TBMM Genel Kurulu’nda TBMM, Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Danıştay ve Yargıtay 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ve 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülüyor.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a kara para aklamaktan hakkında yakalama kararı olan Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına çıkışını sordu. Özkoç, şunları söyledi:

* “Sizin iktidarınızın İçişleri Bakanı, TBMM İçişleri Komisyonu’nda kayda alınan konuşmasında; Sezgin Baran Korkmaz’la ilgili, bütün mahkeme kararları ile ilgili ve kaçmasıyla ilgili sizin Adalet Bakanlığı’nızı da kastederek, ‘Onu biz devletin en üst biriminden en alt birimine kadar birlikte kaçırdık’ dedi.

* Soruyorum… Sezgin Bakan Korkmaz ile ilgili 2. Sulh 23 Temmuz, 30 Eylül’de 10. Sulh Ceza, 1 Ekim 2020’de yurt dışına çıkma yasağı koydu. 13 Ekim’de 4. Sulh Ceza, 16 Ekim’de İstanbul 8. Sulh Ceza, 23 Ekim’de de İstanbul 8. Sulh Ceza mal varlıklarına el koydu.

* Ne oldu da Sayın Bakan, bu kişi ile ilgili 17 Kasım’da İstanbul’da 7. Sulh Ceza Hâkimi Ramazan Çiçek tarafından hem mal varlıklarına el konulması kaldırıldı, hem de yurt dışına çıkışı (yasağı) kaldırıldı. Ne oldu da bu kişi, Sezgin Baran Korkmaz. Kara para aklayıcısı. İçişleri Bakanı odasında kaçmadan bir gün önce onunla görüştü. Bir gün sonra, yurt dışına kaçtıktan sonra; mahkemeler, bu Sezgin Baran Kormaz ile ilgili yurt dışına çıkma yasağını nasıl koydu, mal varlığına el nasıl koydu, MASAK nasıl bununla ilgili ‘kara para aklamıştır’ dedi.

* Bir suçluyu adalet mekanizması kullanılarak, önce mal varlıklarına el koydunuz, yurt dışına çıkmasın dediniz. Aynı suçluyu adalet mekanizması ile yurt dışına kaçması için kaldırdınız, daha sonra aynı suçlu için aynı kararları aldınız. Sizin Adalet Bakanlığınız buna alet oldu mu olmadı mı?”

“DEĞERLENDİRME YAPMAM DOĞRU OLMAZ”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Özkoç’un sorusuna şöyle yanıt verdi:

* “Yargı ile alakalı, biraz önce sunumda da ifade ettiğim gibi yargı ile ilgili, yargı yetkisi kullanılmış, bir takım kararlar verilmiş, mahkemeler ve hakimlerle ilgili benim burada değerlendirme yapmam Adalet Bakanı olarak doğru olmaz. Şu kadarının söyleyeyim, kararlarla ilgili değerlendirme dışında. Bu kararların hepsini bir gerekçesi var. Neden verildiği orada yazıyordur, onu ben bilemem. Ben bu dosyaların her birini tek tek takip edecek benim bir şeyim yok, doğru da değil. Benim görevim değil. Çünkü görülmekte olan bir davada hakkında Meclis’te soru sorulamaz diyor yasa. Görüşme yapılamaz diyor, herhangi bir beyanda da bulunamaz. Bunlarla ilgili bir karar çıktığı zaman da karar kamuoyunun taktirindedir.

* Hakimlerimiz, savcılarımızla ilgili görevleri sırasında yetki kullanımı ve taktir hakları dışında kalan bir konularda herhangi bir hukuka aykırılık olduğu taktirde Hakimler ve Savcılar Kurulu’na onlarla ilgili şikayetler de geliyor. Kurul bunları da değerlendiriyor. Görevle alakalı, yargılama ile ilgili konuda Kurul inceleme yapmıyor, taktir hakkı, yargılama yetkisi dışındadır diye inceleme yapmıyor.

“ANAYASAYA AYKIRI”

* Dosyayı bilmeden, dosya hakkındaki kararı okumadan, onun gerekçeleri hakkında benim burada bir değerlendirme yapmam yasaya da anayasaya da aykırıdır. Bu konular benim yetki ve görevimi aşan konular. Bu yargının görevi. Siz diyorsunuz ki bana yargının görevini üstlenecek misiniz, üstlenmeyecek misiniz? Yetkim de görevim de yok. Ben bunu yaparsam anayasal suç işlemiş olurum. Yargının işleyişine karışamam, kararları hakkında değerlendirme yapamam.”

ÖZKOÇ: TÜRKİYE'DE 1,5 MİLYON ÇOCUK AÇ, YÜZME BİLMEDİKLERİ İÇİN Mİ AÇ?

Özkoç, Bakan Muharrem Kasapoğlu’na da “Sayın Bakan Türkiye’de 1,5 milyon çocuk aç, yüzme bilmedikleri için mi aç? Türkiye’de 1 milyon çocuk eğitim dışı, yüzme bilmedikleri için mi eğitim dışı? Bu ülkede 5 öğrenciden sadece 1 tanesini yurda yerleştirdiniz. Yüzme bilmedikleri için mi diğer öğrenciler yurda yerleştirilmedi? Bu ülkede çocuklar uyuşturucu tuzağında, yüzme bilmedikleri için mi öyle oldu? Milli takım yüzme bilmediği için mi dünya kupasında bizi temsil etmiyor?” diye sordu.

Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, Özkoç’a “Sayın Özkoç’u bu yüzme projemiz niye rahatsız etti anlamadım. Neredeyse yüzmeyi suç ilan edeceksiniz. Yüzme öğretmeye size rağmen devam edeceğiz. Bizim amacımız herkesi her imkandan faydalandırmak” dedi.

Bakan Kasapoğlu, öğrencilerin yüzde 98’inin de yurtlara yerleştirildiğini ileri sürerek, “Yüzde 98’ini yurtlara yerleştirdiğimiz halde, halen 5 kişinden biri yerleşti diyerek, hangi matematiğin peşinden koşuyorsunuz onu anlamadım. Her öğrencinin yurt talebi yok ki. Halen 8 milyon öğrenci üzerinden hesaplama yapıyorsunuz. Yurtlarımıza başvuran 430 bin öğrenci var ve biz de bunun yüzde 98’ini yerleştirdik” diye konuştu.

Adalet Bakanlığı ve bağlı kurumlar, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve bağlı kurumlar ile TBMM'nin 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri, TBMM Genel Kurulu'nda AKP ve MHP'li milletvekillerinin oyları ile kabul edildi.

“ADALET BAKANI'NIN GÖRÜLEN DAVAYA MÜDAHALE ETME YETKİSİ YOKTUR”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bakanlığının bütçesine ilişkin konuşmasında, “Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı verdik. Anayasa Mahkemesi’ni adeta bir İnsan Hakları Mahkemesi’ne dönüştürdük. Yargının yaptığı uygulamadaki eksiklik ve aksaklıklardan kaynaklı sorunlar varsa, bunların hukuk devletine uygun bir biçimde çözümü bakımından son derece bir başka hak arama yolu olmuştur” dedi.

Bakan Bozdağ, İnsan Hakları Eşitlik Kurumu hakkında ise “Ülkemizde yaşanan veya yaşanabilecek her türlü ayrımcılıkla ilgili yeni bir hak arama kapısını daha açtığımızı ifade etmek isterim” bilgisini verdi.

Bozdağ, kendisinin bazı davalara müdahale ettiğine ilişkin eleştirilere, “Şu olay olurken niye baktın, şu işe niye bakmadın? Şu işe niye dava açmadın? Bazıları da diyor ki, müdahale olursa niye müdahale olursa niye müdahale ettin? Şimdi karar verin, ben görülen davaya edersem mi hukuk devletine uygun davranmış olurum, müdahale etmezsem mi uygun davranmış olurum? Adalet Bakanının görülen davaya müdahale etme hak ve yetkisi yoktur” diye konuştu.

“YARGI YETKİSİNİN KULLANILMASIYLA İLGİLİ ZORUNLU OLMADIKÇA KONUŞMADIM”

Bozdağ, “Hiç bugüne kadar yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili zorunlu olmadıkça konuşmadım, konuşmam da. Bundan sonra da konuşmamaya özen göstereceğim” dedi.

“KADINI BİREY HALİNE GETİREN REFORMU BİZ YAPTIK”

Bakan Bozdağ, kadına karşı şiddet konusunda da şunları söyledi:

* “Kadına karşı şiddet ile mücadele bizim hükümetlerimizin değişmez ve değiştirilemez gündemidir. Bugüne kadar kadınlarımızın hukukunu korumak için önemli adımlar attık. Bu hukuku koruyacak adımları bir bir hayata geçirdik… 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda kadına karşı işlenen cinsel içerikli suçlar adabı umumiye ve nizami aile aleyhinde cürümler bahsi altında düzenleniyordu. Bu ne demek bu suçlar işlendiği zaman korunan kadın değil, korunan hukuki değer adabı umumiye ve nizami aile.

* Bu suçlar kadına karşı değil adabı umumiye ve nizami aile aleyhine işlenmiş suçlar kabul ediliyordu. Ceza hukuku anlamında cinsel içerikli suçları cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bahsi bölümü altında düzenleyip kadını birey haline getiren reformu da burada beraber yaptık, biz yaptık. Ama bütün bunlara rağmen halen şiddet ve cinayetin olması hepimiz için büyük bir ayıptır.”

Bakan Bozdağ, ilk derece mahkemelerinin önünde 18 milyon civarında dosya olduğunu söyleyerek, “Hakim ve savcılarımız büyük bir özveri ile görevlerini yapıyorlar. Sadece kamuoyunda siyasi taraftarlığa uygunluk esasları bakımından tartışılan bazı davalar nedeniyle hakim ve savcılarımız yargılamak, onlar hakkında hüküm vermek büyük haksızlıktır. Düşünün 20 milyon civarında dosya ve bunların bir sürü tarafı var. Tartışılan dava sayısına bakın 100’ü geçmez” dedi. ANKA