Galatasaray artık tarihi tersten yazıyor! “Kara bulutlar dolaşıyor” diyeceğim ama buna biraz da camianın içindekiler sebep oldu. 22 şampiyonluğun her biri gazetelerde hikâyeleştirilmişken, ülkemize futboldaki en şatafatlı kupayı getirmiş bu takımın geçmişte içinde bulunduğu durum ne kadar kötü olsa da içinden çıkmayı bilirlerdi. Ya şimdi?

Yönetimler ile teknik direktörler arasındaki itilafların sonuçlarına bakalım... Bir kötü gidiş sonrası Feldkamp, takımı Abant’a kaçırmış ve futbolcuları o katı Alman disiplinine tabi tutmuştu. O sezon averajla lig şampiyonluğu geldi çünkü yönetim arkasında durdu. Bir sezon sonra eski yardımcısı Hollman’a bıraktığı takım, Fenerbahçe’nin önünde ipi göğüslemişti. Yola çıktıklarını, yolda bulduklarınla değiştirmeyeceksin!

Saftig ile gitmeyeceğini anlayan yönetim Müfit Erkasap’a takımı emanet etmiş ama şampiyonluk görememişti.

Terim'in ilk yıllarında da yönetim ile hoca arasındaki ipler gerilmişti ama 4 şampiyonluk geldi. Souness, nam-ı diğer Ulubatlı, başarısıyla değil, Fenerbahçe maçında diktiği bayrakla anılırken Lucescu; ilk yılında ikincilik, son yılında neredeyse toplama takımla şampiyonluk yaşattı ve yönetimle uyum içinde çalıştı. UEFA Süper Kupa’yı da unutmayalım.

Parlak futbolculuk kariyerini teknik direktör olarak yaşayamadı Hagi... Gerets geldi,  şampiyon yaptı, ikinci sezon şampiyon yapamayınca gitti. Feldkamp’ın ikinci dönemi yaşlılığına denk geldi (!); kaçtı çünkü işine karışılıyordu. Cevat Güler imkânsızı başardı.

Skibbe gönderildi, yerine gelen Bülent Korkmaz ile forma ve arma 5. oldu. Rijkaard’a sezon sonuna kadar zor tahammül edildi, bir ara Galatasaray 14.’lüğe kadar geriledi. Neredeyse küme düşecekti. Hagi bir kez daha geldi, sezon sonunu göremedi. Bülent Ünder anca 8. olabildi. Terim ile 2 şampiyonluk geldi. Mancini tamamlayamadı. Prandelli ile de olmadı. Hamza Hamzaoğlu ipi göğüsledi.

Mustafa Denizli ilk dönemi kadar başarılı olamadı. Riekerink ve Tudor kontrat tamamlayamadı. Terim’in 4. döneminde proje yarım kaldı. Takım 13. sırada. Torrent’le bakalım ne olacak?

Galatasaray'ın yakın tarihindeki yönetimler ile teknik direktörler arasındaki ilişkiye kısaca ışık tuttum. Asıl irdelenmesi gereken durum, kuşkusuz futbolcular. Profesyonel olarak Galatasaray’ı yakından takip ettiğim dönem için konuşuyorum; takımı hiçbir zaman bu kadar aciz görmemiştim. Futbolcuların ruhsuzluğu, seyircinin boşvermişliği gibi birçok etken camiayı bunalıma sürüklüyor.