SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin çevrimiçi düzenlediği buluşmada, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, kadın sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve gazeteciler bir araya geldi.

Altılı Masa temsilcileri, “Türkiye’nin demokrasi inşasında kadınların yeri ne olacak?”, “Kadın politikaları ne olacak?”, “Cumhurbaşkanı adayında aranan özellikler neler?”, “Kadınların yönetimde temsili nasıl eşitlenecek?” gibi sorulara cevap verdi.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Gülseren Onanç, cinsiyet eşitliğinin sadece bir kadın hakları sorunu değil bir demokrasi ve gelişmişlik sorunu olduğunu vurguladığı konuşmasında, “Bu nedenle kadınlar ve erkeklerin bu eşitliği sağlamak yönünde ortak mücadele vermesi gereğine inanıyoruz” dedi.

“ALTILI MASA OLARAK TEMEL KADIN HAKLARI KONUSUNDA ÖNEMLİ İLKELER ORTAYA KOYDUK”

Etkinlikte ilk olarak söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP’nin ve altılı masanın toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için hazırladığı politikalarını şu sözlerle anlattı:

* “Hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’nde biz aslında bir hükümet sistemi çalışması yaptık ama bunun yanında temel hak ve özgürlükler başlığı altında, sivil toplum olsun, sosyal haklar olsun, kadın hakları olsun somut olarak da değindik ve bazı ilkeler ortaya koyduk, ben bunu çok önemsiyorum.

* Altı genel başkanın imzaladığı bu mutabakat metniyle aslında bu ilkeler bizim hedefimiz haline geldi. Ayrıca 300’ün üzerinde kadın örgütünün görüşlerini alarak bir kanun teklifi hazırladık ve bunu Meclis’e sunduk.

* Siyasi Partiler Kanunu’nda temsil yönünden yüzde 50 yüzde 50 bir oran öngören çok ciddi bir kanun teklifi sunduk ve bunu Türkiye’deki tüm kadın örgütleriyle beraber yaptık.”

“KADINLARI SİYASİ HAYATA ATILMA KONUSUNDA TEŞVİK ETMEMİZ GEREKİYOR”

Muharrem Erkek’ten sonra söz alan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp ise partilerin kadınların siyasi hayata katılımını teşvik etmesi gerektiğini vurguladı. Şahinalp şu ifadeleri kullandı:

* “Dikkatimizi çeken, herkesin bildiği bir husus kadınların toplumsal hayata katılımının düşük olduğu. Bu, iş hayatında da öyle, bürokraside, siyasi hayatta da öyle, parti içi çalışmalarda da öyle. Bu konuyu teşvik edici şekilde hususları kaleme almaya çalıştık.

* Diğer bir önemli husus, kadına yönelik şiddetle mücadele. Türkiye’de son yıllarda giderek şiddetini artıran bir husus, bunu kaleme almaya çalıştık. Her şeyin başı eğitimden başlıyor dolayısıyla kız çocuklarının eğitim hakkı üzerinde durmaya çalıştık.

* Ve en önemlisi de eşit işe eşit ücret, kadınların iş hayata katılımını teşvik konularına özel bir ilgi göstermeye çalıştık. Bir de bugün şöyle bir sıkıntımız var, kadınlar özellikle siyasi hayata atılma konusunda bir tereddüt de geçiriyorlar.

* Bence bütün arkadaşlarım aynı sorunla karşılaşıyorlar. Arzu edilen seviyede ilçe örgütleri, il örgütleri ya da genel merkeze katılımda düşük istek var. Belki de bunu teşvik etmemiz gerekiyor.”

"EĞİTİM MÜFREDATIMIZA İNSAN HAKLARI VE KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ DERSİNİ KOYACAĞIZ"

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu ise DEVA Partisi’nin yeni bir parti olmasına rağmen mecliste kadın temsilci konusunda en fazla sayıya sahip parti olduğunu belirtti.

Yeneroğlu, şöyle konuştu:

* "Biz, altılı masada kadın sorununu çok detaylı bir şekilde konuştuk. Bir kere çoğulcu demokratik sistemin olmazsa olmazı kadının güçlendirilmesiyle başladık metnimizi çalışırken. ‘Tüm karar alma mekanizmalarımızda kadın-erkek eşitliğini sağlamak öncelikli bir devlet politikası olmalı’ dedik mutabakat metnimizde.

* Kadına yönelik şiddetle etkin bir şekilde mücadele konusu. Bununla ilgili Türk Ceza Kanunu’nda eksik olan düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve cezaların seçenek yaptırımlara çevrilmesi engellenerek infazın derhal uygulanması konusunda düzenlemelerden bahsettik.

* Eğitim politikalarını tamamıyla gözden geçireceğimizi, eğitim müfredatımıza ilkokul 1. sınıftan itibaren insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersini koyacağımızı özellikle belirttik. Kız çocuklarının eğitim hakkı üzerinde durduk.

* İş hayatında kadınların güvenceli çalışma, eşit iş, eşit ücret, iş-özel yaşam dengesinin kurulmasıyla ilgili yapılması gereken çok ciddi reformların olduğunu vurguladık."

"YEREL SİYASETTEN İTİBAREN KADINLAR SİYASETİN İÇİNDE YER ALSIN İSTİYORUZ"

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ise "Bu masa kadınların yaşam hakkının nasıl korunacağı konusunda çok detaylı bir plan oluşturdu. Yerel siyasetten itibaren kadınlar siyasetin içinde yer alsın istiyoruz ve bunu teşvik ediyoruz. Bu nedenle de bu masanın desteklenmesi gerektiğine inanıyorum" dedi.

"TÜRKİYE’DEKİ KADIN HAKLARI, CUMHURİYET DEMEKTİR"

Erkek egemen toplumun değişmesinin tek yolunun eğitim olduğunu vurgulayan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ise şu ifadeleri kullandı:

* “Türkiye’deki kadın hakları cumhuriyet demektir. Cumhuriyetin kurucu değerleri demektir. Bugün kadınlara saldıranlar, hiç bitmemiştir ve bitmeyecektir. Kadın haklarına, kadın-erkek eşitliğine saldırmak cumhuriyete saldırmaktır.”

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN SORUN YARATAN KISIMLARININ DA TARTIŞILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"

İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya “Bu sözleşmenin mecliste yeterince katılımcı bir ortamda tartışılmadığını kabul etmek lazım. Ama sözleşmenin sorun yaratan kısımlarının da tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Sözleşmedeki bazı maddelerin uluslararası sözleşmelerle de çelişen tarafları var, ailenin bir bütün olarak değerlendirilmediğini görüyoruz” dedi.