TBF Disiplin Kurulu, sıradan ama gergin geçen Bursaspor-Büyükçekmece maçı sonrası en tecrübeli hakemlerimizden Erşan Kartal’a, kendisini arayarak tehdit eden Bursaspor Başkanı'na hakaret ettiği gerekçesi ile savunmasını bile almadan, 16 ay gibi garip bir ceza vererek kariyerini sonlandırdı. Sanırım Türkiye ve dünyada bu bir ilk ve eminim bu yanlıştan dönülecek. Çünkü Erşan Kartal, bu ülkenin yetiştirdiği her anlamda en değerli hakemlerden birisidir.

Kendisini arayıp ileri geri konuşan bir kulüp başkanına belirlenen seviyeden cevap vermesi ya da gergin geçen maç sonu sinirlenip teknik teçhizata zarar vermesi, hiçbir hakemin hakemliğinin sonlandırılmasına sebep olamaz. Aksine, bağlı olduğu kurum; hakemini koruyup kollamalı ve sahip çıkmalıdır.

TBF Disiplin Kurulu'nun bu enteresan kararı eminim ki federasyon yönetimini de zor durumda bırakmıştır. Umarım artık maçlardan sonra kulüpler beğenmedikleri hakemi bilinmeyen numaradan arayıp hakemliğini sonlandırmaya çalışmaz!

Disiplin yönetmelikleri, basketbol müsabakalarının sağlıklı oynanabilmesi ve ortamı bozan davranışları zapturapta almak için düzenlenmiş kurallardan başka bir şey değildir. Herkesin anlayabilmesi için (!) şöyle örneklendirebiliriz: TBF Disiplin Kurulu, marketten sakız çalan çocuğa ceza veremez. Ama olaylı bir maç sonrası hakemi arayarak tehdit eden bir kulüp başkanına ceza verebilir! Ya da maçtan sonra sinirlerine hakim olamayan bir hakemin teknik teçhizata zarar vermesini anlaşılabilir sınırlar içerisinde cezalandırma yetkisine sahiptir. Hepsi bu...

Bundan öte yapılan her şey hukuki olmadığı gibi, adil de değildir.

Ne enteresandır ki, bu hatalı kararı verdiğiniz hakem arkadaşımız her maçta yüzlerce kez, hem de sizin gibi günlerce kulis yapmadan, saniyenin üçte birinde adil ve kabul gören kararlar veriyor. Hem de 20 küsur senedir...

Netice olarak; herkes empati yapıp, en son yaptığı hatayı düşünerek, bu garip cezalandırmayı bir an önce telafi etmeli.

SİNAN GÜLER’DEN VEDA


Baba, Necati Güler...
Oğul, Muratcan Güler...
Oğul, Sinan Güler...

Sırayla hepsi kendi döneminde milli takımın en değerli oyuncularından. Aynı zamanda kulüplerinde yıllarca başarıdan başarıya koşan sporcular. En önemli özellikleri ise üçü de örnek sporcu.

Başta Necati Ağabey olmak üzere üçü ile de aynı sahada olma mutluluğuna eriştim. En son Sinan Güler, 39 yaşında, başarılarla dolu kariyerini sonlandırdı.

Sinan ile ilgili unutamadığım anım şu: 2015 yılındaki Galatasaray-Fenerbahçe maçında Zisis ile tam da önümde kafa kafaya çarpışıp, bir anda kafasından korkutucu bir şekilde kan akmaya başlamamıştı. Çok endişelenmiştik. Ancak Sinan, yapılan uzun müdahale sonrası ayağa kalktı ve ilk iş olarak, kendisinden daha iyi halde olan Zisis’in yanına gidip sarılarak durumunu sordu. Hayatım boyunca bu görüntüyü unutmayacağım.

Bundan sonraki yaşamın da başarılarla dolu ve herkese örnek olsun sevgili Sinan...