“Cumhuriyet Kadınları Derneği” diye bir dernek var... Ne biçim Cumhuriyet kadınlarıdır bunlar, anlamak zor!

Afganistan’da yönetimi ele geçiren kanlı Taliban’ı destekleyen kadınlara Cumhuriyet Kadınları denilebilir mi?

Hâlâ orta çağ ilkelliğinde yaşayan, şeriat hükümlerini uygulayan, el kesen, kelle koparan, kadınlara hak tanımayan, burka giymeyi reddeden kadınları taşlayarak öldüren, köktendinci, gerici bir yönetimi desteklemek için o kadınların akıldan yana eksikleri olması gerekiyor!

Çünkü hiçbir canlı, bile bile kafasını kasap bıçağına uzatmaz!

Taliban gericidir. Taliban’ı desteklemek Cumhuriyet devrimlerini inkâr etmek demektir.

O kadınlar unutmasın ki, nerede kadın eziliyorsa orada insanlık suçu vardır.

★★★

Din ve uygarlık ahlâkı konusunda kitapları olan SÖZCÜ yazarı Ayşe Sucu ‘Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Kolları’nı kurmuş ve 14 yıl başkanlığını yapmıştır.

Ayşe Sucu’nun hafta içinde çıkan yazısından kısa bir alıntı yapacağım... Bir Afgan kadınının ölüm çığlıklarını anlatıyor!

“Cumhuriyet Kadınları Derneği” yöneticileri lütfen Sucu’nun şu yazısını okusunlar ve nasıl bir vahşeti desteklediklerini anlasınlar:

“Bu hafta sonunda sosyal medyada dolaşıma giren bir video izledim. Fakat izlediğime pişman oldum. Zira, Afganistan’ın Tahar vilayetinde burka giymediği için taşlanarak öldürülen Afganlı kadının çığlıkları kulaklarımdan gitmiyor!

Defalarca ‘Aman ya Rabbi’ demekten kendimi alamadım. Videoyu paylaşan hanımefendinin ‘dinden tiksindim’ ifadesi ve ‘Allah nerede? Neden mani olmuyor?’ isyanı da en az video kadar üzdü beni...”

★★★

Ayşe Sucu’nun iki kitabı SÖZCÜ Kitabevi’nde yeniden baskıya girdi: İlki ‘Din ve kadın”, ikinci kitabı ise ‘İnsan olmaktır dindarlık”

Dini kendi çıkarları için kullanan yobazları, ahlâksızları boş verin siz... Gerçek dini ve aydın dindarlığı öğrenmek isteyenler Ayşe Sucu’nun kitaplarını okusun..

İktidarı elektrik çarpacak!


Sürekli artırılan elektrik fiyatları, bu iktidarın artık gitme zamanının geldiğini gösteriyor!

Zırt-pırt yapılan zamlar vatandaşa eziyet haline geldi.

Niçin en pahalı elektriği bu ülkenin insanları kullanıyor?

Elektrik faturaları son üç yılda yüzde 122, son bir yılda yüzde 30, son bir ayda yüzde 15 arttı.

Daha temmuz ayında yüzde 15 zam yapılmışken elektrik şirketlerinin utanmadan yüzde 15 zam daha istemesine ne demeli?

Vatandaş göz göre göre soyulmaktadır!

Millet yalnız kullandığı elektriğin bedelini değil, enerji şirketlerine dağıtım ve desteklerden oluşan bedelleri, çok kişinin izlemediği kanal olan TRT’nin payını, kayıp ve kaçak bedellerini de ödüyor.

CHP’li Dr. Bayram Yılmazkaya’nın hesabına göre, 60 lira kullanım bedeli olan elektrik faturası vatandaştan 200 lira olarak tahsil ediliyor.

Bu bir sömürü düzenidir.

İktidarı bu gidişle fena halde elektrik çarpacak, haberleri olsun!

TEBESSÜM

Papağan ile karga...


İdris elindeki gazete haberini göstererek:

“Vay canına” der “Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla tam 38 bin 581 dava açılmış. Birçok gazeteci de hapiste yatıyormuş. Neden acaba?”

Temel “Bak sana bir fıkra anlatayım, gerisini sen anla” der ve anlatır:

“Kafese kapatılan papağanı gören karga merakla sormuş:

‘Papağan kardeş, seni neden kafeste tutuyorlar?’

Papağan cevap vermiş:

‘Çünkü ben konuşuyorum! Şimdi anladın mı?’”

GÜNÜN SÖZÜ


Abuk sabuk işler yapan ahmaklar, her zaman her yerde, hazır ve nazırdır!