Meclis’te salı günü bir kez daha “Mercedes gerginliği” yaşandı!

Saray’a 3 adet lüks makam aracı daha alındığını belirten CHP Grup Başkanvekili Engin Altay:

“Millete patates, Saray’a Mercedes” diyerek, Saray personeli için son alınan 3 lüks makam aracına milyonlarca lira para harcandığını açıkladı.

Saray’ın lüks harcamaları konusundaki konuşmalar, tartışmalar bitecek gibi değil!

Saray ve çevresinin lüks makam araçları konusunda bir cennet olduğu söyleniyor.

Son aracın alınma tarihi 30 Mart 2021... 17 gün önce alınan bu lüks Mercedes’in fiyatının 4 milyon 600 lira olduğu belirtiliyor.

★★★

CHP Sözcüsü Faik Öztrak Saray’daki Mercedes makam arabalarını:

“Millet bin bir emekle yetiştirdiği evlatlarına iş bulamazken, bunların altındaki Mercedes makam arabalarına Alman Başbakan bile binemiyor ama bizim Saray sosyetesi biniyor” sözleriyle eleştirdi.

CHP milletvekilleri “Saray’da kaç adet lüks makam aracı var? Üç-dört yerden maaş alan kaç ballı danışman var? Bunların devlete maliyeti nedir?” diye sık sık soruyor ama cevap alamıyor!

Kılıçdaroğlu, “Yazık değil mi bu millete? Biz iktidara gelince bütün bu israfı engelleyeceğiz!” diyor.

★★★

AKP 19 yıldır, makam ve para olarak devletin her türlü imkânına hükmediyor!

Her geçen yıl, harcamaların büyüdüğü görülüyor!

Ekonomimizin kalbi olan Merkez Bankası’nda paralar suyunu çekti! Son olarak 128 milyar doların nasıl buharlaştığı hâlâ anlaşılmış değil!

Cari açık (döviz açığı) ürkütücü boyutlarda ama “İtibardan tasarruf olmaz!” denilerek harcamalar kısılmıyor!

Mesela; özel uçaklar, lüks otolar, yazlık saraylar, vs.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın kaç tane özel uçağı var?

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Meclis’te dile getirdiği “Uçakların sayılarını şaşırmış durumdayız. Cumhurbaşkanı’nın kaç uçağı var?” şeklindeki sorusu uzun süre cevapsız kaldı.

Ulaştırma Bakanlığı “Bizim bilgimiz yok!” dedi, iyi mi?

Siyasi kulislerde “Saray’ın 13 uçağı olduğu, bu rakamın daha fazla olabileceği” ileri sürüldü...

Peki, gerçek ne?

Dedikodular artınca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay “Cumhurbaşkanı’nın 8 adet uçağı var!” diye açıklama yapmak durumunda kaldı.

Demek ki, “Saray’ın en az 8 uçağı var.” Diğerleri tevatür!

Peki, 8 uçak az mı?

★★★

Dünyanın en güçlü ülkesi Amerika’da, 2 adet başkanlık uçağı var.

Ekonomisi bizden kat kat büyük olan İngiltere’de, Kraliçe’nin ve Başbakan’ın özel uçakları yok! Gerektiği zaman kiralıyorlar.

Bizim ise “İtibardan tasarruf olunmaz” diye 8 özel jet uçağımız var!

Oysa bir ülkenin itibarı, özel uçaklarla, lüks araçlarla değil, vatandaşlarının yaşam standardı ile belli olur.

Bizim yaşam standardımız da ortada... Enflasyon, fiyat artışları, işsizlik, kepenk kapatan esnaf, ağlayan emekliler, perişan olan çiftçi... Dertlerimiz umman gibi!

★★★

Gelelim yabancıların itibar meselesine...

Özel uçağı olmayan İngiltere Kraliçesi’nin, Başbakanı’nın, aynı şekilde Almanya Cumhurbaşkanı ve Başbakanı’nın itibarları mı yok?

Onlar uçak satın alamayacak kadar yoksullar mı?

Ekonomileri bizden defalarca daha iyi olan zengin ülkeleri yöneten Kraliçe, Cumhurbaşkanı ve Başbakanlar ülkelerinin itibarından mı tasarruf ediyorlar?

Hayır! Sadece israftan kaçınıyor, gereksiz harcamalar yapmıyorlar!

★★★

19 yıllık AKP iktidarının sonunda geldiğimiz noktada Kürşat A. gibi kokainciler, partiye girip genel merkeze kadar tırmanabiliyorlar!

Kapağı AKP’ye atanların, eğitimleri olmasa bile güç ve nüfuz elde edebildiği görülüyor!

AKP tramvayına tutunan, zenginliğe ulaşmak için mesafeleri daha hızlı alıyor, daha hızlı tırmanıyor!

Kürşat A. gibi, aşırı hızdan başı erken dönenler, daha yukarılara çıkıp devlet makamlarına atlayamadan partiden kopuyor! Böyle kaç kişi var? Bunu bilemiyoruz!

TEBESSÜM

“Gel de kızma, bu fatura ne yaa?”


Salgın günlerinde Temel gazetede bir ilan görmüş:

“Bodrum’da, filan otelde hafta sonu tatili, yemek içmek, yatmak iki kişi 150 dolar”

Temel ilanı okuyunca sevgilisini alıp otele gitmiş. Harika bir hafta sonu geçirmişler. Her güzel şeyin olduğu gibi, bu tatilin de sonu gelmiş.

Ayrılacakları gün sevgilisi valizi toplarken, Temel “Ben aşağıya inip hesabı ödeyeyim. Sonra yola çıkarız” demiş.

Keyif içinde ıslık çalarak hesabı istemiş...

Faturayı uzatmışlar, 190 dolar...

Şaşırmış... “Toplam 150 dolar olacaktı. Bu 40 dolar fazlalık da nereden çıktı?” diye düşünen Temel kızgın bir şekilde:

“İlanda 150 dolar diyorsunuz, gel de kızma, bu ne yaa?” demiş!

“Efendim, bunun 20 doları müzik ücreti...” demişler...

“Ama biz müzik dinlemedik ki!”

“Dinleseydiniz!”

“Ya geri kalan 20 dolar?”

“On doları oda servisi, on doları da banyo parası...”

“Ama biz kimseden servis istemedik ve hiç banyo yapmadık...”

“İsteseydiniz ve yapsaydınız efendim!”

Temel yukarı çıkmış, sevgilisiyle konuşmuş, aşağı inmiş “Bana 10 dolar verin” demiş.

Herhalde 200 dolar verecek, üstünü istiyor, diye düşünmüşler. Hesap 190 dolar olduğuna göre, vermişler on doları... Temel cebine koyup, yürüyüp gitmiş...

Arkasından koşturmuşlar:

“Hey nereye? Parayı vermedin!”

Temel gayet soğukkanlı dönmüş:

“Yanımdaki kadın var ya, onun fiyatı 200 dolardır.”

Otel müdürünün tepesi atmış:

“Bana ne yahu! Kadına bir şey yapmadık ki!”

Temel gülmüş:

“Yapsaydınız!”

GÜNÜN SÖZÜ


Aşkta, savaşta ve her alanda çalışıp gayret eden nihai zafere ulaşır!