Muğla’nın Marmaris ilçe Kent Konseyi pazar günü meydana gelen ve Marmaris Orman İşletme Şefliği'nde çalışan bir işçinin şehit olmasıyla sonuçlanan orman yangını için basın açıklaması yaptı.

"BAŞIMIZ SAĞ OLSUN"

Marmaris Kent Konseyi Bileşenleri adına açıklamayı yapan Ufuk Beytekin, şunları söyledi:

* Maalesef bu pazar günü ilçemizde bir yangın dehşeti yaşadık. Öncelikle, yaşadığımız kentin doğasını korumak için canını veren kardeşimiz Görkem Hasdemir'e Allahtan rahmet yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.

* Yaralanan görevli personellere de geçmiş olsun dileklerimizle acil şifalar diliyoruz. Marmaris denizi ve ormanı ile birlikte dünyada dahi örneği zor bulunacak bir milli parktır. Milli park deyince hepimizin aklına insanların olmadığı dağlar, dereler, göller ile hayvan ve bitkilerin korunduğu bir doğa parçası gelir.

* Oysa Marmaris içinde yüz bin kişinin yaşadığı, turizmin gözbebeği olması sebebiyle yüz binlerce turistin ağırlandığı bir ilçedir. İşte Marmaris bu yüzden nadide bir milli parktır. Bu kenti ayrıcalıklı yapan ve turizm açısından tercih edilir kılan bu doğası, denizi ve havasıdır.

"MİLLİ PARK KURALINA GÖRE YAŞAMALIYIZ"

Milli park kurallarına göre hareket edilmesi ve ona göre yaşantı ve yapıların şekillendirmesi  gerektiğini belirten Beytekin, şöyle konuştu:

*Ama biz tam tersini yapıp milli parkı kendimize uydurma çabası içindeyiz. Bunun ne bilimle ne akılla ne de ahlakla izahı vardır. Ormanlarımız yangınlar ve yapılaşma ile yok edilirse, denizimiz kanalizasyon ve atık su tehdidi ile girilemez hale gelirse yüzlerce 7 yıldızlı oteliniz olsa da bir kıymeti olmayacaktır.

* Yani Marmaris’in doğasını ve denizini çıkarırsanız geriye bir hiç kalır. Bu asla unutulmamalıdır.

* Yangını değerlendirirsek, yangın sonucunda yaklaşık 30 hektarlık orman alanı yok olmuştur. Eğer rüzgâr sertleşme ve yön değiştirme eğiliminde olsa idi tüm Marmaris’in yanması bir ihtimal dâhilindeydi.

* Orman müdürlüğümüzü yangını söndürmekte başarılı buluyoruz. Bu nedenle yangını söndürmede görev alan Muğla Büyükşehir İtfaiyesi, Marmaris Belediye personeli ve Orman yangın söndürme ekipleri ile diğer illerden gelen ekiplere de çok çok teşekkür ediyoruz.

"SÖNDÜRME 30-40 DAKİKA GEÇ BAŞLADI"

Orman müdürlüğü personeli ve itfaiye ekiplerinin mücadelelerini taktirle karşıladıklarını da sözlerine ekleyen Beytekin şunları söyledi:

* Bununla beraber özellikle yangına havadan ilk müdahalenin 30-40 dakika gecikme ile yapıldığı konusunda konseyimize bir sürü bilgilendirme ve şikâyet yapılmıştır. Vatandaşların bu şikâyetlerini destekleyen video görüntülerini de sosyal medyalarında paylaştıkları görülmüştür.

* Ayrıca bu yangın göstermiştir ki; yangın söndürme uçakları yangınların söndürülmesin de mutlaka kullanılması gereken bir yöntemdir. Avrupa ülkelerinde tercih edilen yangın söndürme uçakları neden ülkemizdeki orman yangınlarında kullanılmamaktadır. Kaldı ki Türk Hava Kurumunun elinde böyle bir donanım var iken. Bu konuların doğru ve mantıklı bir izaha ihtiyacı olduğu aşikârdır.

* Bu yangın sebebiyle toplumda çokça tepki oluşmuş ve halkımızın yangından rant devşirileceği endişesi, hemen yanımızdaki Güvercinlik Koyu yangınından sonra peydahlanan oteller nedeniyle ve özellikle geçmişte bu alana dair 3-5 bin kişi ile gerçekleştirilen eylemlerde bulunanlar ve o eylemleri hatırlayanlar tarafından ihtimal dâhilinde olarak değerlendirilmiştir.

* Ayrıca bu yangının salgın sebebi ile sokağa çıkma yasağının olduğu günün sabahında gerçekleşmesi maalesef ki; bu şüpheyi kuvvetlendiren bir durum olmuştur.

