Dün sabah erken saatte, değerli meslektaşım Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu’ndan bir mesaj aldım. Aynen şöyle:

“Günaydın ağabeyim,

Şu tespitiniz harika;

‘Türkiye hiçbir zaman kravatlı Afganistan olmayacak!’

Ben de size söz veriyorum.

Canım ve kanım pahasına mücadele edeceğim ki;

Türk milleti de kravatlı Taliban olmayacak!

Selam ve sevgilerimle değerli ustam...

Seni de, yazılarını da çok seviyorum.”

★★★

Evet, dünkü “Dindar Anayasa” başlıklı yazımda:

“Ülkeyi çağlar gerisine götürecek böyle bir anayasayı bu millet kabul eder mi? Öyle düşünenler çok yanılıyorlar!

Türkiye hiçbir zaman kravatlı Afganistan olmayacak!” demiştim.

Orhan kardeşim bu yazı üzerine yukarıda naklettiğim mesajı gönderdi;

Kendisine teşekkür ederken ben de onun doğru tespitlerinin yer aldığı ilginç yazısından bir alıntı yapayım...

★★★

Orhan Uğuroğlu, “AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ adlı kitabını okuyanınız var mı?’ diye başladığı yazısında, kitaptan örnekler vererek gerçekçi eleştirilerini yapıyor.

Kitabın savunduğu düşünce ve fikirlerin Türkiye’deki ‘Tek Adam Rejmi’ uygulamasıyla ters düştüğünü belirten Uğuroğlu yazısını şu cümle ile bitiriyor:

“AKP ve MHP ittifakı, milletin oylarıyla sonlanınca, çok daha âdil bir Türkiye mümkün olacak.”

İşte sözün özü bu!

Gel de vatandaşa sor!


Dünkü bütün gazetelerde ilginç bir haber vardı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlete ait Tarım Kredi Kooperatifi’nin bir marketine gitmiş...

Alışveriş sırasında çekilen poz poz fotoğraflar gazetelere servis edilmiş...

Marketten aldığı ürünlere 1002 lira nakit para ödeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Markette fiyatlar gayet uygun.” demiş. Ancak...

Cumhurbaşkanı’nın “Uygun” dediği fiyatlarda “Et, süt, peynir, bakliyat ve yağ” gibi temel gıda maddeleri yok! Onlar da olsaydı, fatura 1002 lira değil, 2002 lira olurdu...

★★★

Dün okurlarımdan çok sayıda tepki mesajı geldi. Biri:

“Acaba Sayın Cumhurbaşkanı’nın eline benim maaşım (3.000 TL.) geçseydi fiyatları yine uygun bulacak mıydı” diye soruyor.

Bir diğer okurum:

“Tezgâh önünde fotoğraf çektirmekle fiyatlar düşmüyor.” derken, bir başka okurum da “Fiyatları gelsinler vatandaş olarak bize sorsunlar!” diyor.

Bugün 83 milyonluk Türkiye’nin yüzde 40’ı (33 milyon 200 bin kişi) 2.850 lira asgari ücretle geçiniyor... Daha doğrusu, tabii ki geçinemiyor!

★★★

Türkiye’de açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon (gerçek enflasyon) arasındaki fark, her geçen ay biraz daha büyüyor.

Aldığı talimatların dışına çıkamayan TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) yıllık enflasyonu 19.58 olarak açıkladı.

Oysa gerçek öyle değil...

Ekonomi bilimcilerinin kurduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) yıllık enflasyonun yüzde 44 olduğunu ilan etti.

Vatandaş, çarşıda, pazarda, markette sepetine koyduğu her üründe, hayat pahalılığını çok acı bir şekilde hissediyor.

TÜİK acaba açıkladığı mucize rakamlara kendisi inanıyor mu?

TEBESSÜM

Gündüz vakti içilir mi?


Adam, arabasının önüne çıkan sarhoş genci ezmemek için sert bir fren yaptıktan sonra camı açıp bağırır:

“Gündüz vakti zil-zurna içilir mi ulan? Sana değil, senin zavallı karına acıyorum!”

Genç adam öfkeli sürücüyü sakin bir şekilde dinledikten sonra:
  “Önyargılı olmayın sayın bayım” der “Karımı görseniz bana çok acırsınız!”

GÜNÜN SÖZÜ

Eğer doğru yolda gidiyorsan, hiçbir zaman kaybolmazsın!