İspanya’nın başkenti Madrid’de NATO Zirvesi’nde, Türkiye ile Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan muhtıra, bir süredir devam eden krizi sonlandırdı. Türkiye, NATO üyeliğine karşı çıktığı bu iki ülkenin PKK-PYD ve FETÖ konusunda atacağı adıma bağlı olarak ‘karşıyız’ politikasında geri adım attı. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ay önce “Bunu müzakere bile etmem. İki ülke hiç gelmesin” demişti. 29 Mayıs Bakü dönüşü ise uçakta şu açıklamayı yapmıştı: “Ben başta olduğum sürece NATO’ya giremeyecekler.” Dün giderken de itirazlarını dile getiriyordu. Ancak mutabakat sağlandı. Bu da geçmişte Türkiye’nin izlediği ve hayal kırıklığı yaratan dış politika yanlışlarını yeniden gündeme getirdi.

DENİZ YÜCEL, RAHİP BRUNSON

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hayatta olduğu müddetçe serbest kalamayacağını” ilan ettiği Alman uyruklu gazeteci Deniz Yücel, Rahip Brunson, Büyükada’da tutuklanan insan hakları savunucuları, Fransız gazeteciler ve casuslukla suçlanan İsrailli iki turist, liderlerin araya girmesiyle serbest kaldı. İşte ‘Yine kandırılmayalım’ dedirten o yanlışlardan bazıları;

■ F-35’LERİ ÖDEDİK: Türkiye, f-35 uçaklarında proje ortağıydı. 6 adet uçak için 1 milyar 250 milyon dolar peşin ödeme yaptı. Ancak ABD, Rusya’dan aldığımız S-400’leri bahane ederek F-35’leri vermedi. Türkiye, S-400 füzeleri için de 2.5 milyar dolar ödedi. Böylece kullanamadığımız iki sistem için 3.75 milyar dolar para çıktı.

■ ESAT-ESED OLDU: Türkiye, Suriye ile ilişkiler konusunda tam bir hayal kırıklığı yaşadı. İki ülke arasındaki ilişkiler ‘ortak Bakanlar Kurulu’ toplantısına kadar ilerlerken, Erdoğan, ‘Kardeşim Esad’ diye hitap ediyordu. Ancak Suriye savaşıyla birlikte Esad’ın yerini ‘Katil Esed’ aldı ve eski günler geride kaldı.

■ 3 MİLYARLIK SÖZ: AB, Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya geçişini önlemesi halinde Türkiye’ye fon kullandırma sözü verdi. Ancak 2. taksit olan 3 milyon Euro gönderilmeyince Erdoğan, “Ülkemizde 3,6 milyon Suriyeli sığınmacı var. AB kendinize gelin. Kapıları açarız” mesajı göndermekle yetinildi.

■ PUTİN-ERDOĞAN: Erdoğan ile Putin, özellikle Suriye krizinde sık sık karşı karşıya geldi. 2016’da Putin, Ankara ziyaretinde ‘bekletilirken’, 2020’de ise Erdoğan Kremlin’de 2 dakika yan odada bekledi.

■ BAE VE SUUDİLER: ‘Darbe finansörü’ diye suçlanan BAE konusunda da geri adım atıldı. Erdoğan BAE’ye giderken, BAE Prensi Türkiye’yi ziyaret etti. Son ‘U Dönüşü’ de Suudi Arabistan ile yaşandı. Cemal Kaşıkçı cinayetinde emri vermekle suçlanan ve ‘Katil’ denilen Suudi veliaht Prensi Selman Ankara’ya geldi, Cumhurbaşkanlığı sarayında ağırlandı.

İsveç ve Finlandiya için ne demişti?


“Boşuna Türkiye’ye gelmeyin.”


NATO üyeliğine “evet” demeyiz.


 

SABAH: Buraya kadar hiç yorulmasınlar.


 

Hürriyet: Bizi ikna etmeye çalışmayın.

Siyasilerden ‘üçlü muhtıra’ tepkisi: Çark ettin, ne aldın da sözünden döndün!


CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: Şimdi İsveç ve Finlandiya bitti, Mitçotakis naraları atılmaya devam ediliyor. Onun bir düşmana ihtiyacı var. Geçtiğimiz günlerde yaptığı U dönüşler, ‘Ben Mitçotakis ile asla görüşmem’ diyen, ‘Bundan sonra Miçotakis diye bir isim yoktur’ diyen Erdoğan, gelecek ay Miçotakis’in düğününde kirvelik yaparsa şaşırmamak lazım. Gelinen noktada onun sözünün kıymeti yok.

Özel


CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için içeride hamaset çekip sonra Madrid’e gidip “Evet” denildi. Aylarca efelenildi, Madrid’de bir anda kuzu kesildi.

Altay


CHP İzmir milletvekili Tuncay Özkan: Erdoğan yine çark etti. Ben bu görevde olduğum sürece Papaz’ı vermem, Deniz Yücel’i geri alamazsın, İsrail ile ilgili olumlu düşünemem, İsveç ve Finlandiya NATO’ya giremez dedin. Çark ettin. Ne aldın da sözünden döndün?

Özkan


İYİ Partili Ahmet Erozan: Mekan: NATO Zirvesi (Madrid) Beste: Selâhattin Pınar. Güfte: Vecdi Bingöl… “Ne demiştin niçin caydın sözünden, Hevesin bir an mıydı, yeminin yalan mıydı? Sayın Cumhurbaşkanı’na ithaf olunur…

Erozan


İYİ Partili Koray Aydın: ABD’ye;”bu fakir bu görevde olduğu sürece teröristi alamazsın” demişlerdi, çok geçmeden Rahip Brunson’u verdiler. “Ben başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO’ya giremez” dediler, bir ay geçmeden sözlerini yediler.

Aydın


Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ: Türkiye elindeki bir kozu kaybederken, PKK NATO içinde bir müttefik daha bulmuştur. Erdoğan, Biden’ın önünde diz çökmüş, yenilgiyi kabul etmiştir. Bu karar ülkemize ağır zararlar verecektir.

Özdağ


AKP’li eski vekil Turhan Çömez: Anlaşmanın 8. Maddesine göre, Türkiye, bu ülkelerden bir tek teröristin iadesini sağlayamaz. Yazık, yine kandırıldık.

Çömez:


Deva Partili Abdurrahman Bilgiç: Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz dediler. İsveç ve Finlandiya NATO’ya giremez dediler. Terör yuva yapmış İsveç Parlamentosuna türküsünü söylediler. Ne oldu? Külahımıza anlatın.

Bilgiç


DP Partili Neslihan Çevik: Dış politikayı hamaset malzemesi yaptıklarını, içerde ayrı dışarıda ayrı konuştuklarını ve süreçten endişe duyduğumuzu söylemiştik.

Çevik