GALATASARAY uzun uğraşlar sonunda TFF 1. Lig ekibi Keçiörengücü’nden Barış Alper Yılmaz’ı renklerine bağladı. Konu potansiyelli bir genç olunca futbolseverlerin ortak sorusu “Bu çocuk da kim?” olur elbette. O zaman anlatalım. Barış Alper Yılmaz’ın maçlarını yakından takip etmiş biri olarak öncelikle Galatasaray, potansiyeli yüksek bir oyuncu transfer etti. Böyle iddialı bir cümle kurmamım sebebi 21 yaşındaki genç oyuncunun modern futbolun prensiplerini özümsemiş bir tarzının oluşu. Sol kanatta görev yapan Barış tam bir takım oyuncusu. Fizik, mücadele ve tempo olarak Süper Lig’e uyum sorunu yaşamayacak kadar donanımlı. 90 dakika boyunca sahada kurulmuş bir saat gibi tıkır tıkır çalışıyor. Tipik bir sol kanattan çok ikinci santrfor gibi oynuyor. Geçen sezonu 8 gol ve 5 asistle tamamladı.

ANCAK takımına katkısı bununla sınırlı değil. Top rakipteyken yaptığı savunmayla da fark yaratıyor. Gösterişli değil etkili oynuyor. Paylaşımcı bir oyuncu. Sahip olduğu topun kıymetini biliyor ve kolay kolay kaybetmiyor. Bunu aklını ve vücudunu iyi kullanarak yapıyor. Müsait pozisyondaki arkadaşını görme konusunda başarılı. Santrfor bencilliği yok, gol şansı daha yüksek bir arkadaşı varsa hiç düşünmeden ona pas veriyor. Kısacası yaşı genç; ama futbolu olgun. Barış’ın Galatasaray’da kalitesini ortaya koyması için sadece güçlü bir psikolojiye ve iyi bir başlangıca ihtiyacı var. Bu konuda sıkıntı yaşamazsa taraftarların ağzından düşürmediği bir isim olur.

GENÇ futbolcu TFF 1. Lig’deki ilk sezonunda Fatih Terim’in gözüne girmeyi başardıysa gelecekte neler yapabileceğini siz düşünün. Sonuç olarak Barış Alper Yılmaz’ın Galatasaray’da Keçiörengücü’ndeki performansını sergilemesi beni şaşırtmaz. Hatta A Milli Takım’da ve Avrupa’da.