Maçın 2. dakikasında yenen gol ve sonrasında Giresunspor'un farkı arttırmak için yakaladığı fırsatlar, Karadeniz ekibine karşı 50 yıldır süren yenilmezlik serisinin de, diğer serilerde olduğu gibi Ali Koç döneminde sona ereceği düşüncesini kuvvetlendirdi. Ancak Altay Bayındır kurtarışlarıyla, Mert Hakan Yandaş iyi futboluyla ve Enner Valencia da bitiriciliği ile bu durumun tersine dönmesi için devreye girdi. İsmail Kartal'ın ilk 11 tercihine bakılırsa, orta sahada ve savunmada kapılan toplarla hızlı hücuma çıkarak gol arama planı vardı.
Ve nitekim ilk golde orta sahada kapılan top ve hızlı atakla gelen beraberlik golü, takımın öz güvenini de yerine getirdi. Bu moralle ikinci yarıya daha derli toplu başlayan Fenerbahçe, Serdar Dursun'un da oyuna girmesiyle rakip sahada kalabalıklaşmaya başladı. Serdar Dursun'un talihsiz sakatlığı sırasında, Pelkas'ın kötü vuruşuna rağmen kaleci Okan Kocuk'un donup kalması ve topa hamle yapamaması nedeniyle gelen ikinci gol Fenerbahçe için bir başka şanstı.
KARAVANACI FORVETLER! 18 ŞUTUN 14'Ü...
Fenerbahçe'nin ikinci golünden sonra Giresunspor saha disiplininden iyice koptu. Pozisyon algısı kaybolan Giresunsporlu futbolcuların, maça olan konsantrasyonunun tamamen dağıldığını yaptıkları pas ve yerleşim hatalarından görebilmek mümkündü. Giresunspor 10 kişi kalmadan önce ve sonra farkı arttırmak için birçok fırsat yakalayan Fenerbahçe, karavanacı golcülerinin beceriksizliğine takıldı. Maç boyunca çekilen 18 şutun 14'ünün kaleyi tutmaması ve birçoğunun net gol fırsatı olması, Fenerbahçe'nin neden şampiyonluk yarışının uzağında kaldığının açıklaması gibiydi.
Ligde şampiyonluk yarışına havlu atan ve Avrupa'ya katılma umudu olan Türkiye Kupası'nda da skandal şekilde elenen Fenerbahçe, aylar sonra deplasmanda kazanarak deyim yerindeyse çölde bir vahaya denk gelmiş oldu.
