Bu söz, yaşanmışlıkların özeti gibi yüzyıllar içinde dilimize demir atmış.

Biz çocukken yaramazlık yaptığımızda büyüklerimiz “sükut dur” derdi. Yıllar sonra bunun “sessiz ol” anlamına geldiğini öğrenmişti. “Sükut ikrardan gelir” sözü de sessizliğin itiraf anlamına geldiğini anlatıyor.

Son zamanlarda karşılaştığımız olayların bir çoğu bende bu duyguyu yaratıyor.

Çok ciddi iddialar ortaya atılıyor, muhatapları sessiz kalıyor.

★★★

Örneğin “128 milyar dolar” nerede sorusu. Cumhuriyet tarihinin en çok sorulan sorusu haline geldi ama bu sorunun birinci derece muhatabı olan eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “affını istediği” günden beri ortada yok ve 128 milyar dolarlık rezervin nasıl eridiği konusunda sessizliğini koruyor.

Bize de “sükut ikrardan gelir” demek düşüyor.

★★★

Örneğin eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın kendi bakanlığına kendi şirketinin ürününü sattığı ortaya çıktı. OdaTV belgesini yayınladı. CHP Milletvekili Ali Öztunç onlarca soru sordu. Sonunda Bakanlık açıklama yapıp, “aldık ama piyasadan daha ucuza aldık” dedi. SÖZCÜ Yazarları Serpil Yılmaz ve İsmail Saymaz başka belgelerle başka iddialar ortaya koydu. Pekcan’ın kamuya ucuza satmak bir yana iki katı fiyata sattığını, Gümrük Müstaşarlığı’nın 2017’de birimlerini “Ruhsar Pekcan kendisini Emine Hanım’ın yakını olduğunu iddia ediyor, teyakkuzda olun” yazan bir mesajla uyardığını gördük.

Neticede bu iddialarla doğrudan ilgili olmamakla birlikte Pekcan görevden alındı ve sessizliğe büründü. Görevden alındığı günden bu yana ortalıkta yok.

Bize de “sükut ikrardan gelir” demek düştü.



★★★

Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kiraladığı yaklaşık 70 aracın AK Parti’ye tahsis ettiğine dair bilgiler ortaya çıktı. Sevgili meslektaşım Murat Ağırel, çok önemli bir belge yayınladı. Belgede Başta Numan Kurtulmuş olmak üzere pek çok AK Parti’li isme araç tahsis edildiği açıkça görülüyor. Belge, 2019 seçimleri öncesinde bizzat AK Partili belediye tarafından hazırlanmış, 31 Mart seçimlerinden sonra Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı anlaşılınca sistemden silinmiş. Ancak, kurtarılarak yeniden arşive alınmış.

Bu belgede ismi geçen bir kişi dahi çıkıp “ben böyle bir araç kullanmadım” demedi. Ben de aralarındaki en üst düzey isim olan, aynı zamanda kamu malının kullanımı konusundaki hassasiyetini bildiğim AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’a sordum. Kesinlikle böyle bir araç kullanmadığını söyledi.

Listede Kurtulmuş adına kayıtlı iki araç var. Numan Bey kullanmadığını söylüyorsa iki ihtimal var: Ya başkalarına tahsis edilip Numan Kurtulmuş’un ismine kaydedildi ya da bilgisi dışında ekibine (koruma, özel kalem vs) tahsis edildi ve Kurtulmuş’un haberi olmadı.

Ortada İBB’nin belediye hizmetlerinde kullanması gereken yaklaşık 70 aracın, AK Parti Genel Merkezi, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, AK Parti Grup Başkanlığı, AK Parti Grup Başkanvekilliği’ne tahsis edildiğine dair ciddi bir belge var ve (benim sorum üzerine yanıt veren Sayın Kurtulmuş dışında) kimseden ses yok. Adı geçen herkes sağır ve dilsiz.

Bize de “sükut ikrardan gelir” demek düşüyor.

★★★

Örneğin Sedat Peker’in yaptığı açıklamalar.

Üç video yayınlayıp, ciddi iddialar ortaya attı. Devletin kurumlarına ve bazı isimlere, cinayet, uyuşturucu kaçakçılığına göz yumma gibi ciddi suçlamalar yönetti. Ankara, yakın zamana dek “saygın işadamı” diye gördüğü Peker’i birden bire “organize suç örgütü lideri” ilan edip derin bir sessizliğe büründü.

Bize de “sükut ikrardan gelir” demek düşüyor.

Daha bir çok örnek verilebilir. Denetimsizliğin hüküm sürdüğü şu günlerde kimsenin çıkıp hakkıyla hesap vermesini beklemiyorum.

Hepsi milletin sessizliğine güveniyor ama bilmiyorlar ki millet sessizliğini ilk seçimlerde bozacak!