Enteresan konuştu Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati... Önce enflasyonu kontrol altına aldıklarını söyledi... Bakın bu açıklanan enflasyonun kontrol altına alınmış hali...

Sonrasında, “Sayın Cumhurbaşkanımıza da söz verdim, veriyorum. Aralık ayından itibaren enflasyonun düşüşünü hissede hissede göreceğiz ve sizi seçime o noktada götüreceğiz” diye ekledi...

★★★

Birbirlerine söz vermelerinin bir anlamı var mı bilmiyorum ama “Bir uyuyun altı ay sonra uyanın Türkiye’de... Çok farklı noktalarda olacağız” demişti altı ay önce...

Altı ay uyudu, uyandı... Baktı ki çok daha kötüye gitmiş ülke ekonomisi, “Enflasyon altı ay sonra düşmeye başlayacak” deyip, yine yattı!

[caption id="attachment_7229824" align="alignnone" width="1200"] Nureddin Nebati[/caption]

★★★

Aslında haklı... Halk dediğin kim ki; maraba... Onun ne yaşadığının önemi yok. Yeter ki cumhurbaşkanı memnun olsun.

Yetmez ama evet diyerek yola çıkılan referandum sonucunda cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi diye acayip bir yönetim şekline geçtiğimiz için, bakanlar cumhurbaşkanına karşı sorumlu... Seçilmediler, atandılar. Bu nedenle her bakan sadece onu atayana anlatacak derdini... Şov yapmaktan ibaret gerisi...

★★★

Peki, enflasyon yüzde 90’lardan yüzde 60’a gerilese fiyatlar düşmüş mü olacak? Hayır! Saatte 90 kilometre hızla giden araba, saatte 60 kilometre ile yoluna devam edecek. Artış durmayacak.

Maksat enflasyon düşünce zamlar geri çekilecek algısı yaratmak. Nitekim bir miktar gerileme zaten kaçınılmaz.

★★★

Şöyle ki; Aralık 2021’de yüzde 13.58’lik bir enflasyon gerçekleşti. Aralık 2022’ye geldiğimizde yüzde 5’lik bir enflasyon gerçekleşse bile yıllık 8.5 puanlık bir gerileme yaşanacak. Enflasyon “baz” etkisiyle düşmüş olacak.

Yine de ben çok inandırıcı ve ikna edici buldum kendisini... Haftaya seçim olsa AKP’ye başarım reyimi...

Yıkılma garantili cami


Kastamonu’da geçtiğimiz yıl selde yıkılan ve yeniden yapılan cami, bu yıl yaşanan sel felaketinde yeniden yıkıldı. Kimine göre takdir-i ilahidir bana göre cahillik ve yolsuzluk...

Allah’ın hakkı üçtür... Ne gerek var neden yıkıldı acaba bu işte bir terslik olmalı diye düşünmeye... Aynı yere yap yine yıkılsın seneye...

Her yıl yıkılma garantili cami olur mu? Oldu! Parayı sokaktan toplasan yine de yapmazsın aynı hatayı... Burada sorulması gereken soru gerçekten hata mı yoksa rant aktarımı mı?

Bir kere yıkıldı şansa can kaybı olmadı... İkinci kere yıkıldı, şans yine yanımızdaydı... Zorlama işte... İlla birileri ölsün de ondan sonra “artık yapmayacağız oraya” deme!

İşçi değil köle!


İçinizden 148 ülke adı saymayı denesenize... Muhtemelen başarılı olamayacaksınız... Gayet normal...

Anormal olan, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu tarafından açıklanan Küresel Haklar Endeksi verilerine göre Türkiye, 148 ülke içinde işçi haklarının, çalışma koşullarının, örgütlenme hakkının en dip noktada bulunan ülkeler arasında yerini aldı. En kötü 10 arasında...

★★★

Adını bile bilmediğimiz, yerini haritada bir bakışta gösteremeyeceğimiz ülkeler Türkiye’nin dünya lideri olma edasıyla çıktığı bu yolda daha ilerideler...

Türkiye’de çalışanlar, işçi değil köle seviyesine daha yakınlar... Ücretler, sosyal koruma, eşitlik ve kapsayıcılık açısından da Türkiye en diplerde...



★★★

Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmede; sendikal örgütlenme baskıları, sendikaya üye olanlara baskı ve şiddet, iktidar kararıyla alınan grev yasakları, çok sayıda sendikacının tutuklanması, iktidarın ve özel sektörün sistematik şekilde sendika düşmanlığı yaptığı yönündeki saptamalara yer veriliyor.

Hakkını yemişler ülkemin... Olur mu hiç öyle bir şey? Sarı sendikalar hiç de öyle düşünmüyor.

★★★

Sahi sendika ne isterse istesin İktidar yine vermek istediğini veriyor. Neden boşu boşuna pazarlık yapılıyor?

Niye sendika yöneticilerine maaşlar ödenip, masrafları karşılanıyor? Neden sendikalar var? Ne işe yararlar? Buyursunlar bu soruları cevaplasınlar.

★★★

El alemin ülkesinin vasıfsız işçiye verdiği minimum yasal ücret nüfusun yüzde 1 veya yüzde 2’sini kapsarken...

Türkiye’de çalışanların yüzde 70’ten fazlasının asgari ücret aldığı bir ekonomik ortamda asgari ücret artık en temel ve en az ücret olmaktan çıkmış, ortalama ücret haline geldi. Kötü yönetimin ülkeyi fakirleştirmesi işte tam olarak böyle bir şeydi...