"YANGININ OLUŞ GÜNÜ VE YERİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ"

Herkesin televizyonlardan ve haber kanallarından izlediği kadarıyla yaşanan salgın yasakları günlerinde çevre ve doğa saldırılarının çok arttığının da göz ardı edilmemesini isteyen Beytekin, şu ifadeleri kullandı:

* Ayrıca Armutalan’dan başlayıp İçmelere ve yanan bölgeye gelen orman yürüyüş yolunda ağaçların seyreltildiği ve kesilen ağaçların köklerinin kumlarla örtüldüğü yönünde şikayetler de yine şüphelerin artmasına sebep olmaktadır.

* Tabi ki; yangının sebebinin ihmal mi, kasıt mı yoksa bir kaza mı olduğu yetkililer tarafından araştırılıp açıklanacaktır. Öyle ya da böyle bu yangın bize göstermiştir ki; ormanların içinde hele ki milli park içinde yapılaşma her zaman bir risktir ve yapılmamalıdır.

* Yanan alan özelinde orman içinde neredeyse o mevkide bulunan her otelin lojmanı, deposu, spor alanları vardır. Bunlar ne kadar yasaldır? Yasal ise yangın için gerekli tedbirler alınmış mıdır?

* Orada ikamet ettirdikleri personellerine yeteri kadar yangın önleme ve söndürme eğitimleri verip ilk müdahalenin sağlanması için gerekli araç gereci temin etmişler midir? Bu konularla ilgili denetimlerde umarız gerçekleştirilir ve orman içinde hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiğine bu kötü ve tehlikeli örnekle ikna olmuşuzdur diye umuyoruz.

"ORMANDAN ÖTE SAHİLLER DE İŞGAL ALTINDA"

Marmaris’in sadece ormanları yapılaşma ve yangın riski altında olmayıp sahillerde de büyük suiistimallerin olduğunu da söyleyen Beytekin sözlerini şöyle sürdürdü:

* Kıyılarımızda kumun üstünde kıyı kenar çizgisine aykırı olarak işgaller çok artmıştır. Kumun üstünde restoranlar, barlar, devasal localar ve odacıklar yapılarak birilerine rant kapıları açılmıştır ve açılmaktadır.

* Yine İçmeler sahilde Kültür Bakanlığına yapılan bir tahsisle iki ucunda bakanlık logosu ve ismi bulunan devasa tahta panolarla ücretsiz olduğu yazılan bir ‘Halk plajı’ yapılmıştır.

* Ücretsiz olan nedir diye sorarsanız eğer sadece geçip gitmek ücretsizdir. Plajın muhtelif yerlerine asılan tarifelerle şezlong, şemsiye ve locaların fiyatları belirtilmiştir.

* Ormanlarımızda ve plajlarımızda yaşadığımız bütün bu doğa talanları, ihlaller ya da rant girişimleri hep turizm bahanesi ile ifade edilerek hoş görünmesi gerektiği ifade edilip burada bir halkın yaşadığı maalesef göz ardı edilmiştir ve edilmektedir.

"HER PROJEDE TOPLUMSAL ÇIKAR GÖZETİLMELİDİR"

Sonuçta Marmaris’e yapılması planlanan her projede toplumsal çıkarın gözetilmesi gerektiğinin şart olduğunu söyleyen Ufuk Beytekin, şu ifadeleri kullandı:

* Bireysel çıkar ve rant girişimlerine asla izin verilmemelidir. Ormanlarımız ve denizimiz varsa Marmaris var. Marmaris hepimizin asgari müştereğidir. Bu sebeple doğamıza ve çevremize hak ettiği özeni gösterip burasının bir milli park olduğunu unutmadan kardeşçe yaşamak ve paylaşmak mantıklı, gerçekçi ve sürdürülebilir tek tercihimiz olmalıdır.

* Nasıl olduğundan bağımsız olarak yanan alanın tekrar ağaçlandırılarak orada hayatını kaybeden kardeşimizin adının verileceği güzel bir ormana dönüştürülmesini asla ve asla yapılaşmaya izin verilmemesini istiyoruz.

* Kent Konseyi olarak bu konu için oluşturulacak koordinasyonun başında olmak istiyoruz. Ayrıca bu ve buna benzer tüm çevre saldırıları ve tahribatlarının karşısında ve sonuçlarının takipçisi olacağımızı da bu vesile ile bir kez daha belirtmek istiyoruz.

[old_news_related_template title="Marmaris’te yanan alana “Görkem Hasdemir” adı verilecek, imara açılmayacak" desc="Muğla’nın Marmaris ilçesinde dün meydana gelen ve 38 yaşındaki orman işçisi Görkem Hasdemir’in yaşamını yitirmesine neden olan alan yeniden ağaçlandırılacak. CHP’li Belediye Başkanı Mehmet Oktay “Asla imara açılmayacaktır. Yanan alanda Görkem Hasdemir adına hatıra ormanı oluşturmayı teklif edeceğiz” diye konuştu. Orman şehidi Görkem Hasdemir için Köyceğiz’de cenaze töreni düzenlendi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/06/28/iecrop/marmaris-yangin-foto-sozcu_16_9_1624881215.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/marmariste-yanan-alana-gorkem-hasdemir-adi-verilecek-imara-acilmayacak-6510301/"]