Kamuyu Aydınlatma Platformu, herkese açık bir mecra.

Hisseleri borsada işlem gören şirketler, özel durumları burada duyuruyor.

Geçen hafta yapılan bildirim dikkatlerden kaçmasın. Çünkü yapımı yılan hikayesine dönen Gaziantep Şehir Hastanesi’yle ilgili.

★★★

Bildirimi yapan: Birleşim Mühendislik Isıtma Soğutma Havalandırma Sanayi ve Ticaret AŞ

Konu: RMİ Rönesans Medikal Taahhüt İnşaat AŞ’nin, Gaziantep Şehir Hastanesi için “işveren” konumuyla daha önce yaptığı ihale.

Birleşim Mühendislik, mart ayında ihaleyi kazanıp sonucu yatırımcılarına bildirmiş. (Mart kuruyla toplam 590 milyon 409 bin 886 TL)

Peki yeni bildirimle ne öğreniyoruz?

Bu ihaleye dair sözleşme sürecinin iptal edildiğini.



İŞYERİ TESLİM ALINAMAMIŞ

Sebebin ne olduğu bildirimde yazıyor:

“İşverenin işyerini teslim alamaması.”

Yani Rönesans şirketi, Gaziantep Şehir Hastanesi için yeri teslim alamamış. Bu ayrıntı epeyce ilginç çünkü Rekabet Kurulu, Aralık 2021’de Rönesans ile Meridiam’ın Gaziantep Şehir Hastanesi hisselerini devralmasına izin vermişti.

Haberi araştırırken öğrendim: Gaziantep Pusula gazetesinde Barış Kaya imzalı (24 Şubat 2022) habere göre Rekabet Kurulu’nun devir kararına rağmen hisse devir işlemleri hâlâ tamamlanamamıştı.

Devrin tamamlanması önündeki engeller? Bilmiyoruz.

Herhalde Sağlık Bakanlığı, “devasa” şehir hastanesinin (1.875 yataklı) seyriyle ilgili bir açıklama yapar.

Yatırım bedeli 636 milyon Euro olarak açıklanmış olan Gaziantep Şehir Hastanesi inşaatına 10 yıl önce başlanmış.

WeBuild-Kayı İnşaat-Samsung C&T-Actus Portföy’den oluşan dörtlü konsorsiyum, proje için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile Avrupa Yatırım Bankası’ndan daha önce finansman sağlamış.

Ancak kamuoyuna açıklanmayan sorunlar nedeniyle bitiş tarihi her yıl birer ikişer yıl öteleniyor. Belli ki hastanenin sermaye yapısındaki sorunlar da bunlardan biri.

Emlak teşvikleri ve Kanal İstanbul


Türkiye’deki konutları yabancılara pazarlayacak şirketlere müthiş devlet teşvikleri verilecek. Konut sektörü, hizmet ihracatı kapsamına alınarak yapıldı bu.

Altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası olan karar ile.

Öyle geniş öyle ucu açık bir tanım yazılmış ki. Teşvikten kimler yararlanacak diye baktığınızda gördüğünüz ifade şu:



“Her türlü gayrimenkul hizmeti veren Türkiye’de yerleşik şirketler ile diğer kurum ve kuruluşlar.”

Her türlü şirket: Yabancıların kurduğu şirketler, Kanal İstanbul manzaralı konutları pazarlayan şirketler ve belki de TOKİ...

(Okurlar, Kanal İstanbul için Ürdünlülerin kurduğu iki gayrimenkul şirketini 31 Ocak 2022’de yazdığımızı anımsayacaktır.)

Hangi milliyetten olduğu önemli değil. Türkiye’deki konutları pazarlayacak şirket yeter ki Türkiye’de kurulmuş olsun.

Ofis kiralasın, fuarlara katılsın, tanıtım videoları hazırlasın, reklamlar versin.

Sonra da gelsin milyonluk devlet teşvikleri...

TOKİ’nin Kanal İstanbul güzergahındaki 844 konutluk projesini hatırlayacak olursak bu teşvikin nedenlerinden birinin yıllar önce “iri kıyım emlak projesi” olarak tanımladığım Kanal İstanbul ile bağlantılı olduğunu anlamak zor değil.

Olumsuz çağrışımlı atasözünü gelin de hatırlamayın: Demek ki iktidar için kaz gelecek yerden tavuk esirgenmiyor.

Dışişleri’ne lüks araç hizmeti yetkisi


Devletin araç alımı kurallara tabi. Bütçede, taşıt cetveli ile, her yıl açıklanır. Yanı sıra kurumlar üç yolla taşıt edinebiliyor: Satın alma, hizmet satın alma, bağış. Bütçe kapsamındaki kurum, belli bir fiyat ve modelin üzerindeki araçlar için Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan görüş alır.

Geçen gün değişiklik yapıldı. Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanlığı’na önemli bir yetki verdi. Resmi Gazete’de yayınlandı.



Dışişleri artık protokol hizmetleri kapsamındaki yabancı konukların ulaşımı için taşıt hizmeti satın alırken serbest olacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na “taşıtın menşei, silindir hacmi, kiralama bedeli” için uygun görüş sormayacak.

Anlamı şu: Dışişleri, ülkemize gelecek yabancı konuklar için piyasadaki en lüks, en pahalı aracı, yabancı konuğu için kiralayabilecek.

Belli ki, ya ülkemize gelecek bazı yabancı konukları, eskiye göre daha imtiyazlı kılan gelişmeler var. Ya da bazı yabancı konukların “Bu modelden aşağısını istemem” ya da “Bana tahsis edeceğiniz araç şöyle olmalı” yönünde talepleri oldu.