İçinde bulunduğumuz ama yarın hangi gelişmeyle muhatap kalacağımızı öngöremediğimizden sadece şu anını kontrol edebildiğimiz çağın getirdiği yenilikler, tüm hizmet kurumlarında da köklü değişiklikleri, yeni arayışları zorunlu kılıyor.

Doğal olarak, belediyeciliğin ya da artık daha rağbet gören tanımlamayla “yerel yöneticiliğin” de bunun dışında kalması olanaksız.

Her alanda olduğu gibi yerel yönetim ilişkilerinde de eski ve demode olanlar gidecek, eskiyecek; buna karşın yenilikçi arayışlarla yeni bir yol bulan, bu yoksa yeni bir yol açan anlayışlar geleceği belirleyecek.

Aslında bu her şeyde böyle, fakat hiç birisi yerel yönetim kadar toplumu sarmalamış değil.
Çünkü, evde musluktan akan suyla, sabah kahvaltıda uzandığımız ekmekle başlayan yerel yönetim izleri, ayrım yapmaksızın toplumun bütününü ilgilendiriyor.

O zaman da artık yeni arayış ve yöntemler üzerinde durmak gerekiyor.

Bana bütün bunları düşündürüp yazdıran da Seyhan Belediyesi’nin son dönemdeki moda tanımlama ile “inovatif” , yani “yenilikçi”  anlayışla attığı adımlar.

30, 40 yılı bırakalım, daha 10 yıl önce bir belediye başkanı gelip “Mini bilgisayar üretiyoruz”, “Aromatik ve tıbbi bitkiler hasat ediyoruz”, “ Sebze, meyve atıklarından kompost gübre üretiyoruz”, “Kola firmasına tatlandırıcı bitki  yetiştiriyoruz”, “ Boya üretip kendi boyamızı yapıyoruz” dese, ilk söyleyeceğimiz herhalde “Bu işler sizin işiniz mi? Siz bu topa girmeyin, yol yapın, çöp toplayın” olurdu.

Belediyeler düne kadar,  gençler için çok çok oyun alanı yapar, top dağıtırlardı.
Top yine dağıtılıyor ama şimdi gençlerin en çok ucuz internet hizmetine ihtiyaçları var.
Görünmeyen ama tüm toplumu etkisi altına almış bir güç.

Seyhan Belediye başkanı Akif Akay’ın vizyonunu işte bu nedenle önemsiyorum.
Ağzını açıp “üretim, üretim, üretim” derken; ben de gözümü kapatıp bir an rahmetli Sakıp Sabancı’yı hatırlıyorum…

Ne kadar da doğru söylermiş demek…

Akay ve ekibi Seyhan’da bir üretim modeli yaratmaya çalışıyor.



Belediyeciliğin sadece asfalt dökme, çukur kapatma, boru döşeme, kaldırım örme, taş sermeden ibaret olmadığını; bir yerel yöneticinin o beldenin geleceğinden de sorumlu olduğu bilinciyle hamleler yapması gerektiğini artık anlıyoruz.

Bugün Seyhan Belediyesi’nin emsallerinden çok ucuza ve çok kullanışlı olarak yaptığı, taşınabilir bilgisayar modeli göz ardı edilebilir mi?

Düşünün seri üretim yapılması halinde Seyhan’da ya da Türkiye’nin tamamında her çocuğumuzun elinde böyle bir bilgisayar olduğunu düşünün! Neler değişir, neler!..

Seyhan Belediyesi’nin İnovasyan Merkezi’nde 5 öğrencinin yaptığı elektrikli otomobilin TEKNOFEST’te birinci olması, Adanalı olarak hepimizin göğsünü kabartmadı mı?

500 bin TL ödül ile Akif Akay’ın birincilik ödülünü Cumhurbaşkanı’nın elinden bizzat alması da cabası…

Peki aynı ekibin şu an köylerde kullanılabilecek tarzda bir elektrikli araç üzerinde çalıştığını söylesem, ne düşünürdünüz?..

Hele bu akaryakıt pahalılığında…

Bunlar elbette bugünden yarına olacak işler değil. AR-GE’si var, finansı var, fakat en önemli şey olan ruhu şimdiden var…

Türkiye’de ilk kez pazar atıklarından kompost gübre yapan Seyhan Belediyesi şu ana kadar 700 ton kadar üretim yapmış.

Burada bir şeye dikkat çekmek isterim.

Gübrenin maliyeti neredeyse sıfır.

Yaptırılan basit bir karıştırıcı ile bir elek tüm masraf kalemini oluşturuyor.

Malzeme pazar atıklarından, kurutma tesisi hizmeti güneşten…

Park, bahçelerde, üretim seralarından bu gübre kullanılıyor.

Gübrenin fiyatını düşünürsek, büyük bir masraf kaleminden kurtulmuş olunuyor.

Dünyanın iki dev kola markasından birisine de şeker otu denilen stevia bitkisini belediyenin üretmesi de bana çok ilginç geldi. Kola firması tatlandırıcı da kullanacakmış bu bitkiyi.

Belediyenin ayrıca biberiye, kekik yağı üretimi, çiçek ve aromatik bitki seraları kurması, değeri çok yüksek olan ve bölgede pek yetişmeyen zencefil ve zerdeçal üretimi de ülke olarak çok ihtiyacımız olan yeni nesil tarım üretimi zincirine önemli bir halka katacaktır.

Seyhan belediyesinin Halk marketleri kurması, burada ucuz şeker, yağ, kendi üretimi olan deterjanı satması, dikimevinde kendi ihtiyacının yanı sıra İETT’den Bursa Nilüfer Belediyesine,  Mersin Mezitli Belediyesi’ne kadar iş kıyafetleri üretimi yapması, 11 ayrı mahalledeki Bilgi Evleri’nden gençlere, çocuklara ücretsiz internet, ücretsiz çay, meşrubat ile bilgisayar ortamlı çalışma , araştırma mekanı yaratması önemli…

Fakat daha da önemlisi, Seyhan Belediyesi’nin bugün birçok projesinin Avrupa Birliği ve bağlı fonlardan büyük ölçüde yararlanabilecek projeler tamamlaması…

Projeleri bitirdikçe, fon merkezleri denetim yapıyor ve başarıyı gördükçe yenileri geliyormuş…

Akay’ı aday gösterildiğinde “yaşlı” diye eleştirenler vardı.

“Akıl yaşta değil baştaymış “ desem , anlarlar mı acaba!?..