Her seçimde bin bir vaatle vatandaşın oylarını toplamayı becerdiler...
İlk yıllarda işler iyi gitti ama...
Daha sonra AKP’nin çekirdek kadrosu tasfiye edilip, tüm yetkiler tek kişinin elinde toplanınca çöküş başladı...
Başlangıçta ne vaat etmişlerdi?
Özgürlük, demokrasi, egemenlik, vatan, medeniyet, çağdaşlık, düşünceyi ifade özgürlüğü, kadına saygı...
İktidarın hedefi “Egemenlik milletin” olmalıydı...
Bunların hangisi var günümüzde?
Egemenlik halkın değil, Saray’ın oldu...
★★★
■ 20 yılda hukuk yok edildi...
■ Sağlık bitirildi...
■ Tarım ve hayvancılık çökertildi...
■ Eğitim perişan edildi...
■ Memleket milyonlarca sığınmacıyla dolduruldu...
■ Kaçak mültecilerle ülke güvenliği tehlikeye atıldı...
■ İşsizlik arttı, enflasyon tavana vurdu...
■ Döviz fiyatları tırmandı, paramızın alım gücü yerlerde sürünmeye başladı...
■ Ülke nüfusunun yarısı açlık sınırında yaşamaya başladı...
■ Millet gırtlağına kadar banka borcuna gömüldü...
■ Şehirler beton yığınlarıyla dolduruldu...
■ Yolsuzluklar arttı...
■ Tarikat ve cemaatlerin önü açıldı...
■ Tutuklu ve hükümlü sayısı 52 binden 300 bine yükseldi.
■ Yüzlerce yeni cezaevi inşa edildi...
■ Uluslararası itibarımız ağır darbe yedi, ülkeye yabancı yatırımcı gelmez oldu...
★★★
Görünen ibretlik tablomuz (özetle) böyle...
Buna rağmen hâlâ gitmek istemiyor, “Biz başarılıyız” diyerek yeni seçimi de kazanıp 5 yıl daha bu milletin başında kalmak istiyorlar. Eğer öyle bir şey olursa Türkiye’nin 5 yıl sonraki halini düşünmek bile istemiyorum!
Ey AKP’liler...
Artık millete verebileceğiniz bir şey kalmadı...
Her geçen gün daha da geriye gidiyoruz...
Allah’ınızı severseniz gidin artık!
Kimin durumu daha kötü?
Londra gezisinden yeni dönen bir arkadaşıma:
“Zavallı İngilizlerin durumu bizden daha kötüymüş... Raflar boşmuş, İngilizler yiyecek bulamıyorlarmış, öyle mi?” diye sordum.
Güldü:
“Kim söyledi sana bunları?”
“AKP’li bazı büyüklerimiz söyledi. Dediler ki;
‘Milletimiz çarşıda-pazarda yüksek fiyatlarla karşılaşıyor ama Batı ülkelerinin çoğu bizden daha vahim tablolarla karşı karşıya... İngiltere’nin, Avrupa’nın durumu bizden kötü. Elhamdülillah biz onlardan iyiyiz.”
Arkadaşım, yüzünde beliren şaşkın ifadeyle şöyle dedi:
“Bunlar doğru değil. İngiltere’de bir ay kaldım. Londra’dan başka Liverpool, Manchester gibi kentleri de gezdim. En küçüğünden en büyüğüne kadar tüm marketleri dolaştım. Fahiş rakamlar yok. Gerçi orada enflasyon son 40 yılın zirvesine çıktı ama sadece yüzde 10... Bizden kat kat az... Raflarda ne istersen var.”
Demek ki Avrupa ülkelerine, İngiliz’lere “Vah zavallılar” diye boşuna acıyormuşuz.
Asıl kendi halimize bakmamız gerekiyor.
Çarşıda-pazarda, markette-kasapta fiyatlara baksanıza! Asgari ücretliler ve emekliler bunların yanından bile geçemiyor!
Bebek konuştu!
Adam işten eve dönünce bakmış karısı evde yok...
“Allah Allah, bu vakitte nereye gitti bu kadın?” diye söylenirken kadın kucağında küçük çocuğu ile kapıdan içeri girerek sevinçle bağırmış:
“Müjde kocacığım, müjde!”
Adam şaşırmış:
“Ne müjdesidir bu?”
“Bebeğimiz bugün ilk defa konuştu...”
“Maşallah... Maşallah... Ne dedi?”
“Parktan geçiyorduk... Çingenemin biri de ayı oynatıyordu. Bebeğimiz onu görür görmez sevinçle ‘Buba, Buba’ diye bağırmaz mı?”
GÜNÜN SÖZÜ
Yoksullukların nedeni kader değil, iyi yönetilmemektir!
