Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’ni bitirdi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde yüksek lisans ve doktora yaptı. Bilimsel araştırmalar için İngiltere’ye gitti! İstanbul Şehir Üniversitesi’ne girdi, 2018’de profesör oldu. İstanbul Şehir Üniversitesi kapatılana kadar burada kaldı. Daha sonra Ayasofya başimamı oldu. Çok fazla konuşup, sosyal medya fenomeni haline gelince, “Ayasofya imamı konuşuyor da biz niye konuşmayalım hezeyanlarına meydan vermemek için” dedi başimamlığı bırakıp gitti.

Bu zaat-ı muhterem Mehmet Boynukalın...

Maalesef onsuzluğumuz çok kısa sürdü... Mühim biriydi ya, twit atıp şu 23 Nisan mesajını yayınladı: “23 Nisan 1920’de meclisimiz İslami esaslara uygun bir şekilde açılmış, dualar okunmuş ve kurbanlar kesilmişti. Sonradan bu anlayış maalesef terkedildi. İslami bir sistemin dillendirildiği ve milletin ettiği o duaların makes bulması ve o ruhun yeniden canlanması ümidiyle...”

Bu mesajı okuyanlar, şimdiki Meclis’in, şimdiki Meclis’te görev yapan çoğunluğu AKP’li olan yüzlerce milletvekilinin İslami esaslara uygun davranmadığını, dua bile edilmediği sonucunu çıkardı. Çok üzüldü... 

Üzülüp, eski başimama tepki gösterenlerden biri de kendisini Ayasofya’ya atayan iktidarın eski vekili Halide Özen İncekara’ydı. İncekara, “Yorumları niye kapadınız hocam? İslami esaslara uygun derken, bu esaslar nerede yazıyor? Kurban kesmek mesela. Çok şükür, sadece açılışta değil her meclisin kapısından besmele ile girdim, sırama oturunca hayır dualarımı ettim. Bunları bir esasa bağlamamıştım” dedi.

Boynukalın ‘baltayı’ taşa vurmuştu!

Üniversiteyi Mısır’da okuduğu için Türkiye’yi, TBMM’yi iyi tanımıyordu! Oysa Meclis’in 6 bin metrekare üzerine kurulmuş belki de Türkiye’nin en özgün mimarili camisi var. Sadece cami mi? Ayrıca 3 de mescidi var... Şahane camiyi Behruz Çinici ve oğlu Can Çinici yaptı. Ağa Han Mimarlık Ödülü bile aldı.

Projeyi çizen Behruz Çinici, senin ‘laiklik anayasadan çıkarılsın’ diyerek halt yediğin Laik Cumhuriyet’in finanse ettiği TBMM Camisi’ni şöyle anlatmıştı:

“İslam’daki ilk caminin sadeliğini, Hazreti Muhammed’in mütevazılığını yansıtıyor. Bilali Habeşi’nin ezanı ilk okuduğu tümsek ilham alındı. Minare yerine uzun kavak ağaçları dikildi (Bu ağaçlar nedense yakın zamanda kesildi)... Dünyadaki ilk cami yaklaşık 1400 yıl önce inşa edilen Hazreti Peygamber’in evidir. Mekke’ye yönelmiş, düz çatılı uzunlamasına dörtgen sade bir mekan. Ne minare, ne mihrap veya ayrılmış bir makam yeri, ne de kubbe... Hiç biri yok. Kutsal Peygamber’in saadet dolu zamanlarında bu yapılar böylesine düz, basit, mütavazı ve güzeldirler. İşte bu sadeliği hareket noktası seçtim.”

Yani, Boynukalın efendinin ‘dua bile edilmiyor artık’ dediği Gazi Meclis’te görkemli ve anlamlı kocaman bir cami, kütüphanesi moda deyimiyle külliyesi var!

Allah Boynukalın’ı inandırsın, TBMM Camii’nde lojmanlarda oturanların çocukları için Kur’an kursları bile düzenlendi... Gazetecilerin sorularını yanıtlayan dönemin Meclis Camii İmamı Yusuf Şahin, “Camide Ramazan aylarında namaz kılınıyor. Kadınlar da camiye geliyor. Bunda ne var” dedi.

Duasız, İslami esaslara uyulmuyor diye sorup bilmeden yalan yanlış twit atıyor, ‘nerede eski kurbanlı, dualı Meclisler’ diyor ya... Erdoğan, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nin başı seçildiğinde Meclis’te yemin etti mesela. Yeminden sonra Anıtkabir’e gidip Atatürk’ün huzuruna çıktı. Devlet adamları, milletvekilleri onu Saray’da bekledi. Törenle, Saray’a geldiğinde ne oldu peki? Diyanet İşleri Başkanı kürsüye çıkıp yeni dönem için dua okudu, dua... 

Çok bildiğini sanıyor ya... 15 Temmuz 2020’’de hain FETÖ kalkışması yıldönümünde Meclis’e 81 ilimizden gençler geldi. Sabaha kadar temsili nöbet tuttular. Bu ülkenin geleceği de, savunucusu da bizleriz dediler. O gün ne oldu bil bakalım? Meclis’te Kur’an-ı Kerim okundu, dualar edildi... Demokrasi nöbeti, Meclis Camii’nde kılınan sabah namazının ardından son buldu.

Salgın hastalık yüzünden söz alan AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, İYİ Partilisi, HDP’lisi tüm vekiller konuşmalarının ardından hep şöyle dedi, “Allah milletimizi bu kötülükten korusun...” haberin var mı?

İstiklal Marşımız’ın kabul edilişinin 100. yıl dönümü olan bu yıl Meclis’te ne oldu bil? Bilmiyorsun tabi... Sus o zaman! Dinle... Seni Ayasofya’ya atayan Erdoğan o gün ne dedi:

“5 siyasi partimizin ortak teklifiyle 2021 senesi İstiklal Marşı Yılı ilan edildi. Siyasi yelpazenin farklı kanatlarındaki tüm partiler, görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp bu teklife destek verdi. Tıpkı merhum Akif gibi, ‘Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın’ diye dua ediyorum.”

Bence artık twit miwit atma. Seni ilim irfan öğrenesin diye taa İngiltereler’e gönderen Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımaya çalış...