Bildiğiniz gibi Adana’ya yeni ve muhteşem bir Adliye Sarayı Binası ile yine çok görkemli ve o da saray gibi diye tabir edebileceğimiz bir İstinaf Mahkemesi binası yapıldı.

Birbirinden birkaç kilometre uzaklıkta Yüreğir’de bulunan bu binalar hem trafik kalabalığı yaratmayan yere yapılmış olmaları hem çevrelerinin boş olması hem de çok ihtişamlı, çok katlı, çok odalı, çok salonlu yani birçok imkanı bir arada sunan yapıları nedeniyle Adana’da yılların birikmiş olan adliye konusundaki sorunu çözdüler.



Gerçekten de İnönü Caddesi’ndeki  hem eski Taş Binanın, hem de onun yanındaki eski adliye binası dediğimiz 7 katlı binanın Adana’da trafiğin en işlek olduğu yerde bulunması, fiziki koşullarının yetersizliği gibi sebepler Adana’da adliyenin sıkışmasında en büyük nedendi.

Bu binada mahkeme salonlarının, hakim ve savcı odalarının, mahkeme katip odalarının yetersizliği , avukatlar için gerekli alanların olmayışı gibi bir dizi sorun vardı.

Ayrıca İstinaf Mahkemeleri’nin Adana gibi Güney’in kalbi olan bir ilde bulunmamaları da büyük eksiklikti.

İşte şimdi yeni adliye binaları hem şehir içindeki trafik sıkışıklığı, kargaşa sorunlarını kendiliğinden ortadan kaldırdı hem de eskiden çok dar odalarda, neredeyse birbirleri ile sırt sırta çalışmak zorunda kalan  adalet çalışanlarının, aynı odayı iki kişi paylaşmak zorunda kalan, böyle olunca da hem çalışmakta hem incelemekte hem araştırmakta hem de sorguda zorlanan hakim ve savcıların sağlıklı çalışma yapma, hakim heyetlerinin sağlıklı ortamda duruşma yapamama gibi sorunlarını, taleplerini çözdü.



Zaten Yeni Adliye Binası’nın tamamen dolması da bu yapının ne kadar gerekli olduğunun bir göstergesi değil mi?

Yetkililerden edindiğim bilgilere göre, Yeni Adliye Binası’nın yapımına başlandığı 2014 yılında 20 adet Asliye Ceza mahkemesi varmış ve Yeni Adliye Binası için 40 adet Asliye Ceza Mahkemesi planlanmış. İşte şimdi aradan geçen 7 yılda yeni kurulanlarla birlikte Asliye Ceza Mahkemesi sayısı zaten planlanan sayı olan 40’a ulaşmış. Yani bina tam kapasiteye ulaşmış.  Diğer mahkemeler, hakim ve savcı sayıları için de böyle bir artış olduğuna göre Yeni Adliye Binası’nın ne kadar önemli bir ihtiyacı karşılamış olduğu gözler önüne serilir. Yapanlara Adana halkı olarak teşekkür etmek gerekir, yoksa Adana hala eskiden olduğu gibi farklı farklı yerlerde ek binalarla bir karmaşa içinde adaleti sağlamaya çalışacaktı.



Tabi bu arada yeni binalar yapılınca eski adliye binası da büyük ölçüde boşalmıştı. Ben adliyelerin tamamen buradan ayrılmasını ve eski çok katlı adliye binasının çeşitli devlet kurumlarına tahsis edilmesini dilerdim. Fakat burasının yarısı yine yargının yarısı da denetimli serbestlik bürosunun olacakmış.  Böyle bir protokol yapılmış. Keşke böyle olmasaydı da tüm bu birimler bir arada olsaydı. Neyse şimdi hiç değilse Tarihi Taş Binayı kurtarmak gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Tarihi Taş Bina’da halen Bölge idare mahkemeleri devam ediyor. Oysa yeni binalar yapılırken buraların tamamen taşınması öngörülmüştü. Bana gelen bilgilere göre BAM (Bölge İstinaf Mahkemelerinin) yeni binasında mevcut boş yerler varmış ve Taş binadaki idare mahkemeleri buralara taşınabilir.  Yeni yapılan görkemli ve büyük BAM binası her türlü imkanı sunmasına rağmen idare mahkemelerinin halen eski Taş Binada kalmakta ısrar etmesini anlamak güç. Evet, belki Bölge İdare Mahkemesi’nin Konya’dan Adana’ya taşınırken yapılan görüşmelerde, protokollerde böyle bir yer işaret etmiş olabilirler ama şimdi yeni ve modern bina olanaklarını değerlendirip yeni bir planlama yapılabilir ve idare mahkemeleri taşınabilir. Böylece eski Tarihi Taş Bina da boşalmış olur.

Taş Bina ise müze veya kültürel sanatsal hizmetler için kullanılabilir.

Örneğin bu tarihi bina çok güzel bir Adalet Müzesi olabilir.

Ya da kültür sanatla ilgili bir kurum olabilir.

Veya şu an bizim aklımıza gelmeyen ve gerek kamu gerekse sivil toplum örgütleri temsilcilerinin önereceği başka bir güzel hizmetler için kullanılabilir.

Çünkü bu bina mimari ve tarihi değeri olan bir binadır. Ben yıllarca Adliye muhabirliği yapmış bir gazeteci olarak bu eski Taş Binayı köşe bucak bilirim. Gerçekten de çok etkileyici mimarisi olan bir binadır ve kesinlikle müze ya da sanat alanında kullanmak gerekir diye düşünüyorum.

Bizim önerilerimiz böyle.

Böyle bir yapılanma Adana’nın merkezine yeni bir güzellik katacaktır.

Bakalım konunun yetkilileri buna ne diyecek?

Bizden önermesi...