Sevgili okurlarım, AKP genel başkanı Recep Bey’in dünkü grup toplantısında ‘çok önemli ve tarihi (!)’ bir konuşma yapacağı partisi tarafından daha önce duyurulmuştu...

Hemen ardından partisi tarafından her zaman olduğu gibi millete bir çağrı yapıldı:

“Televizyonlarınızın başına geçin ve bu tarihi konuşmayı mutlaka izleyin!”

Bendeniz de şahsım adına bu çağrıya uydum ve ekran başında yerimi aldım.

Ancak dinledikçe hayal kırıklığına uğradım...

Çünkü sözlerinde tarihe geçecek herhangi bir şey yoktu. Ekran şovu ne yazık ki fos çıktı.

Bildiğimiz klasik sözler...

Bir sürü laf kalabalığı...

CHP ve özellikle de Kılıçdaroğlu’na yükleniş...

Peki sonra?

Sonrası da aynı boş laflardan ibaret.

★★★

CHP’nin Meclis Başkanlığı’na sunduğu bir kanun teklifi var.

Kamuda başörtüsünün yasa ile serbest bırakılması.

Örtünme zaten serbest.

O kadar ki, karşımızda artık her alanda örtü görüyoruz.

Bazı kadın hakimler, savcılar, polisler, subay ve astsubaylar dahil isteyen her kadın kamu görevlisi özgürce örtünüyor.

Peki o halde durup dururken ne oldu da CHP böyle bir kanun teklifi hazırlayıp Meclis’e sundu?

★★★

Size çok basitçe anlatmaya çalışayım.

Geçtiğimiz yaz aylarında memleket turuna çıkan, ya da çıkarılan milletvekilleri dahil bütün AKP görevlileri bir şeyi açıkça veya el altından ama ısrarla tekrar ettiler.

“Haberin olsun vatandaşım, eğer CHP iktidar olursa başörtüsü yasağını yine getirecek, kadınlarımızın örtünmesi yasak olacak!”

Bu durum tespiti (!) beyinlere yaz ayları boyunca itina ile işlendi, özellikle muhafazakâr kesimin duyarlı olduğu konular gıdıklanıp yeniden piyasaya sürüldü.

İnananlar acaba olmuş mudur?

Mutlaka olmuştur...

Üstelik bu temelsiz iddianın haziran 2023 seçimlerine kadar el altından ya da açıkça gündemde tutulacağı da belliydi.

★★★

CHP şimdi bu siyaset gargarasını iktidarın elinden almaya çalışıyor. Kanun teklifi özellikle bu nedenle, AKP’yi köşeye sıkıştırmak için verildi.

Ama maçın CHP’nin de bildiği sonucu şimdiden belli...

Teklif nasıl olsa AKP ve MHP oylarıyla reddedilecek...

Ya da Meclis komisyonlarında AKP-MHP çoğunluğu tarafından uyutulup beklemeye alınacak.

Başka bir deyişle Genel Kurul gündemine getirilip orada reddedilmesi önlenmiş olacak.

CHP bu kanun teklifinin gündeme alınması için bastıracak ama sonuç alması mümkün olmayacak.

★★★

Ancak CHP bu konuyu elinden geldiğince gündemde tutacak ve muhafazakâr kesime sürekli çağrıda bulunacak:

“İşte gördünüz şu olanları. Size sürekli yalan söyleyip Allah peygamber diyenler bizim kanun teklifimizi resmen uyutuyorlar, Meclis gündemine almaktan bile korkuyorlar.”

Ya da bir sürpriz olur da gündeme alınırsa CHP ne diyecek?..

“İki ortak partinin oylarıyla reddettiler. Bunların örtünme konusunda samimiyeti işte bu kadardır.”

AKP ise bu konuyu kendi çıkarları doğrultusunda ele alacak...

“Türkiye’de başörtüsü sorunu yok ki... Biz bu konuda bütün yasakları zaten kaldırdık. Bay Kemal şimdi bizim karşımızda siyaset cambazlığı yapmaya kalkışmaktadır...”

★★★

Dünya liderimiz dün yeni bir taktik uyguladı:

“Örtü konusunu anayasa değişikliği ile çözelim.”

Bir anlamda madem öyle işte böyle demiş oldu!

Taktik savaşları başlamıştı!

Grup toplantısına getirilen bindirilmiş kıtaların ve amigoların tezahüratı eşliğinde CHP’nin restine rest çekmiş oldu!

★★★

Şu birkaç gün içerisinde başörtüsü konusunda yaşadıklarımız gerçekten ilginç boyutlara ulaştı...

Üstelik AKP karşıtı muhalefet medyasında da bu konuda görüş ayrılıkları oluştu.

Bir kesim çağrıda bulunuyor...

“CHP’ye destek vermek gerek. Çok önemli bir silahı iktidarın elinden almak için çaba harcıyor.”

AKP’ye karşı olan, laiklik ve ülke sorunları konusunda genelde aynı görüşleri paylaşan bir başka muhalif kesim ise eleştiriyor, farklı şeyler söylüyor:

“CHP büyük hata yaptı. AKP’ye benzeyerek AKP’yi yıkma planını gündeme getirdi ama aslı varken taklidine kimse oy vermez.”

★★★

Memleketin ve vatandaşımızın çözülmesi gereken yüzlerce, binlerce sorunu varken biz halâ başörtüsü ile uğraşıyoruz.

Şimdi sıra yarın gündeme getirecekleri yeni konuya geldi...

20 yıldan bu yana yüzüne bakmadıkları ve üstelik hiç hoşlanmadıkları milyonlarca Alevi vatandaşımız için bakalım hangi sürprize imza atacaklar!

Ey seçim sandığı sen insanoğlunu nasıl da hizaya çekiyorsun!