Anketlerdeki tüm çöküşe rağmen AKP’nin pes etmeyeceği anlaşılıyor.

“Türkiye Yüzyılı” vizyonunun açıklanması bunun kanıtıdır.

20 yıldır iktidarda olan AKP, huzur, barış, sevgi ve şefkat vaat ediyor.

Yani, “20 yıl yetmedi, 20 yıl daha” diyor. Anlaşılan 20 yıl tatlı geldi, devamını istiyor!

20 yıl önceki önemli vaatlerinin hiçbirini yapamadılar...

2023’ta kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacaktı, 9 bin dolarda kaldı.

Enflasyon yüzde 10’un altına düşecekti, yüzde 100’e doğru tırmanıyor.

Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girecektik. 21’inci sıraya geriledik.

Şimdi yeni bir program açıkladılar:

Bu defa ülkeye huzur ve barış gelecekmiş!

İnanmak için çok saf olmak lâzım!

★★★

20 yıl boyunca toplumu “Bizden olanlar” ve “Bizden olmayanlar” diye karpuz gibi böldüler.

“Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğiz” diyerek düşman kutuplar yarattılar.

“Milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyerek Türk milliyetçiliğini yok etmeye kalkıştılar.

★★★

Şu anda Türkiye’nin tablosu hiç de iç açıcı değil.

Memlekette yoksulluk arttı.

Pazar yerlerinde çöpe atılan meyve-sebzeleri toplayarak rızkını temin etmeye çalışan insanlar hızla çoğaldı.

Kur korumalı mevduatla zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu.

Tarafsız gazete ve televizyonlar üzerindeki baskı arttı, haksız cezalar kesildi, muhalif televizyonların ekranları karartıldı.

Şimdi tüm bunları yok sayıp “Türkiye Yüzyılı” vizyonunu açıklamaları inandırıcı olabilir mi?

★★★

AKP, 2002 yılında “3 Y” yi, yani ülkedeki “Yoksulluk-Yolsuzluk ve Yasakları” yok etmek vaadi ile iktidara gelmişti.

Aradan 20 yıl geçti... Bu sözünü yerine getirdi mi? Hayır! Hiçbirini yok edemedi!

Tam tersine “Yoksulluk” arttı, “Yolsuzluk” gemi azıya aldı, “Yasaklar” Demokles’in kılıcı gibi tepemizde sallanmaya başladı.

İktidarın açıkladığı “Türkiye Yüzyılı” bildirisiyle 20 yıl önceye döndük.

Hayret bir şey!

Şimdi yine aynı vaatlerde bulunuyorlar.

Fanatik partililerden başka buna inanan çıkar mı?

“Görme engelliler bile aynı çukura iki defa düşmez” derler ama biz maalesef düşüyoruz!

AKP’nin bugüne kadar yaptıkları, (eğer tekrar kazanırlarsa) yapacaklarının teminatıdır! O zaman acılar artarak devam edecek demektir.

Bu partinin ülkeye verecek hiçbir şeyi kalmadı artık!

★★★

Yaşanan tüm bu olumsuzluklar ülkemizin kaderi midir?

Hayır! Uluslar kendi kaderlerini kendileri tayin ederler.

Her millet, lâyık olduğu idareye kavuşur.

Haziran 2023 seçimlerinde Türk milleti şu kararı verecek:

Atatürk’ün özgürlük, bağımsızlık ve laiklik hedeflerine sahip çıkıp, onun çizdiği uygarlık yolunda mı devam edecek? Yoksa son 20 yılda, provası yapılan bir Ortadoğu devleti haline gelmeyi mi kabul edecek?

Ya uygarlık, ya da çağ dışı bir yaşam... İşte bütün mesele bu!

TEBESSÜM

Altta kalanın canı çıkar!


Cezayir, 1962 yılına kadar Fransa’nın sömürgesiydi.

Ünlü Fransız yazar Alphonse Daudet, “Tarasconlu Tartarin” adlı eserinde, Cezayir’deki sömürge teşkilatının işleyiş biçimini şöyle anlatır:

“Yukarıda en yetkili kişi olan vali vardır. Sopasını her zaman emrindeki kurmay heyetinin ve danışmanların tepesine indirir.

Kurmay heyeti ve danışmanlar sopayı yiyince intikam almak için emirlerindeki askere çullanırlar.

Asker, çiftçiye çullanır...

Çiftçi, Arap’a çullanır...

Arap zenciye çullanır...

Zenci, Yahudi’ye çullanır...

Yahudi de eşeğine çullanır...

Zavallı eşek, çullanacak bir kimse bulamadığı için her şeye katlanır.”

GÜNÜN SÖZÜ


En mahir kimse bile Cumhuriyetle cehaleti bir arada tutamaz!