CHP Genel Başkanı elindeki fotoğrafı göstererek, “Çok sayıda vatandaşımız bu halde. Bazıları çöpten yiyecek topluyor. Manavın kıyısındaki kasalardan ıskartaya çıkmış ürünleri evine götürüyor” diyerek fotoğraflar göstermişti. Fotoğrafta, çöp konteynerini karıştıran bir insan görünüyordu.


Vay efendim sen misin fotoğrafı gösteren? Yandaş medya, “AKP iktidarında çöpten yiyecek toplayan vatandaş olamaz” diye görevi gereği hücum etti olaya. O fotoğraftaki vatandaş bulundu. Hanları, hamamları, yatları katları varmış meğer! Hali vakti yerindeymiş, hayvanlarına veriyormuş topladıklarını...


Haklıydılar! Burası İsviçre gibi ülkeydi, yalancı Kılıçdaroğlu da fena yakalanmıştı...


Kimse inanmadı bu yalanlamalara tabi. Çünkü, cebinde 5-10 lirası kalan vatandaş artık kül yutmuyordu. Herkes gerçeği tüm çıplaklığı ile sadece görmüyor, bizzat yaşıyordu.


Zaten mızrağın çuvala sığmadığı açıklanan rakamlardan da belliydi. 2020 yılında Türk vatandaşlarının yüzde 34’ü devletten, belediyelerden yardım almıştı! Fakirlik diz boyuydu.


Kendi geçimini sağlayacak, çoluk çocuğuna bakabilecek bir iş bulma ümidini yitiren milyonlar desteğe bağımlı hale getirilmişti. Bağımlılığı en net gösteren de Cumhurbaşkanlığı programı. Programa göre geçen yıl 17 milyon kişi aldığı sosyal yardımla ayakta kaldı... İş yoktu, yardım vardı!


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, koronavirüs salgınından en fazla etkilenen toplumsal kesimler için dayanışma kampanyası başlattılar. Kampanya sadece 1.5 gün sürdü! İçişleri Bakanlığı, hayırseverlerin banka hesaplarına yatırdığı milyonlarca liralık desteği bloke etti. AKP iktidarının gerekçesi ilginçti... Öyle her önüne gelen kampanya başlatamaz. Bu paraların nereye gideceği belli değil!


CHP’li belediyelere, ‘her önüne gelen kampanya düzenleyemez’ diyen AKP iktidarı geçenlerde yeni kampanya başlattı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki imzalayıp 798 AKP’li belediyeye ‘Ramazan ayı koronavirüs genelgesi’ gönderdi!


Genelgede belli ki İmamoğlu ve Yavaş’ın kampanyalarının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından durdurulma gerekçesi unutulmuştu. Şöyle denildi: “İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın alış veriş yaptığı esnaflar sessizce ziyaret edilmeli. Borçlarını yatıramayan ailelerin hesapları kapatılmalıdır! Hayırsever vatandaşların yapacakları yardımlara da öncülük yapılmalı ve yol gösterilmeli...”


Vatandaş çöpten yiyecek toplar hale geldi... Vay sen misin bunu söyleyen... Linç!


Koronavirüsten etkilenen vatandaşa destek verelim... Vay sen misin kampanya başlatan... Yasak!


Gizlemeye çalışsan da, yalan desen de, yandaş medyanda göz boyamaya çalışansan da, füze desen de, aya gidiyoruz müjdesi versen de millet çöpten, manav artıklarından yiyecek toplayıp aş yapıyor. İşsiz, parasız, çaresiz... Bakkala, kasaba borç dağ gibi. Elektrik su doğalgaz kesik... Kredi kartları, tüketici kredileri lebalep ödenemiyor...


Fakirliğin duyulmasından çekiniyorsunuz ama, belediye başkanına ‘sessizce vatandaşın ödeyemediği borcunu kapat’ diye talimat veriyorsunuz!


Umarız kampanyanızı İçişleri Bakanlığı yasaklamaz da, vatandaş bir nefes alır...


Bu arada, İstanbul ve Ankara belediyelerinin kampanya paralarına koyduğunuz blokeyi de kaldırırsınız artık... Yoksa AKP’li belediyeye öyle, CHP’li belediyeye böyle ayıp olur!