İBB ile iştiraki KİPTAŞ’ın, “Etiler Polis Okulu” arazisindeki payını, sahada büyük bir inşaat kompleksi yürüten Yapı&Yapı-Astaş’a; neden ve hangi koşullarda sattığını iki kez gündeme getirdim.

Pazartesi günkü yazımın bir bölümü, “İBB ve KİPTAŞ’ın açıklama borcu” başlığını taşıyordu. KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt aradı. On yıl önce, arazinin tahsisli olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ile imzalanan protokolden doğan borçlar, yüklenici firma hak edişleri ve diğer giderlerin büyük mali yükümlülük oluşturduğunu, ek olarak zemin problemi nedenleriyle, İBB payının “kamu zararına yol açmamak” için satıldığını söyledi.

İBB; hissesini müteahhit firmayla 8 Kasım 2021’de imzalanan protokolle, 2 milyar 80 milyon TL’ye devretmiş. Genel Müdür Kurt, süreci anlatan kapsamlı yazılı açıklama yapacaklarını belirterek onu beklememi rica etti. Ama açıklama ertesi gün (dün) geldi. (Etiler Polis Okulu Arsası, Rumelihisarı Mah. 2011 Ada 272 parsel (eski 29 ve 271 parseller) olarak geçiyor.) Herhangi bir okur için son derece karmaşık bir bürokrasi/ihale/mevzuat aşamaları içermesine karşın, kamu yararı (ve 17-25 Aralık sürecindeki öyküsü de dikkate alındığında) aşamaların kayda girmesi gerekiyor. (Açılmış bir de dava var.)

Özetleyerek aktaracağım, “Etiler Polis Okulu” süreci beş ayaklı olarak anlatılıyor:

- İBB ile EGM arasındaki protokol: 7 Nisan 2012 tarihli protokolle üzerinde proje geliştirilmesi şartıyla 430 milyon TL değer biçildi. Arsanın devri karşılığında İBB, EGM’nin ihtiyaç duyacağı arsa temini, lojman ve hizmet binalarını yapacaktı. Yapım sürerken 2013, 2014, 2015’te üç ek protokol daha imzalandı. İlk protokolde İstanbul ile sınırlı olan lojman ve hizmet binaları yapma yükümlülüğü; artı 10 ile daha yükseldi.

- KİPTAŞ ile İBB arasındaki ihale süreci: İBB, alan için 20 Haziran 2013’te Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na talepte bulundu. Bakanlar Kurulu 8 Temmuz 2013’te  “riskli alan” ilan etti. Bakanlık  alandaki yetkileri İBB’ye verdi. (5 Ağustos 2013)

İBB, “Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşımı Modeli” ile ihale yaptı. (4 Nisan 2018) Tahmini bedel 1 milyar 356 milyon 600 bin TL+KDV’ydi. Arsa satış karşılığı toplam satış geliri ise 2 milyar 660 bin TL+KDV (yüzde 52,2) belirlendi. İhaleyi, 1 milyar 388 milyon 520 bin TL+KDV  en yüksek teklif ile KİPTAŞ kazandı. İBB ile KİPTAŞ 27 Nisan 2018’de sözleşme imzaladı.

- KİPTAŞ ile alt yüklenici arasındaki ihale süreci:  KİPTAŞ da 7 firmaya davet göndererek ihale yaptı. (24 Mayıs 2018) 1 milyar 415 milyon TL ile en yüksek teklifi veren Yapı&Yapı-Astaş ile sözleşme imzalandı. (1 Haziran 2018) Yer teslimi yapıldı.

Sözleşme payının yüzde 10’u (141 milyon 512 bin TL) haziranda tahsil edildi. 138 milyon 852 bin TL İBB’ye aktarıldı. Ruhsat 1 Kasım 2018’de onaylandıktan bir hafta sonra 8 Kasım 2018’de kat irtifakı kuruldu. Yer teslimi ardından hafriyat ve iksa işlemlerinin büyük kısmı tamamlandı.

