Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ben SÖZCÜ okumuyorum, kimse de buna para verip almasın” sözleri üzerine, başta AKP Sözcüsü Ömer Çelik olmak üzere önde gelen AKP’li isimler, haberde ne yazıldığını okuma zahmetine katlanmadan SÖZCÜ’ye tepki gösterdiler.

Okusalardı, SÖZCÜ’nün amacının Ayasofya’nın açılmasını eleştirmek olmadığını anlarlardı. Demek ki onlar, doğruyu, gerçeği aramıyor, sadece Erdoğan’ın gözüne girmek istiyorlar!

SÖZCÜ, Ayasofya’nın açılışının “yıla damga vuran önemli bir olay olduğunu” hatırlattı, o kadar...

Ne yazık ki, birçok olayda olduğu gibi bunda da önyargılı hareket edildi!

SÖZCÜ’yü doğru anlayan çok sayıda kişi ve kurumdan destek haberleri gelmeye devam ediyor. Fikir vermek için bunlardan ikisini nakletmek istiyorum.

★★★

RİFAT SERDAROĞLU

(Doğru Parti Genel Başkanı)

“Ben SÖZCÜ okumuyorum, kimse de para verip almasın” sözleri üzerine (özetle) şöyle yazdı:

“Hay hay, ne demek! Dükkân sizin, ülke de sizin emrinizde!

Siz emredeceksiniz, bizler, yani köleleriniz anında yapacağız!

Oku, oku! Okuma, okuma! Kalk, kalk! Otur, oturt! Emrinizi yere düşürür müyüz?

Anayasa’nın 104. Maddesi “Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder” der.

Anayasa’ya uymakta bir an bile tereddüt etmeyen Devletimin Başı, böylelikle biz kullarına nasıl birlik içinde olacağımızı da göstermiş oldu.

Kim SÖZCÜ okuyorsa, o birliğimizin düşmanıdır. Akit, Yeni Şafak, Sabah, Milliyet, Hürriyet, Türkiye gibi özgür ve helâl basını okuyanlar ise birliğimizin teminatıdır!

★★★

İsteyen istediği gazeteyi okur veya okumaz.

Keyfimizin kâhyası mısınız?

Sizlerin demokrasi anlayışı bu mu?

Seçimle göreve gelen biri bunu nasıl söyler?

Böyle davranışlar demokratik rejimde olmaz.

Orada bağımsız ve özgür medya vardır.

Örneğin Avrupa’da basın kuruluşları oranın sarayına değil, halkına karşı sorumludur.

...İlk genel seçimde, zaman hükmünü mutlaka icra edecektir.

Eğriye eğri, doğruya doğru. Bizden söylemesi...” (Rifat Serdaroğlu)

★★★

DURSUN ATILGAN

(Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı)

Özetle şöyle yazdı:

“Demokrasinin işlediği ülkelerde, hangi gazeteyi okuyacağına okur karar verir...

Demokrasinin askıya alındığı ülkelerde vesayet siyaseti vardır. Ama bağımsız ve özgür okurlar bu durumu dikkate almazlar...

En namuslu, en dürüst, en yetkin gazetecilerin haber ve yorumlarının hangi gazeteler tarafından okurlarına iletildiğini okurlar bilir.

Biz okuruz, biz halkız, biz neyin yanlış, neyin doğru olduğunu iyi biliriz...

Dolaysıyla SÖZCÜ Gazetesi’ni ve benzerlerini hem internet yoluyla, hem de satın alarak okuyacağız...

O gazeteler toplumun sesidir, milletin nabzıdır...

Kimse halkın haber hakkını engelleyemez!” (Dursun Atılgan)

TEBESSÜM

Tavuk ve eczane...


Temel eczaneye girip sormuş:

“Tavuk var mı?”

Eczacı “Burada tavuk yok” demiş.

Temel ertesi gün yine aynı eczaneye gelip “Tavuk var mı?” diye sormuş.

Eczacı “Bak kardeşim” demiş “Dün de gelip tavuk sordun. Burada ilaç var, tavuk yok!”

Temel’den bıkıp usanan eczacı, bir daha gelmesin diye eczanenin camına ‘Tavuk yok!’ diye kocaman bir yazı asmış...

Temel ertesi gün yine gelmiş, camda “Tavuk yok” yazısını görünce eczacıya sormuş:

“Peki, tavuk ne zaman gelecek?”

Sinir krizi geçiren eczacıyı hastaneye kaldırmışlar!

GÜNÜN SÖZÜ


Toplumda her zaman kolayca kandırılacak cahil yığınlar vardır!