AK Parti’nin en önemli icraatından biri yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımı teşvik etmekti.

Bu amaçla, rüzgar, hidroelektrik ve güneş enerji santralleri (RES, HES ve GES) yatırımlarına büyük teşvikler getirildi.

Ruhsatlar dağıtıldı, yenilebilir enerji santrallerinin ürettiği elektrik için pozitif ayrımcılık uygulandı ve önemli sayılabilecek bir taban fiyat belirlendi. Ayrıca üretecekleri elektrik için alım garantisi verildi.

RES, GES ve HES’lerde üretilen elektrik doğrudan enterkonnekte sisteme bağlandı ve aradaki şirketler tarafından tüketiciye ulaştırıldı.

Bu santrallere verilen bir başka destek de kurulum aşamalarında yaşanan çevre sorunlarının devlet tarafından görmezden gelinmesiydi.

Bu teşvikler sayesinde Türkiye genelinde mantar gibi RES, GES ve HES projeleri yapıldı. Sürekli akan nakit sayesinde müteahhitler, sanayiciler enerji işine girmeye başladı.

Şu anda yenilenebilir enerji konusunda Türkiye’nin önemli bir kurulu gücü var.

★★★

Gelin görün ki son zamanlarda birçok alanda olduğu gibi enerji alanında da balayı bitti. Bugüne dek serbest üreticiler sattıkları elektriğin parasını ertesi gün piyasa fiyatı üzerinden alabiliyordu. YEKDEM kapsamındaki üreticilerin fark alacakları da her ayın 25’inde üreticilerin hesabına yatıyordu.

EPİAŞ, Temmuz’da bu üreticilerin alacaklarını tam olarak yatırmamaya başladı.

Ödemelerini alamayan üreticiler haliyle isyanda.

Hepsi Enerji Piyasaları İşletme A.Ş.’nin (EPİAŞ) ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) kapısını çalmaya başladı ve acı gerçekle yüzleşti:

EPDK elektrik piyasası düzenleme ve uzlaştırma yönetmeliğinde bir değişiklik yapmış ve bu değişiklik 1 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş.

Geçmişte EPİAŞ’a avans ödemelerinin tamamını yapmak zorunda olan tedarik şirketleri, bu değişiklikle artık ödemelerini kısmen ya da gecikmeli yapabilme hakkı kazanmış.

Bununla da yetinilmemiş başka bir EPDK kararıyla tedarik şirketlerinin “hiç ödeme yapmayacakları ya da kısmi ödeme yapabilecekleri dönem” 1 Temmuz-31 Ağustos 2022 arası olarak belirlenmiş. Yani bu tarihler arasında tedarik şirketleri EPİAŞ’a EPİAŞ da üreticilere kafasına göre ödeme yapabilecek.

Önemsiz ve teknik bulabileceğiniz bu durum şunu gösteriyor: Bir çok kurumun içine düştüğü temerrüt ve faiz sarmalına artık EPİAŞ da çekiliyor. Eğer tedarik şirketleri EPİAŞ’a ödemelerini yapmazsa EPİAŞ elektrik üreticilerine ödemelerini zamanında ve tam olarak yapamayacak.

Diğer taraftan üreticiler de bir borç sarmalına sürüklenecek, enerjide arz güvenliliği riske girecek. Malum bu şirketler sürekli akan nakit gelire güvenerek yatırım yaparken yabancı ve yerli bankalardan kredi kullanmıştı.

★★★

Şimdi bir düşünün. Yabancı yatırımcısınız. Geldiniz Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımı yaptınız. Fizibilite çalışmalarını yaptığınız sırada karşınızda olan koşulların birçoğu değişmeye başladı. Mesela iletim ücreti artırıldı. Mesela düzenli ve tam olarak almanız gereken alacağınız “yasal düzenlemeyle” kısmi/geç ödenmeye ya da ertelenmeye başlandı.

Ne yaparsınız?

Hadi yabancı yatırımcı örneği uç bir örnek olsun. “Yerli ve Milli” bir yatırımcı olun. Aynı şey sizin de başınıza geldi. Ne yaparsınız?

Büyük ihtimalle yatırım yapmak yerine paradan para kazanma yollarına başvurursunuz.

Zaten son zamanlarda hesabında 15 milyon lira karşılığı dövizden fazla döviz tutan şirketlere kredi verilmemesi, ihracat gelirlerinin yüzde 40’ının Türkiye’ye gelir gelmez TL’ye çevrilmesi gibi serbest piyasa ekonomisine aykırı, şirketleri zora sokan bir sürü düzenleme yapılmıştı. Şimdi bir de devlet zoruyla ve yasayla “alacakları zamanında ve tam ödememe” uygulamasına geçildi.

Enerji sektöründe yaşanan kriz domino taşı gibi bütün ekonomiye yansıyor, yansıyacak.

Bu yaşananlara karşın hala “ekonomi tıkırında” edebiyatı yapanlara şaşıyorum doğrusu!

KYK Nas dinlemiyor!


Kredi Yurtlar Kurumu yeni mezun öğrencilere KYK kredilerinin geri ödeme planlarını göndermeye başladı. Yeni mezun gençler de ödeme planlarını sosyal medyada paylaşmaya başladı. Onlarca örnek inceledim. Yazık bu gençlere.

Aldıkları kredi ile geri ödemeleri gereken tutar arasında en az üç kat fark var.

Örneğin 30 bin TL civarında kredi alan bir öğrenci 90 bin TL civarında geri ödeme yapmak zorunda.

Enflasyonla mücadelede söz konusu olduğunda “faiz haram, bu bir nastır” diye faiz silahını kullanmayan iktidar, gençlerin KYK kredileri söz konusu olduğunda faizin dibine vurmuş.

Madem faiz haramdır, madem faizden kurtulmak nastır (kesin kural) o zaman KYK kredilerinde de faizler sıfırlansın.