tutumuna bağlıyorum. İkincisi de, İYİ Parti’nin gittikçe yükselen oy oranlarına bağlıyorum. Son zamanlarda iktidar partisi mafyöz birtakım olaylarla anılmaya başlayınca onun kızgınlığının başkasına yönlendirilmesi olabilir.

- Sebep ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı makamını işgal eden ve o sıfatı taşıyan birisinin söyleyebileceği sözler değil bunlar." diyerek, "Bir ülkeyi vatan yapan şeylerden biri, her yerine özgürce gidebilmemizdir. Ancak bir ülke işgal altında olursa o ülkenin vatandaşları, o ülkenin işgal altında olan yerlerine gidemez. Siz, ‘daha neler olacak neler’ derken bu vatanın diğer yerlerine gitmememizi talep ediyorsanız, böyle bir şey olmayacak. Gidemediğimiz yer vatan değildir.

RAKİPLERİNİZİ SUSTURMAK İÇİN BÜTÜN İMKANLARI KULLANIYORSUNUZ

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

- Niye ton bu kadar yükseldi? Tonun yükselmesinin sebebi şu: Eğer hesap veremiyorsanız, sürdürülebilir bir sistem içinde değilseniz; yolsuzluk, mafya ilişkisi, ticaret ilişkisi, ihaleler, imar uygulamaları, bütün bunlar afişe olmuş, kendi iç meselenizde bile muhafaza edilemeyecek duruma gelmişse yüksek tonda, tıpkı birçok otoriter sistemde olduğu gibi, rakiplerinizi susturmak için elinizden gelen bütün malzemeyi, bütün imkanları söyleyeceksiniz.

SİZ EN AĞIR CÜMLELERİ KULLANACAKSINIZ AMA BİRİ SİZİ ELEŞTİRİNCE...

- Siz Sisi benzetmesi yapacaksınız, terörle siyasi partileri yan yana getireceksiniz, en ağır cümleleri kullanacaksınız sonra da bir siyasi parti lideri sizi eleştirince ona tehdit, şantaj… Bu çaresizlik ifadesidir. Vatandaşımızın tek derdi var; kendi sorunu, kendi gerçek gündemi. Kendi gerçek gündemiyle ilgili çözüm bekliyor. Ne yazık ki şu anda bu iktidar tarafından bir çözümü olabileceğini düşünemiyorum. Çünkü bu kadar sorunu yaratanların sorunu çözme şansı yok.