Ergene Nehri zehir saçıyor!

Istranca dağlarından doğarak 283 kilometre boyunca Trakya’ya bereket getiren Ergene, artık bir ölüm nehrine dönüştü!

Sanayi bölgelerindeki fabrikaların zehirli atıkları, 1 milyon kişinin yaşadığı 68 yerleşim yerinin atıkları uzun yılladır Ergene Nehri’ne bırakılıyor.

Sonunda ırmak bu ağır metal atıklardan oluşan kirliliği taşıyamaz hale geldi ve akarsuyun birçok bölümünde canlı yaşam tamamen yok oldu!

Nehre yaklaştıkça havayı keskin, pis bir koku kaplıyor. Birçok noktada kokuşan moloz yığınları, çöp poşetleri ve hayvan leşleri görülüyor.

Çürüyen cansız hayvan bedenlerinden dayanılması mümkün olmayan bir koku yayılıyor.

Bir zamanlar doğa harikası olan nehir âdeta can çekişiyor!

Ülkemiz için yürek paralayıcı bir durum!

Peki, kimi suçlayacağız? Kimden hesap soracağız? Bu facianın sorumlusu kim?

★★★

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa bir süre önce hükmünü verdi ve:

“Ergene kıyısındaki belediyeler CHP’lidir” diyerek her zamanki gibi suçu Kılıçdaroğlu’nun partisine attı. Fakat, gerçek öyle mi?

Bu konuda belediyelerin yetkisi ve sorumluluğu var mı?

Bunu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Sağlık Politikaları Danışmanı” Coşkun Bel’e sordum.

Bel, acı acı tebessüm ederek “Bu doğa faciasının tüm sorumlusu AKP iktidarıdır” dedi ve anlattı:

★★★

“Bir zamanlar Ergene Nehri’nde hem balık tutuluyor, hem de yüzülüyordu...

Ergene, özellikle son 20 yıldır, sanayi, evsel ve tarımsal ilaç, gübre atıkları nedeniyle ‘Dördüncü sınıf’, yani ‘Çok kirlenmiş akarsu’ haline geldi.

Trakya bölgesindeki sorumsuz fabrikalar atıklarını ‘Artıma tesisi olmaksızın’ Ergene Nehri’ne bırakıyor. Endüstriyel atıkların arıtılmadan bırakılması nedeniyle nehir ölümcül bir hale geldi.

Türkiye’de kanserin en sık görüldüğü bölgelerin ilk sıralarında Trakya yer alıyor!

Bu felâkette CHP’li belediyelerin hiçbir suçu yoktur. Çünkü her şey iktidara, AKP’li bakanlıklara bağlıdır.

Trakya Üniversitesi’nin bölgeyi kurtarmak için hazırladığı ‘Ergene Havzası Çevre Düzeni’ 13 Temmuz 2004 tarihinde, o günkü Çevre Bakanı tarafından imzalanarak resmen kabul edilmişti. Aradan 17 yıl geçti. Fakat...

AKP iktidarı, kendi imzaladığı bu planı doğru-dürüst uygulamadı. Eğer uygulasaydı, kirlilik böyle ürkütücü boyutlara gelmeyecek ve halk sağlığı sorunu da yaşanmayacaktı.

★★★

Ergene havzasını denetleyecek ve kirlenmesinin önüne geçecek olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’dır. Tüm yetki onlardadır, CHP’de değil.

Biz CHP olarak konuyu Meclis’e taşıdık, soru önergeleri verdik ama iktidar oralı bile olmadı. Maalesef ülkeye çok yazık ediyorlar!”

TEBESSÜM

Koşu, yaşamı uzatır mı?


Bugün, özellikle büyük kentlerde birçok evde “Koşu bandı” vardır.

İnsanlar sağlık için koşarlar. Buna kendimi de dahil ediyorum...

Her gün spor yapan dünya vücut geliştirme şampiyonunun 41 yaşında öldüğünü öğrenince, şaşırdım!

Yalnız o değil beni şaşırtan...

Koşu bandını icat eden adam 54 yaşında, jimnastiğin mucidi 57 yaşında ölmüş!

Peki, bunlar “Egzersizin yaşamı uzattığı” sonucuna nasıl vardılar?

Tavşan neredeyse bütün günü zıplayarak geçirir, ortalama ömrü 7 – 9 yıldır.

Kaplumbağalar hayatlarında bir defa bile sıçramazlar, egzersiz yapmazlar, 350 yıla kadar yaşarlar.

İzmir’de Haftalık Gözlem Gazetesi’nde yazan değerli meslektaşım Öcal Uluç “Ben ne sıçrarım, ne egzersiz yaparım, iştahım da yerindedir, perhizim falan yoktur ve 86 yaşındayım” diyor. Nazar değmesin!

GÜNÜN SÖZÜ


Çalan siyasetçi, aç olduğu için değil, hırsız olduğu için çalar!