Bin yıl önce Malazgirt’te Bizans’ı yendik, bir asır önce de Yunanları İzmir’de denize döktük menkıbelerinin sürekli tekrar edilmesinin, bugünün Türkiye’sine en küçük bir yararı olduğu kanaatinde değilim. Tam aksine, bu coşkulu kutlamaların iç ve dış sorunları çözme yeteneğimizi kısıtladığına inanıyorum. Üstelik; sanki Malazgirt AKP’nin, Dumlupınar da CHP’nin başarısıymış gibi bir tuhaf bir paylaşım oluştu. Bu da AKP ve CHP taraftarları arasında bayat ve zararlı bir “milliyetçilik” yarışı yarattı. Üstelik bu yarışa, siyasette “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini vaz’eden Atatürk’ü sevenler de katılıyor. İnanıyorlar ki; böyle yaptıkça Başkan Erdoğan, köşeye sıkışıyor. Bu yüzden canım İzmir Marşı bile, AKP’lileri kızdırma şarkısına dönüştürüldü. Bu da Game Theory’nin anlatmak istediği, “amaca hizmet etmeyen tepkisel davranışın” nasıl tarafları “kaybet-kaybet” köşesine sürüklediğinin mükemmel bir örneğini oluşturuyor. Sırası gelmişken; Süleyman Demirel’in “Tarihten husumet çıkarmayın” öğüdünü burada tekrar etmek istiyorum. Sulh, bedava değildir. Sulhun bedelini ödemekten kaçanlar harbin maliyetine katlanmaya mecbur kalır.

KİMSE GÖKTEN İNMEDİ

Türkler Anadolu’ya geldiğinde bu topraklar boş ve sahipsiz değildi. Burada Ermeniler, Yunanlar (Rumlar), Kürtler, Araplar ve diğer halklar yaşıyordu. Onlarla savaştık, onları yendik ve egemenlik kurduk. Ama bu insanlar yok olmadı. Ortaya çok halklı veya çok milletli büyük bir ulus çıktı. Asırlarca birlikte, yan yana ve iç içe yaşadık. Fizik kuralıdır: Temas sürtüşme (friksiyon) yaratır. Friksiyonda ısı enerjisi açığa çıkar. Bu yüzden temas eden yüzeyler kızışır ve aşınır. Friksiyon, sosyal ve siyasi hayatta da vardır. Yakın temasta bulunan tüm canlılar yekdiğerinden faydalanır. Ama aynı süreçte birbirine zarar verir. Bu da hayatın bir gerçeğidir.  Avrupalılar, koskoca Amerika ve Avustralya kıtalarını ele geçirdi. Afrika’yı ve Hindi Çin’i sömürge haline getirdi. Fransızlar, İngiltere’yi; İsveçliler Finlandiya’yı işgal etti. Ruslar, 20 milyon kilometrekare bir arazide hakimiyet kurdu. Örnekler saymakla bitmez. Bunlar geçmişte yaşanmış “fetih/işgal” lerdir. Kimseye özür borcumuz yoktur.

YUNANİSTAN BİZİM ÖN BAHÇEMİZDİR, TEMİZ TUTALIM 

Türkiye ile Şili arasında bugüne kadar hiçbir sürtüşme yaşanmamıştır. Ne yani? Şimdi bu Türklerle, Şilililer dosttur demek midir? Yunanlarla Türkler arasında sürtüşme coğrafya icabı hiç bitmemiştir. Bu, Türklerle Yunanlar birbirinin düşmanı mı demektir? Hayır! Bu, Türkiye ile Yunanistan komşudur demektir, o kadar. Almanya ile Fransa arasında bugüne kadar onlarca savaş çıkmıştır. Çünkü onlar komşu milletlerdir. Ama bu millet el ele verip AB’yi kurmasını bilmiştir. Soruyorum: 12 milyon nüfuslu Yunanistan’ın Ege Adaları’nı silahlandırmaktaki amacı, Türkiye’yi işgale hazırlanmak olabilir mi? Lütfen saçmalamayalım. Sebep herhalde bizim o adaları işgal etmemizden korkmalarıdır. Türkiye’nin en kolay çözeceği dış sorunu Yunanistan’la yaşanan anlamsız gerginliktir. Barışa öncülük etmek de, güçlü olanın sorumluluğudur.

Son söz: Yunanla, Yunan olma.