SÖZCÜ geçtiğimiz hafta, Trabzon’daki 40 bin kişilik stadyumun da bulunduğu dolgu alanında çökmenin bilimsel olarak kanıtlandığını duyurmuştu. Bilim adamları 3 yıl boyunca Avrupa Uzay Ajansı Sentinel-1 uydusundan alınan verileri değerlendirmiş ve bu sonuca varmıştı. 

3 Kasım 2021 tarihinde “Geocarto International” adlı dünya çapındaki en üst düzey bilimsel dergide yayımlanan makalede, hem stadyumun bulunduğu kompleksin, hem de şehir hastanenin ciddi risk altında olduğu bilimsel olarak ortaya konulmuştu.

Makalede stadyumun bulunduğu bölgede yoğun çökme ve yükselme olduğu, bazı alanların yılda 9.7 milimetre çöktüğü; bazı alanların ise yılda 3.9 milimetreye kadar yükseldiği tespit edildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü SÖZCÜ'nün haberi üzerine yapılan bilimsel çalışmanın çok değerli olduğunu vurgulayarak, "Stadyumunun güvenle kullanılmaya devam edilmesi, olası bir tehlike durumunda acil ikaz sistemlerinin devreye girip önceden haber verilmesi amacıyla stada yapı sağlığı izleme sistemleri kurulması önem arz etmektedir" önerisinde dahi bulundu.

Tamamen deniz doldurularak inşaa edilen Ordu-Giresun Havalimanı 2015 yılında hizmete girdi.


 

OR-Gİ HAVALİMANI’NDA ÇÖKME VE YÜKSELME DAHA FAZLA

Benzer bir çalışmanın Ordu-Giresun (Or-Gi) Havalimanı için de yapıldığı ortaya çıktı. SÖZCÜ, yine dünya çapında en üst Q1 düzeyindeki Engineering Failure Analysis’de 2021 Eylül ayında yayınlanan makaleye ulaştı. 

Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Saygın Abdikan ve Bülent Ecevit Üniversitesi’nden Dr. Çağlar Bayık tarafından hazırlanan makalede şu tespitlere yer verildi: 

YÜZEY DEFORMASYONU BELİRLENDİ: Bu çalışmada 2011 yılında temeli atılıp 2015 yılında faaliyete geçen Ordu-Giresun Havalimanı’nın yüzey deformasyonu belirlenmiştir. 

19 AY BOYUNCA UYDUDAN İZLENDİ: Bu amaçla Avrupa Uzay Ajansı’na ait Sentinel-1A/B uydu görüntüleri, PSI tekniği ile zaman serileri analiz edilmiştir.

Grafik, havalimanındaki deformasyonu gösteriyor. Uzmanlar zeminin bütün halinde değil de yer yer çökmesi ya da yükselmesinin üst yapıda kırıcı etkiye neden olduğunu kaydediyor. Grafikteki renk farkları da havalimanının bulunduğu dolgu alanının bütün halinde hareket etmediğini gösteriyor. 


YILDA 14 MİLİMETRE ÇÖKÜYOR 9 MİLİMETRE YÜKSELİYOR: Gerçekleştirilen analiz sonucunda Ağustos 2017 ve Şubat 2019 tarihleri arasında Ordu-Giresun Havalimanı’ndaki deformasyon miktarı yaklaşık -14 ila +9 mm arasında olduğu belirlenmiştir.

ARAZİNİN TEMELLERİ HAREKETLİ: Ordu-Giresun Havalimanı’nın inşa edildiği deniz üzerine dolgu ile inşa edilen arazinin temelleri yerleşime duyarlı ve jeolojik olarak hareketli bir yapıya sahiptir.

BAKANLIK SAĞLAM DİYOR AMA: Ulaştırma Bakanlığı (2012) raporuna göre alanın sağlam bir zemin özelliği göstereceği ve zamana bağlı bir oturma probleminin olmayacağı belirtilmiştir. Yapılan çalışmaya göre beklenti olmamasına rağmen hareket gözlenmektedir. Hareket genel olarak havalimanı kuzey bölgelerinde çökmeler şeklinde belirlenirken, güney bölümlerinde ise yükselmenin daha baskın olduğu fakat yer yer çökmeler şeklinde meydana geldiği belirlenmiştir.

İZLENMESİ HAYATİ ÖNEME SAHİP: Bu durum özellikle nüfusu fazla olan alanlarda olumsuz etkilere sebep olabilmektedir. Bu tür alanlar üzerine inşa edilen havalimanlarında işletme güvenliğinin sağlanması kamu güvenliği açısından oldukça hayati bir öneme sahiptir ve bu güvenliğin sağlanması için bölgesel ölçekte yüzey deformasyonu izlenmelidir. Bu yapının deformasyonunun izlenmesi ve görüntülenmesi oldukça önemlidir.

Kırmızı bölgeler çökmeyi koyu maviye gidildikçe yükselmeleri gösteriyor. Grafiğe göre deniz tarafı çökme eğilimindeyken, kara tarafı yükseliyor.


“DOLGU YAPILDIKTAN SONRA EN AZ 1 YIL İZLENMELİ” 

Bu verilerin ne anlama geldiğini 45 yıldır bölgede çalışmalar yürüten Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin duayen öğretim üyelerinden emekli jeoloji uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş SÖZCÜ'ye açıkladı: 

  • Uluslararası hakemli dergide yayınlanan bu bilimsel çalışmanın verileri çok açık. Akyazı nasıl çöküyorsa Ordu ve Giresun Havalimanı da aynı şekilde çöküyor. 



  • İki alanın da kıyı jeolojisi aynı. Dolgu sistemi aynı olduğu için hatalar tekrar ediyor. Her iki dolgunun da kuzeyi yani deniz tarafı çöküyor, kara tarafı yükseliyor.



  • Görünen o ki bugün o dolgular üzerinde yapılan hastane, stadyum, havalimanların geleceği risk altında.



  • Deformasyonların hemen farkedilmemesi uzun yıllarda ortaya çıkması siyasi istismarlara neden oluyor. Daha kısa zamanda daha ucuza mal etmeye çalışıyoruz.



  • Akyazı’da da Ordu-Giresun’da da dolguyu yapar yapmaz üzerine üst yapıyı kurduk. En az bir yıl uydudan bu dolguların ne şekilde oturduğuna anladıktan sonra dolgunun stabilitesi belirlendikten sonra üst yapıda statik hesapların yapılması lazım.



  • Rize 1960’larda aynı sistemle dolduruldu. O gün o denizi dolduran belediye başkanının neredeyse heykelini dikeceklerdi. Aynı Rize halkı bugün perişan durumda. Rize bugün batan bir şehir. 



  • Bu hataları yapmaya devam edersek, gelecek nesle, kaderi belli olmayan dolgu alanları ve yapıları bırakacağız. Bu milletin de parası boşuna gitmiş olacak. Uluslararası düzeyde dolgu yönetmeliği yapmamız lazım.