Bundan tam 9 yıl önce 6 Ağustos 2012 tarihli Sabah Gazetesi’nin haberinde... Maliye Bakanı Mehmet Şimşek SABAH’a yaptığı açıklamada İsviçre’de bulunan gizli hesapların üzerindeki sis perdesinin 1 Ocak 2013’ten itibaren kaldırılacağını söyledi. Şimşek, “İsviçre ile imzalanan tam bilgi değişimi anlaşması bu tarihte devreye girecek” dedi.

Üstünden yıllar geçti. Ne oldu? Hiç!

★★★

Sonrasında Panama’da kayıtlı bir hukuk firmasının 40 yılı aşkın süredir tuttuğu kayıt ve belgeler sızdırıldı...

Vergi kaçırma ve para aklamaların da içinde olduğu 11 milyon sayfalık döküm ortaya çıktı. Ülkesinden para ve vergi kaçıran binlerce zengin ve şirket deşifre oldu.

Yayınlanan kayıtlarda Türkiye’den de 101 şirketin, 10 kişinin ve 152 varisin ismi yer alıyordu. Şirketlerin bir kısmı siyasilere, bakanlara ve aile eşraflarına aitti... Gündemi bile değiştirmedi...

★★★

Arkasından Paradise belgeleri açıklandı. Az buz değil, 91 medya kuruluşundan 382 gazeteci 13.4 milyon belgeyi bir yıl boyunca uğraşıp ortaya çıkardı.

Belgeler, gizlilik politikası uygulayan 19 farklı vergi cennetinin kayıtlarını içeriyordu. Türkiye’den de siyasiler, bakanlar ve aile eşraflarına ait hesaplar ortaya döküldü.

Dişe dokunur bir sonuç çıktı mı? Tabii ki çıkmadı... Hatta kimsenin umurunda olmadı... Arada kaynadı gitti... Konuyu araştıranlara davalar açıldı.

★★★

İki gün önce dünya Pandora belgeleri ile sarsıldı. Tam 2.9 terabayt boyutunda 11.9 milyon dosya... Dosyaların içerisinde 6.5 milyonu belge, 3 milyonu fotoğraf, 1.2 milyon e-posta...

Türkiye’den 221 şirket...

Amerika ve Avrupa medyasında gündemin birinci sırasında... Türkiye’de kimin umurunda?

★★★

Peki, bir firma ya da şahıs neden off-shore hesaplara ve paravan şirketlere ihtiyaç duyar?

Genel kullanım amacı vergi kaçırmak için olsa da hukuki yaptırımlar da işin içerisine giriyor. Can alıcı soru; “Nereden buldun, nasıl kazandın?” Para ak mı? Kara mı? Buralarda bu soru yok!

Türkiye’de bu soruyu soran var mı? Yok! Varlık Barışı neden çıkartıldı? Soru sorulmasın diye...

★★★

Oysa Türkiye, Ocak 2006’da, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 7 no’lu bendini değiştirilerek, vergi cenneti ülkelerinde yapılan ticari işlemlerde yüzde 30 vergi uygulanmasını kararlaştırmıştı.

Fakat Bakanlar Kurulu, hangi ülkelerin vergi cenneti olduğuna karar vermediği için 15 yıldır bu kanun uygulanamadı. Uygulanması istenmedi...

★★★

Türkiye’de büyük firmaların yaptığı her hamle zaten bir şekilde yasalarla uyumlu hale getirildiğinden hiçbirinin açıklama yapmak dışında bir sıkıntı yaşamayacağı aşikar...

Benim esas merak ettiğim; sarayı yapan müteahhittin parayı vergi cennetine gönderdikten sonra 105 milyon doları “bağış” adı altında kime yolladığı...

Benim de aklıma sizin aklınıza gelen geldi. Hayret valla, kalbimiz birmiş
demek ki...