ESKİ YÖNETİMDEN HAKEDİŞ ONAYI

KİPTAŞ’ın eski yönetimi, yüklenicinin sahada yaptığı imalat karşılığı 145 milyon 278 bin 740,88 TL hak edişi onayladı. (27 Haziran 2019)

- Proje kapsamında yapılacak bağımsız bölümlerin satışından elde edilecek hasılatın bir kısmının satış süreci:

İBB iştiraki İmar A.Ş, proje toplam satış gelirinin yüzde 35’ine karşılık İBB payına ortak oldu. Bu orana karşılık gelen 931 milyon 676 bin TL İBB’ye ödendi.

- İBB ve KİPTAŞ’ın projeden çekilme süreci: İBB, hisseleri için; önceki dönemde buradaki yapım ihalesini kazanan Yapı&Yapı-Astaş ortaklığıyla 2 milyar 80 milyon TL karşılığında tasfiye niteliğinde protokol imzaladı. (8 Kasım 2021) Bu tutar, SPK lisanslı bir bağımsız değerleme firmasına yaptırılan rapora göre belirlendi.

“EN ZORLU İŞLERDEN BİRİYDİ”

Etiler Polis Okulu arsası projesi için “İmamoğlu ve ekibinin devraldığı, yarım bırakılan siyasi, teknik ve ekonomik olarak en zorlu işlerden biriydi” denilen açıklama şöyle sürüyor:

“Yeni dönem İBB ve KİPTAŞ vizyonunun şehircilik bakışı ve anlayışı ile taban tabana zıt ancak protokoller ve sözleşmeler ile hukuki açıdan eli kolu bağlı, sahası kazılmış, çevreye verdiği risk günden güne artan bir projeydi. 2019 yılında; üstelik şantiyenin etrafındaki komşu yapılarda ve yollarda belirgin çatlaklar için yapılan şikayetler; İTÜ raporu ile belgelenmişti. Rapora göre; en kısa zamanda inşaat ilerletilmeliydi ki kazılan zemin nedeniyle yaşanan hareketler durdurulsun.”

Sahanın fiziki durumu dikkate alınırsa, Danıştay’daki sürecin “durma” anlamına geleceği ve İBB’nin şehircilik anlayışıyla bağdaşmayan projenin paydaşı olmak istemediği belirtiliyor. (Önemli bir not: İBB; müteahhit firmaya projede revizyon önermiş, ancak kabul görmemiş.)

İBB, payını müteahhit firmaya satmasa,  kasasından çıkması gereken kalemler de listelendi:

- EGM için yapılan projeler için:

700 milyon TL (güncellenmemiş değer)

- İmar A.Ş. payına karşılık: 1 milyar 72 milyon TL

- Tahsil Edilen İBB, KİPTAŞ %10’u: 141.5 milyon TL

- Yüklenici İmalat Bedeli: 145 milyon TL

- Zeminin iyileştirmesi ve çevre düzenlemesi için: 100 milyon TL

“İBB’DE BÖYLE BİR KAYNAK YOKTU”

Toplam (asgari) 2 milyar 158 milyon ödenmesi halinde İBB’nin arsayı geri alma ihtimali olduğu belirtilen açıklamada şöyle deniliyor:

“Eğer firma direnseydi (kâr mahrumiyeti davası ve fesih iptal davası) bu tutar daha da artacaktı. İBB’de böyle bir kaynak yoktu. Sahadaki iksaların ömrü dolmuş, kaymalar yaşanıyordu. Ve imar plan iptal kararı kesinleşmek üzere Danıştay’da bekliyordu. Eğer İBB’de böyle bir kaynak olsaydı ve bu yola gidilseydi, bugün elinde 2 milyar 158 milyon lira (kâr mahrumiyeti hariç) ödediği plansız bir arsa olacak ve kamuyu zarara uğratmış olacaktı.”

Açıklamayı yorumsuz özetledim. Tek soruyla bitiriyorum: Bu açıklamanın yedi ay sonra değil daha erken yapılmasının önünde engel var mıydı?