Bu bir sağlık skandalıdır!

Ölüm riskini yüzde 45 arttırdığı belirlenen “Hidroksiklorokin” adlı ilaç, Türkiye’de bir yılı aşkın süre yüz binlerce hastada kullanıldı ve ancak geçen hafta kullanım listesinden çıkartıldı.

Peki, Covid-19 tedavisinde bu ilacın kullanıldığı hastalara ne oldu, bilen var mı?

Dünya Sağlık Örgütü’nün “Korona tedavisinde hiçbir faydası yok. Üstelik ölüm riskini arttırıyor” diyerek kullanımını yasakladığı ‘Hidroksiklorokin’ ilacı için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 15 Nisan 2020 günü övünerek konuşup:

“Türkiye tedavide farklı bir yaklaşıma sahip. Hiçbir ülke pozitif şüpheli vakalarda hidroksiklorokin ilacını erken dönemde kullanmadı. Biz bu ilaçtan daha vaka görülmeden 1 milyon kutu alıp depoladık. Çin’den getirilen favipiravir’ini de bizdeki yaklaşımla kullanan ülke yok!” demişti.

Hiçbir ülke kullanmıyordu ama dünyanın en akıllısı biz olduğumuz için kullanıyorduk demek ki!

Ee, sonra ne oldu?

Sonuç meydanda...

Bu ölümcül ilaç bir yılı aşkı süre insanlarımızın üzerinde kullanıldıktan sonra nihayet geçen hafta Sağlık Bakanlığı tarafından tedavi listesinden çıkartıldı!

Oysa İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Sağlık Bakanlığı eski müsteşarı Dr. Aytun Çıray, Sağlık Bakanlığı’nı yaklaşık bir yıl önce 29 Mayıs 2020 günü şöyle uyarmıştı:

★★★

Son yayınlardan sonra, daha önce bunu öneren Fransa’nın bile yasakladığı ‘hidroksiklorokin’, Türkiye’de salgının tedavisinde kullanıma devam edilecek midir?

Sayın Bakan’ın toplattığını söylediği bu ilaç, hangi bilimsel verilere göre toplanmıştır?

Elde edilen veriler bu ilacın kalbe zehir etkisi yapabildiğini gösterdiği halde Türkiye’de kaç hastaya kullanıldı?

İlaç yoğun bakım hastalarında kullanıldı mı? Kullanıldıysa kaç yoğun bakım hastasına kullanıldı? Hastalardan kaçı kaybedildi?

Hastalardan veya yakınlarından izin alındı mı? Alınmadı ise bunun suç olduğunu biliyor musunuz?

 İlaç verilip evine gönderilen hastalar takip edildi mi?

Bu ilaçtan kaynaklanan kalp aritmileri ve başka yan etkiler görüldü mü? Hastaların durumu ne oldu?

★★★

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İYİ Parti İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’ın bu sorularına cevap vermedi, daha doğrusu veremedi!

Dr. Çıray “İnanılır gibi değil. Nasıl bir vurdumduymazlıktır bu? Halkımızın sağlığı için ısrarla sorduğum sorulara ve Meclis’te verdiğim soru önergesine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Anayasal süre içinde cevap vermedi. Nasıl bir sağlık anlayışıdır bu? Yazık değil mi bu millete?” diye üzüntülerini dile getiriyor.

“Kul hakkı denen zehir!”


Birkaç gündür Türkiye’de “Helâllik” konusu tartışılıyor. “Bu iktidara hakkımı helâl etmiyorum” diyenler çoğunlukta...

Emekli bir bürokrat olan okurum Tarık Celâl Güven gönderdiği mesajda, rahmetli Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün “İslâm’da Büyük Günahlar” adlı kitabını hatırlatıyor ve kitabın 78’inci sayfasındaki “Kul hakkı denen zehir” başlıklı bölümü şöyle özetliyor:

“Kulların, insanların, üzerimize geçmiş hakları (Hukuk-i ibad) varsa onların tevbelerinin şartı, o hakları sahiplerine ödemek ve onlardan helallik almaktır.

Kul hakları içinde en ağır-korkunç olanı kamu haklarıdır. Çünkü bunların sahiplerini fert olarak tayin mümkün değildir ki, ödeyip hellâllik alarak kurtulalım.

Kamu hakkı (Hukuk-i amme) bizi bütün millete, milyonlara birden borçlu hale getirir. Bu yüzden İslâm bilginleri kamu hakkı yiyenlerin felah (kurtuluş-iyileşme) bulmayacağı kanaatini taşır.

Mübarek dinimizin ‘Kul hakkı’ ilkesi bence, siyasal, sosyal-toplumsal alandaki en önemli prensiplerinden biridir. Kul hakkı bu alanların içindedir ve en başta gelenidir.”

GÜNÜN SÖZÜ


Sağlığın kötü ise, servetin, sarayların olsa neye sarar?