Türkiye’nin bir, Avrupa’nın en kirli ikinci şehri olan Batman’da yaşayan “Orak hücreli anemi” hastası Abdulbari Koç’un açtığı ‘Temiz Hava Benim Hakkım’ davasına ülke genelinde büyük destek verildi. Başlatılan imza kampanyasında Koç’a destek için gereken 2 bin 500 imza 3 haftada tamamlandı. Koç çağrısında, “Bu hastalığın ömrü 45 yıl. Davayı kazandığımı belki ben göremem. Ama kazanırsak doğup büyüdüğüm şehirde artık herkes temiz bir nefes alacak” dedi.

AKP’li bazı belediyelerin yurt içi ve yurt dışına düzenlemek istedikleri milyon TL’leri geçen geziler ve ballı börekli iftar yemeklerinin tartışıldığı bu günlerde 44 yaşındaki Batmanlı Abdulbari Koç kirli hava nedeniyle yaşam savaşı veriyor.

YÜREK SIZLATAN AÇIKLAMASI

Sağlığıyla ilgili başvurmadığı kurum kalmayan Abdulbari Koç, gereken yerlerden beklediği desteği göremeyince Türkiye’de temiz hava hakkı için mahkemenin yolunu tuttu. Peşinden de tepki için 2 bin 500 kişinin imzasını istediği bir kampanya başlattı. 3 hafta içinde istediği rakama ulaşan Koç’un kampanya için açıklaması şöyle oldu:

“Doğuştan ‘Orak Hücreli Anemi’ hastası hastasıyım. Hastalığım nedeniyle yüzde 90 oranında engelliyim. Tek geçim kaynağım aylık 900 TL olan engelli maaşım. Hastalığım genetik ve tedavisi yok.

Sık sık ağrılı krizler geçiriyorum. Benim gibi orak hücreli anemi hastası hastaları için soluduğumuz havanın kaliteli ve temiz olması çök önemli. Bunu öğrendiğim günden beri temiz hava için Batman’da mücadele ediyorum. Çünkü Türkiye’nin en kirli havası Batman’da. Bu hastalıkta ortalama yaşam süresi 45 yıl olsa da belki daha temiz hava soluyarak daha fazla yaşayamam ama yaşadığım ağır ataklar hafifletilebilir.

Daha az acı çekebilirim. Bu sebeple tek istediğim yetkili kurumlardan Batman’ın havasının temizlenmesiydi. Bu davayı kazandığımı belki ben göremem. Ama kazanırsak doğup büyüdüğüm şehirde artık herkes temiz bir nefes alacak. Bunun için son nefesime kadar mücadele edeceğim.”

KAMPANYAYA BÜYÜK İLGİ

Change.org hesabından başlatılan kampanyada, “Hayatta hiçbir şey soluk alıp vermekten daha değerli olamaz. Çünkü aldığımız nefes hayattır! Bu dava, Türkiye’nin en kirli ve Avrupa’nın ise ikinci en kirli havasına sahip şehrinde, Batman’da yaşayan doğuştan orak hücreli anemi hastası Abdülbari Koç’un temiz hava hakkı mücadelesidir. Abdülbari Koç’un mücadelesi aslında bu davanın çok öncesinde başlar.

Genetik bir rahatsızlık olan hastalığını tetikleyen şeyin Batman’ın kirli havası olduğunu anladığı gün, Koç için her şeyin başlangıcı olur. Araştırmalara göre, dünyada her 10 kişiden 9'u kirli hava soluyor ve yılda 8 milyon insan hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıklardan etkileniyor. Her yıl hava kirliliğiyle bağlantılı nedenler dolayısıyla, 400 binden fazla insanın yaşam süresi kısalıyor.

Düşük hava kalitesi yalnızca orak hücreli anemi ya da astım hastaları değil, nefes alan her canlı için bir tehdit. 2019 yılı Küresel Hastalık Yükü Raporuna göre hava kirliliği yüksek kolesterol ve böbrek yetmezliğinden daha çok ölüm ve maluliyete neden oluyor ve genel risk faktörleri arasında 5. sırada yer alıyor” ifadelerine yer verildi.

TEMİZ HAVA BENİM HAKKIM

Temiz Hava Benim Hakkım davası ile elde edilmek istenenlerin sanayi tesislerinde gerekli denetimlerin yapılması, temiz hava eylem planlarının uygulanması ve kirlilik kaynaklarının tespit edilerek etkin önlemlerin alınması olduğunun hatırlatıldığı açıklamada ayrıda şu düşüncelere de yer verildi:

“Kısacası bu dava ile hedefimiz, devletin havayı temiz tutma yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamaktır. Ve bunu sen olmadan yapamayız çünkü; hava insan eliyle çizilmiş yapay sınırları tanımaz. Bu nedenle bir ilde havanın kirli olması başta o ilin bulunduğu bölge olmak üzere tüm ülkeyi ve hatta tüm dünyayı ilgilendirir. Tam da bu nedenle hava kirliliği ile mücadele de kolektif ve organize bir çalışmayı gerektirir. Abdülbari Koç kazansın, dünya temiz bir nefes alsın!”