Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı 2022 yılı hububat taban fiyatını, çiftçinin kullandığı mazot fiyatının bir yıl içindeki yükselişiyle kıyaslayarak, aradaki farkın çiftçiler üzerinde oluşturduğunu mağduriyete dikkat çekti.

HUBUBAT TABAN FİYATI ARTTI AMA…

Gürer, yaptığı açıklamada, TMO’nun bu yıl sert ekmeklik buğday için 6050 lira, arpa için de 5 bin 500 lira taban fiyat belirlediğini anımsatarak, “Ayrıca buğday için 1000 lira alım primi, arpa içinde 500 lira alım primi belirlendi.

Böylece desteklemelerle birlikte bir ton buğday fiyatı 7 bin 50 lira, arpa taban fiyatı ise 6 bin lira oldu” hatırlatmasında bulundu.

MAZOTTAKİ ARTIŞ, BUĞDAYDAKİ ARTIŞI KATLADI

2021 yılında ise buğday taban fiyatının 2 bin 250 lira, arpa taban fiyatının ise 1750 lira olduğunu hatırlatan Gürer, geçen yıl bu aylarda 7 lira 32 kuruş olan mazot fiyatının ise dün itibariyle 28 lira 8 kuruşa çıktığını dikkat çekti.

"ÜRETİCİNİN GEÇEN YILA GÖRE TON  BAŞINA 56 LİTRE MAZOT KAYBI VAR"

Buğday taban fiyatı için mazot fiyat artışının kıyaslayan  Gürer, “Geçen yıl bir ton buğdayla 307 litre mazot alabilen çiftçi, bu yıl destekleme primi dahil bir ton buğdayla 251 litre mazot alabiliyor. Aradaki fark 56 litre mazot. Çiftçinin buğday ton başına 56 litre mazot kaybı var. Bu da bugünkü mazot fiyatıyla yaklaşık 1500 lira ediyor” diye konuştu.

ARPADA DA KAYIP BÜYÜK

Çiftçinin mazotla kıyaslandığında, arpa taban fiyatında da geçen yıla göre zarar ettiğini belirten CHP Gürer, “Geçen yıl taban fiyatı 1750 lira olan bir ton arpa ile 239 litre mazot alınabilirken, bu yıl destekleme alım primi ile birlikte 6 bin lira olan bir ton arpa ile ancak 214 litre mazot alınabiliyor. Arada 25 litre fark var ” şeklinde konuştu.

ÇİFTÇİNİN KAZANCI DÜŞTÜ

Gürer, geçen yıl 8 Haziranda 7 lira 32 kuruş olan mazot fiyatının, bu yılın aynı gününde 28 lira 8 kuruşa çıktığını belirterek, “Mazot artış oranının buğday taban fiyatı artış oranını katladığı görülüyor. Mazot ve buğday taban fiyatı artışı üzerinden bir kıyaslama yapıldığında, çiftçinin bugünkü taban fiyatla geçen yıla göre daha düşük  kazanç  elde edeceği görülüyor” dedi.

GÜBRE FİYATLARI DA ÜRETİCİYİ MAĞDUR EDİYOR

Çiftçinin en önemli girdi maliyetlerinden biri olan mazotun yanı sıra gübre fiyat artışının da çok yüksek olduğuna değinen Gürer, “Gübreye geçen yıla göre yüzde 342 zam geldi. Çoğu çiftçi tarlasına taban ve üst  gübre atamadı. Atanlarda sınırlı attı. Bununda verime yansıması olacak ” diye konuştu.

"MATEMATİK YANILMAZ"

Gürer, buğday taban fiyatının en az 7 bin lira ve destekleme alım primi ile birlikte bu rakamın 8 bin lira olması gerektiğine işaret ederek, “Gübre ve mazot fiyatlarındaki artış ile taban fiyat oranındaki artış kıyaslandığında, çiftçi geçen yıla göre daha az kazanç sağlayacak. Çiftçinin mağduriyeti giderek artıyor. İktidar çiftçiye destek veriyormuş gibi yapıyor ama özünde, olaya matematiksel olarak baktığımızda destek verilmediği görülüyor. Girdi maliyetleri sürekli artarken ve çiftçinin kazancı azalırken, önümüzdeki dönemlerde tohumun toprakla buluşması da azalacak gibi görüyor. O nedenle çiftçi gerçek manada desteklenmeli” ifadelerini kullandı.

"EKMEK FİYATI, İKTİDARINTAVRINA BAĞLI"

Buğday ve arpa fiyatlarındaki artışın, un ve yem fiyatlarına etkisini de değerlendiren Gürer, AKP iktidarı yanlış tarım politikaları ile oluşan sorunların hangi boyuta  evrileceğini yine İktidarın uygulamaları ile şekilleneceğini söyledi.

Gürer, yıl başından beri ithal 1,5 milyon ton buğday getirildiğini ve tonu 6 bin 700 TL kadar ithalat yapıldığını ve bu buğdayın sanayiciye 4 bin 250 TL den verilip sübvanse edildiğini anımsatarak şöyle konuştu:

* Eğer ekmeklik buğday içinde iktidar sübvanse edici bir politika izlerse, ekmek fiyatları hızlı bir artış yaşanmaz aksi taktirde ekmek fiyatlar ülke genelinde hasat dönemi Ağustos ayında sona ermesi ile çiftçiden buğday tüccara geçtikten sonra fiyat artışı yaşanır ve o fiyat una yansırsa, hesaplanandan daha yüksek bir fiyata ekmek de görübilir.

*TMO alacağı hububat , ekmek ve yem fiyatların nasıl oluşacağının da bir göstergesi olacaktır.

*Vatandaşın bugünkü fiyatla ekmek alabilmesi, iktidarın tavrına alacağı kararlara doğrudan bağlı.

*Fırıncı, sanayici sübvanse edilerek ekmek fiyatı kontrol altına alınabilir ya da serbest piyasa şartlarında, ekmek fiyatları da diğer zamların üretime olan  etkisi ile katlar, artar  ve bu yıl sonu 10 TL geçer. Bu rakama ekmeğin çıkmamasının tek yolu, fiyatın nerede duracağı ve ne olacağı cumhurbaşkanın alacağı ya da vereceği kararlara bağlı.

*Un ve buğdayda sübvanse sağlanırsa, mazot, elektrik gibi gider kalemlerinde zamlar durursa, ekmek bugünün koşullarında kısmı artışla tüketiciye ulaşır. Aksi taktirde dar gelirli ekmeğinden dahi kısmak zorunda kalacaktır.

[old_news_related_template title="Minibüs şoföründen Kılıçdaroğlu'na mazot isyanı" desc="CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ordu'da esnaf ziyaretinde bulundu. Esnaf, geçinememekten ve akaryakıt fiyatlarından dert yandı. Minibüs şoförü olduğunu söyleyen bir kişi ise mazot fiyatlarından yakınarak, 'İşlerimiz çok sıkıntılı. Akaryakıt çok yüksek. Dün akşam zam geldi. Mazot 28 lira, yolcumuz 16 lira. Yani bir yolcuyla bir litre mazot alamıyoruz.' diyerek dert yandı. Kılıçdaroğlu ise 'Ekonomide kayış koptu. Yönetemiyorlar. Türkiye'nin bu çıkmazdan kurtulması lazım.' yanıtını verdi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/06/09/iecrop/kk_16_9_1654783988.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/minibus-soforunden-kilicdarogluna-mazot-isyani-7184420/"]