Mesele kimin aday olacağı değil... Mesele, kısır tartışmalardan uzak durup yakıcı sorunların çözümü için program koymak! Hangi araştırmaya baksak sorunun ekonomi olduğunu herkes görüyor... Ekonomi politik, sınıf bilimi... İnsanlar arasındaki, sınıflar arasındaki ilişkileri, aralarındaki hayati çıkarları açıklayan bilim... Üretim alanında insanlar arasındaki toplumsal ilişkiler, üretimin toplumsal yapısı. Ekonomi-politik, salt ekonomik ilişkiler alanı değil! Tüm toplumsal ve siyasal ilişkileri kapsıyor.

Soru şu: AKP kurulduğundan bu yana (2001) bir ya da birkaç kez oy verenler olası bir seçimde hangi tavrı alacak?

Dün, MAK Danışmanlık’ın yaptığı anketi inceledim ve araştırmanın sahibi Mehmet Ali Kulat’ı aradım. Kulat, beş bin 750 kişiyle yüz yüze bir çalışma yaptıklarını söyledi ve şu tespiti yaptı: “Daha önce AKP’nin oy alma nedeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı bugün kaybetme nedeni Erdoğan gözüküyor. Kızgınlık ve küskünlük var!”

Hemen sonuçları incelemeye başladım.

Soru şu: Size göre, ülkemizin en öncelikli çözülmesi gereken sorunu nedir? Beş bin 750 kişiden üç bin 105’i yani yüzde 54’ü “ekonomik sorunlar, hayat pahalılığı ve işsizlik” diyor! Eğitim, göçmenler, adalet ve diğerleri sonra geliyor.

Peki, AKP’ye oy vermiş kitle iktidarın ekonomik sorunları çözebileceğine inanıyor mu? Yüzde 54’ü çözebileceğine inanmıyor! Ya muhalefet çözebilir mi? Yüzde 38’i çözemeyeceğini düşünüyor, çözebilir diyenlerle kısmen çözebilir diyenler toplamda yüzde 51... Demek ki halk hala muhalefetin ekonomi programı konusunda şüpheli. Ekonominin kötüye gitme sebebi de hükümet! Yüzde 64 böyle düşünüyor! Hatta, “son altı ayda aile ekonominizin durumunu nasıl özetlerseniz?” sorusuna da “Ekonomik durumumuz bozuldu” diyenlerin oranı yüzde 63...

Demek ki öncelikli olan ekonomi-politik...


AKP’liler AKP’ye oy vermeyecek!


Şimdi geliyoruz can alıcı soruya:

Kurulduğu günden bugüne herhangi bir ya da birkaç seçimde AKP’ye oy verdim diyen seçmene soruldu. Önümüzdeki ilk seçimde AKP’ye oy verme davranışınız nasıl olacak?

İki bin 382 kişi kesinlikle oy vermeyeceğini söylüyor. Yani yüzde 56... Peki neden? Yüzde 49’ı ‘’Kızdırdılar’, yüzde 33’ü ‘Üzdüler’, yüzde 11’i de ‘küstürdüler’ yanıtını vermiş.

AKP’lilerin kızdıran, üzen ya da küstüren kim?

Parti politikaları (yüzde 15), il/ilçe teşkilatları (yüzde 14), partili belediyeler (yüzde 11), lider (yüzde 9), milletvekilleri (yüzde 7), genel merkez/yöneticiler (yüzde 6). Ancak... Bunların hepsi diyenler yüzde 17’i, birkaçı aynı anda diyenler de yüzde 21...

Mehmet Ali Kulat, yaptıkları saha çalışmasında ortaya çıkan tabloyu değerlendirirken şu cümleyi kurdu: “AKP’li yetkililer bize teşekkür etmeli ama  kızacaklardır. Çünkü... Neden küstükleri ya da kime küstükleri ankette ortaya çıktı.”

Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’a...

Erdoğan’ın karşısındaki aday


Soru şu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden aday olursa oy verir misiniz?

Yanıt: Kesinlikle oy vermeyeceğini söyleyen yüzde 42’lik bir kitle var. Oy veririm diyenlerin oranı yüzde 37, karşısındaki adaya göre oy vereceğini söyleyen de yüzde 9... Yani... Erdoğan’ın karşısındaki adaydan çok ekonomiyi kimin düzelteceği önemli.

Çünkü... Şu anki gelirimle temel ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum yanıtı verenlerin oranı yüzde 32. Sadece temel ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum diyenler de yüzde 31... Tüm ihtiyaçlarını karşılayabilenlerin oranı da yüzde 6.

SONUÇ: 20 Ekim’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2022 Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmeleri başlamıştı. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmelerin başladığı o gün, komisyon üyesi CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, bütçeyle ilgili çarpıcı bilgiler aktardı. Kesici, bütçede günlük faiz giderlerin 658 milyon TL, saatlik faiz giderinin 27 milyon TL olduğunu kaydetti. Kesici şu ifadeleri kullandı: “Bütçe’de ilk dikkatimi çeken kalem faiz giderleri kalemi. Rakam 240 milyar TL, bugünkü kurla 26 milyar dolar. Elbette çok yüksek. Günde 658 milyon TL, her saat 27 milyon TL.”