Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, bakanlığının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı bütçe sunumunda konuştu. “Piyasa faizlerinde, varlık fiyatlarında, döviz kurunda ve beklentilerde yaşanan hareketliliğin farkındayız” falan dedi...

Eyvallah da ne gerek vardı kendini yormaya... Kime anlatıyorsun? Niye anlatıyorsun? Milletvekillerinin ne yaptırımı var ki bu ülkede? İtiraz etseler bile tek bir virgül değiştirilir mi bütçede?

★★★

Ülkenin yönetildiği sistemde seçilmiş milletvekillerinin veya Meclis’in bütçe üzerinde hiçbir rolü ve söz hakkı yok ki neredeyse...

Keyfine göre bütçeyi hazırla... Meclis’e sunum yap. Cumhurbaşkanı milletvekilleriyle muhatap bile olmasın. Saraydan bir görevli gelip bütçeyi anlatmaya zahmet ederse anlatsın. O da Lütfi Bey’e denk geldi demek ki...

Lütfi Bey kibar adam... İstese, siyasi sorumluluk taşımadığı için tartışmaya girmeye gerek bile görmeyip; “Paşa gönlümüz öyle istedi!” deyip de çıkabilirdi.

★★★

Sarayın hazırlayacağı bütçeye Meclis onay vermezse, reddetse dahi hiçbir sıkıntı yaşanmayacak. Bütçe kanunu süresinde yürürlüğe konulmaması halinde geçici bütçe kanunu çıkarılacak.

O da çıkarılmaması durumunda değişiklik dahi yapılmayacak. Dediğim dedik! Yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerlenme oranına göre arttırılacak.

Bu durum beş yıl boyunca devam edebilecek. Ya 600 milletvekili ne işe yarayacak? Mecliste süs olacak!

★★★

Cumhurbaşkanı ister Hazine kaynaklarını kullanır ister Hazine’nin alternatifi Varlık Fonu’nu... Kim ne diyecek?

Varlık Fonu bugün kime bağlı? Cumhurbaşkanı’na... Başkanı kim? Cumhurbaşkanı... Hatta Cumhurbaşkanı’nın bizzat açıkladığı üzere arada bir Varlık Fonu Başkanı ve Cumhurbaşkanı bir araya gelip toplantı yapıyorlarmış. Bana da enteresan gelmişti.

★★★

Kim bilir kaç defa bütçede borçlanma limitleri de aşıldı. Kanuna göre Hazine daha fazla borçlanmamalıydı... Borçlanmak için yasa Meclis’in onayından geçirilmeliydi... Borçlanıldı! Meclis’ten izin alındı mı? Hayır!

Valla ne ala! Kanunmuş, hakmış, hukukmuş hepsi boşuna... Keyfine göre borçlan, kimseye de sorma... İşler artık bu aşamada...

★★★

Başkanlık sistemi ile yönetildiğimiz sürece 200 milletvekili bile fazla bize... Az olsun, hiç değilse maliyet azalır. Sahi milletvekili ne yapıyor? Hür bir şekilde oylamalara mı katılıyor? Ayrı ayrı çalışmalara mı imza atıyor?

Hayır! Hepsi grup başkanına bakarak el kaldırıyor veya indiriyorlar. Genel başkanları ne derse onu savunuyorlar. Ne ekleme ne çıkarma yapıyorlar. Kendi fikirleri yok!

Sistem bu olduğu sürece mucize falan bekleme... İktidar milletvekilleri kendi derdinde ama muhalefet anladı hiç değilse... Bu durumu değiştirmeye çalışan herkese teşekkürlerimle...