CHP Genel Başkanı, salı konuşmasında dünya liderimize ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ultra zengin dünya lideri prensine üst perdeden seslendi: “Ordu’nun HAVELSAN’ına, ROKETSAN’ına, ASELSAN’ına el koyarsanız, satarsanız fitil fitil burnunuzdan getiririm!”

Bu dik duruşu duyunca aklıma hemen, bir zamanlar ‘komünistlerin köprüleri satacağız’ demelerine karşı rahmetli Turgut Özal’ın göğsünü siper ederek, ‘satamazsınız, sattırmam kardeşim’ diye diklenmesi geldi!

!!!

Niye öyle tuhaf tuhaf bakıyorsunuz yazının burasına? Sorun mu var? Aslı böyle değil miydi acaba?

***

2018’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacaktı. Dünya lideri, Tarsus’ta konuşuyor rakibi Muharrem İnce’ye yükleniyordu. Şunları dedi millete: “CHP, ‘biz gelince yapılanları yıkacağız’ diyor. Öbürü, ‘biz satacağız’ diyor... Hatırlayın birinci köprüyü Süleyman Demirel yapmıştı. O zamanki komünistler ne diyordu? Biz köprüyü satacağız! Rahmetli Özal da, ‘satamazsınız’ diyordu. Ne oldu? Neyi satıyorsun? Bu millet sizi mezara gömer!”

Onurlu duruş karşısında millet boş durur mu? Koşarak sandığa gitti, dünya liderimizi hem cumhurbaşkanı hem de herşeyin başı yaptı.

Oysa, köprü meselesinde ortada ne komünistler vardı ne de sattırmam diyen Özal’dı... Sorulsa, işin aslı iktidarın gür sesi TRT arşivlerindeydi!

22 Ekim 1983’te 1980 asker darbesinden sonra ilk seçim yapılacaktı. Darbe zamanında bile mümkündü, siyasi parti liderleri TRT ekranında yan yana oturup tartıştılar. Kim ne yapacaksa anlattı.

Tarihe geçen köprü hikayesi işte o gün, Halkçı Parti Genel Başkanı rahmetli Necdet Calp (dünya liderimize göre komünist o oluyor) ile ANAP Genel Başkanı rahmetli Turgut Özal arasında yaşandı.

Özal, seçimi kazanınca memleketteki köprüleri, otoyolları satacağını söyleyince Calp, “Satamazsınız beyefendi” diye tepki verdi, Özal’da, “Satarız kardeşim. Hem de çok iyi satarız” dedi!

Yani dünya liderimizin Tarsus’ta buyurduğunun tam tersiydi mevzu!

***

Üstelik, unuttu diyeceğim ama mümkün değil; söylemediği bir şey vardı!

Boğaziçi Köprüsü’nü bizzat kendisi satmak istedi! Hem de göreve geldikten bir yıl sonra! Köprü ve otoyolları özelleştirme kapsamına aldırdı...

AKP, 2003’ten itibaren defalarca satmaya kalktı köprüyü. 2012 yılında da 5 milyar 720 milyon dolar verene satıldı köprü! Artık alanları mı beğenmedi bilinmez, dünya lideri itiraz etince satış iptal edildi!

Komünistler satacaktı falan dedikleri köprüyü kendilerinden önce de, ‘direndi sattırmadı’ dedikleri Özal sattı iyi mi!

Hani, Calp sattırmam, Özal’da satarız demişti ya. Oy verenimiz, satış işini pek sevdiği için ANAP’ı iktidar yaptı. Özal da 1984’te sözünü tuttu, Kamu Ortaklığı İdaresi ilk gelir ortaklığı senedini Boğaziçi Köprüsü için çıkardı. Parası olanlar senedi alıp, köprünün bir kısmının sahibi oldu!

İnsanın kafası söylenenlerden, söylenmeyenlerden ve gerçeklerden karman çorman oluyor değil mi?

Dönüp, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, “HAVELSAN’ı, ROKETSAN’ı, ASELSAN’ı satarsanız fitil fitil burnunuzdan getiririm” lafına geri gelelim.

Açık açık, “Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyen dünya liderimiz bu; kuşkun olmasın satar kardeşim! Bugüne kadar ‘ufak tefekler’ hariç satılanları alt alta yazıyorsun kağıda, 13 metre uzuyor!

Aradan az bir zaman geçer, “Komünist, faşist, ırkçı, kafatasçı, ayrımcı, popçu, cazcı, dış güçcü Kılıçdaroğlu Tank Palet’i, HAVELSAN’ı, ROKETSAN’ı, ASELSAN’ı satarım demişti, dünya liderimiz ise sattırmaaam diye direndi” bile derler!

Sayın ana muhalefet lideri belki de artık yöntem değiştirme zamanı gelmiştir! İşte bir öneri... Kürsünün arkasında bir ayağını havaya kaldırıp ‘devletin malı deniz elde kalan ne varsa satmayan ne olsun’ demelisiniz. Yalan değil, nasıl olsa CE HA PE zihniyeti deyip bunu söylüyor öbürü.

Sonuç kesin zafer! Nereden mi biliyorum? 1983 seçimlerinden bu yana daima ‘satan’ kazanmış, oradan...

Üstelik bu işten sıyrılması da kolay! Çünkü, oy verenimizin büyük ve de uyanık bölümü satanı sevdiği gibi, sözünden döneni de pek takdir eder. Baktın kazandın, helalleşip dönüverirsin sözünden, milletin malını satmazsın olur biter!