Kızılay Genel Sekreteri Ramazan Saygılı ile geçtiğimiz günlerde güzel bir sohbet etme fırsatımız oldu.

Ben Ramazan Saygılı’yı uzun yıllardır tanırım, birçok ortak dostumuz vardır ve çalışkanlığını takdir ederim.

Adana Şube Başkanlığı yaptığı uzun yıllar boyunca birçok projesine ve çalışmasına tanık oldum.

Sonradan da gösterdiği başarılar nedeniyle Kızılay Genel Sekreterliği’ne getirilmesi elbette bir Adanalı olarak göğsümüzü kabarttı.



Ramazan Saygılı yönetimindeki Kızılay ekibi sadece afet zamanlarındaki çalışmalarıyla değil, olası bir afete hazırlanma konusunda da büyük gayret gösteriyorlar.

Bildiğiniz gibi Kızılay’ın Türkiye ve dünyada afetlere karşı hazırlık ve afet zamanlarındaki müdahalelerin yanı sıra ikinci bir büyük hizmeti de kan toplamaktır.

Toplanan kanlar, hem hastalık ve kaza gibi bireysel ihtiyaçlar hem de savaş ya da afet gibi toplumsal ihtiyaçlar konusunda en zaruri ihtiyaç olarak belirtilmektedir.

Belki hiç farkında olmadığımız bir zamanda, bizim ya da sevdiklerimizin hayatımızı kurtaran bir ünite kan Kızılay ekibi tarafın temin edilmiştir.

Elbette bu kadar da değil.



Kızılay aynı zamanda Adana ve Mersin’de ilk yardım konusunda da çalışanlara seminerler, kurslar verdi.

Buna Adana ve Mersinli gazetecilerin üye bulundukları dernek ve cemiyetlerde yapılan kurslar da dahildir.

Saygılı, sohbetimizde olayı daha da genişleterek Kızılay'ın evrensel yönünü ortaya koyan hatırlatmalar yaptı.

Kızılay için “Üzerinde güneş batmayan bir iyilik hareketi” diyor.

Tabi ki bu sözler boşuna söylenmiş sözler değil.

Gerçekten de şu an Kızılay’ın Türkiye'nin yanı sıra halen savaşın sürmekte olduğu Ukrayna’dan Pakistan’a oradan uzak Doğu’ya oradan da Afrika’ya kadar tüm dünya coğrafyasında hizmette olduğunu görüyoruz.

Saygılı, “Şimdi ekiplerimiz belki dünyanın bir ucunda sıcak bir sabah çorbası için, dünyanın bir başka köşesinde ise belki de bir akşam yemeği için hazırlıktalar” diyerek Kızılay’ın dünya üzerinde ulaştığı geniş coğrafyayı işaret ediyor.



Kızılay’ın tam 15 bin personeli varmış.

Kızılay gönüllüsü sayısı ise 200 bin civarında.

Bu hayli büyük bir rakam.

Bu rakamdaki personeli yönetmek, işleri yürütmek kolay değil.

Evet Kızılay son zamanlarımızın kuruluşu…

Nerede ne zaman bir afet, bir depremin, bir su baskını, bir sel, bir heyelan, bir çığ ya da şu hiç aklıma gelmeyen bir olumsuz doğa olayı olsa gözlerimiz hemen ilk önce Kızılay’ı arar ve orada ilk önce Kızılay’ın kırmızı yeleklilerini görür…

Saygılı ve ekibine başarılarının devamını dilerken, temsil ettiği kırmızı ceketliler için de “iyi ki varlar, iyi ki varsınız“ diyorum…