Joe Biden’ın, Demokrat Parti adaylığı daha kesinleşmeden önce, 16 Aralık 2019’da Amerika televizyon kanalı FX’te yayınlanan The Weekly programının çekimleri medyaya yansıdı. Biden şu cümleleri kurdu: “... Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan’a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Yaptıklarının bedelini ödemeli. Geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, seçimle.”
Bu cümleler Türk medyasına 16 Ağustos 2020’de yansıdı ve iktidar, kalemleri CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu 17 Ağustos 2020’de ‘Biden dostu’ ilan etti.
Ya pratik? Açalım...
Model ortaklık... İkili ilişkileri, askeri ve stratejik ilişkilerin ötesine geçirmek ve eşitler arası bir ilişki kurmak.
Tarih 6 Nisan 2009... ABD Başkanı Barack Obama, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le birlikte Çankaya’da ortak açıklama yaptı. Obama, Türkiye ile ABD arasındaki “stratejik ortaklık”ı daha da ileriye taşıyacak “model ortaklık” önerisini gündeme getirdi şöyle dedi: “Daha güçlü ilişkilerin kurulması, Türkiye ile ABD’nin bir model ortaklık oluşturmasıyla mümkün olabilir. Söz konusu modelde baskın olarak Hıristiyan bir ulusla çoğunluğu Müslüman olan Batılı bir ulus bir araya gelecek ve iki kıtayı kapsayan, Avrupa ile Asya arasında bulunan Türkiye, ABD ile birlikte modern uluslararası bir camia oluşturabilecek. Bu benim açımdan son derece önemli bir konu.”
Tarih 7 Aralık 2009... Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile Beyaz Saray’da bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme, Obama yönetimiyle gündeme gelen “model ortaklık” kavramının ilk defa ete kemiğe büründüğü bir çerçeveyi oluşturarak ekonomik iş birliğinin kurulması kararı ile sonuçlandı.
Gerçekten ‘model ortaklık’ hayata geçti mi?
NATO’da yeni dönemin kapıları
O dönem iktidarı paylaşan Erdoğan-Gül-liberal-cemaat çizgisinin kafasında sıkı bir Amerika ‘partnerliği’ vardı! Bu ‘partnerlik’, Turgut Özal çizgisinden daha ileride bir Amerikancı çizgiyi savunuyordu! Zannedildi ki... İçeride, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘milli’ duruşunu savunanları tasfiye edersem... ‘Kürt sorunu’ konusunda ‘açılımla’ adım atıp, bölgeye ağabeylik yaparsam... ‘Vesayetçi’ aydınları, yazarları, akademisyenleri oyun dışına çıkarırsam yani sahayı temizlersem... Hayat gül bahçesine döner!
Böyle olmadı...
Bunun itirafını da Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen pazartesi günü şu cümlelerle yaptı: “... (Biden soykırım açıklaması) Atılan bu adımla artık Türk-Amerikan ilişkileri, ‘model ortaklık’ seviyesinin çok gerisine düşmüştür.”
İlginç olan...
CHP’yi ‘Biden dostu’ ilan eden iktidar ve ülkeyi yöneten Erdoğan gerçekte Biden ile dost olduklarını vurguladığı aynı konuşmasında şu cümleyi de kurdu: “ABD Başkanı Biden ile haziran ayında kararlaştırdığımız görüşmede bu konuları yüz yüze değerlendirerek yeni bir dönemin kapılarını aralayacağımıza inanıyorum. Sayın Biden’a şunu hatırlatmak istiyorum; birbirimize yabancı değiliz, sağ olsun evimize kadar gelip rahatsızlığımızda bizi ziyaret etme nezaketini de göstermişlerdir. İki ülke ilişkilerini zehirleyen konuları bir kenara bırakarak bundan sonrasına yönelik nasıl adımlar atacağız buna bakmamız gerekiyor.”
Yeni dönemin kapıları nasıl aralanacak?
O cümleleri CHP kursaydı!
Türkiye’nin kırmızı çizgileri...
FETÖ...
PKK/PYD’ye verilen destek...
S-400 meselesi... F-35’ler!
Buralardan geri adım atmadan kapı nasıl aralanacak? (Ki geri adım atılmamalı) Erdoğan’ın dediği gibi mi olacak: “... Şartlar ne olursa olsun kendi hedeflerimize yürüyeceğiz. Bize ısrarla geri adım attırılmak istenmesinden artık yorulduk. Türkiye olarak tüm samimiyetimizle ABD ile de AB ile de eşit ve adil şartlarda birlikte çalışmak, beraber yol yürümek istiyoruz. Küresel, siyasi ve ekonomik sistemin bu iş birliğinin çok daha önemli ve herkesin faydasına olduğuna inanıyoruz...”
Peki... Erdoğan’ın 26 Nisan’da kurduğu bu cümleleri CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kursaydı ne olurdu? ‘Biden dostu’ Kılıçdaroğlu, ‘Beraber yol yürümek istiyoruz, yeni dönemin kapılarını aralayalım’ deseydi?..
NOT: Yaşasın 1 Mayıs ve gerçekten tam bağımsız demokratik Türkiye.