ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “15 Temmuz’un arkasında FETÖ” var açıklamasına yanıt verdi. Price, yapılan açıklamada, “ABD’nin Türkiye’de 2016’da meydana gelen darbe girişimiyle hiçbir ilgisi yoktu ve yaşananları derhal kınadı. Üst düzey Türk yetkililerin bunun aksi yönündeki iddiaları tamamen gerçek dışıdır” ifadelerini kullandı.

Aklımızla alay ediyorlar... Neden mi?

Önce SÖZCÜ’nün darbe girişiminden 3 ay sonra attığı manşeti okuyalım: DARBENİN ARKASINDA GİZLİ SERVİSLER VAR



Tarih 14 Eylül 2016...

Darbe girişiminin ardından, TSK’da doğrudan Genelkurmay Başkanı’na bağlı çalışan ve ‘J başkanı’ olan 6 korgeneralden 4’ü tutuklanmıştı. Bu isimlerden Genelkurmay Plan Prensipler Başkanı Korgeneral Salih Ulusoy, darbenin arkasında kimlerin olduğunu itiraf etmişti: “Bu olayın içinde Batı ülkelerinin parmağı olduğunu düşünüyorum ancak bunu NATO üzerinden değil gizli servisler üzerinden gerçekleştirmişlerdir...”

Şimdi devam edelim...

John Kerry kınamamıştı


15 Temmuz gecesi saat 22.00 sıralarında başlayan FETÖ’cü darbe girişimiyle ilgili ABD’den ilk açıklama saat 23.57’de geldi. Moskova’da bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “Türkiye’de barış, istikrar ve devamlılık olmasını umuyorum”  dedi, darbecilere karşı bir tavır almadı.

O gece... Saat 02.05’te o zaman Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Ned Price, ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye’deki gelişmelere ilişkin bilgilendirildiğini açıkladı. Associated Press haber ajansının geçtiği haberde, Obama’nın “Türkiye’de tüm taraflar demokratik yollarla seçilmiş hükümete destek vermeli” dediği aktarıldı. Jonh Kerry de Obama’dan 15 dakika sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile telefon görüşmesi yaptı ve “Kerry, Çavuşoğlu’nu arayarak Türkiye’nin demokratik yollardan seçilmiş sivil hükümetine ve demokratik kurumlarına tam destek verdiklerini söyledi” denildi. Yani... ABD, darbe girişiminden 4 saat sonra hükümeti desteklemek zorunda kaldı...

Yargıtay: Darbe uluslararası


Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, darbe girişimine katılan bir albay ve bir binbaşı hakkında 2017’de ömür boyu hapis cezası verdi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi 43 sayfalık tebliğname hazırladı ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin kararına hak verdi ve onadı. Yargıtay’ın onama kararında şöyle denildi: “... 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla ilgili verilen mahkeme kararları, derdest bulunan dava dosyaları ve yürütülen soruşturmalar, resmi kurumların tespitleri değerlendirildiğinde... 15 Temmuz darbe teşebbüsünün, daha önce de birçok kez yaşandığı üzere, uluslararası güç odaklarının da desteğiyle, esas itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızmış FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarınca gerçekleştirildiği, kalkışmaya başka unsurların da katılmış olma ihtimalinin, darbenin bu karakterini değiştiremeyeceği değerlendirilmiştir.”

ABD’ye göre ‘din adamı’


Hatırlayın...

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “Terörizm 2017 Ülkeler Raporu”nun Türkiye bölümünde skandal ifadeler yer almıştı. Raporda, 2016’da olduğu gibi, “Türkiye’nin FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımladığı” belirtildi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için “din adamı” ifadesi kullanıldı. Bitmedi...  FETÖ elebaşı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 16 Mayıs 2017’de Washington’a ayak bastığı gün, ABD’nin etkili gazetelerinden Washington Post’ta boy gösterdi. Gülen, “Artık tanımadığım Türkiye” başlıklı yazısına şöyle başladı: ”Bir zamanlar demokrasisini tekmil ve mutedil bir laiklik anlayışını oturtma yolunda ümit vadeden Türkiye, bütün gücü elinde toplamak ve muhaliflere boyun eğdirmek için elinden gelen her şeyi yapan bir cumhurbaşkanının elinde tanınmaz hale geldi.”

SONUÇ: Darbe girişiminin arkasında Boğaziçi yok ABD var!

SORU: Tuğgeneralliğe ve hatta Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’na kadar terfi ettirilen o FETÖ’cüyü son ana kadar kimin koruyup kolladığı açıklık kazandı mı? Salı günü yazacağım!