Türkiyenin incisi Bodrum’un simgesi haline gelen ünlü kalesinde, tarih var, kültür var, sanat var, turizm var ve... Görkemli “Sualtı Arkeoloji Müzesi”, Bizans döneminden kalma mezar kalıntıları ile birlikte “Gatineau Zindanı” da var.

Korkunç bir yeraltı işkence merkezi olan Gatineau Zindanı’nın girişindeki Latince yazı dehşet vericidir:

“İnde deus abest”

Yani...

“Allah’ın olmadığı yer”

Kaleyi inşa eden Saint Jean Şövalyeleri işkence yapacakları esirleri bu zindana atıyor ve onlara “Boşuna yalvarmayın, boşuna Allah’ı yardıma çağırmayın, çünkü burada Allah yoktur” diyorlarmış...

Bodrum Kalesi 1523 yılında, Kanuni Sultan Süleyman’ın vezirlerinden Kaptan-ı Derya Palak Mustafa Paşa tarafından zapt edildi ve Türk hâkimiyetine geçti.

★★★

En vahşi, en acımasız işkencelerin yapıldığı zindanı tarihe bırakalım ve sadede gelelim.

Önceki gece Bodrum Kalesi’nde misafirdik... Tabii ki zindanında değil, açık hava konserinde...

Bodrum Kalesi’nde yaz boyunca yapılan güzel etkinliklerden biri de Caddebostan Musiki Topluluğu’nun “Yedi Tepeden Sesler” konseri oldu.

İstanbul’dan gelen Şef Hüseyin Sert yönetimindeki 36 kişilik geniş kadro, sunucu İclâl Dönmez ve konuk sanatçı Elif Güreşçi ile kalabalık bir izleyici topluluğuna görkemli bir müzik ziyafeti verdi.

★★★

Konserde söylenen şarkılardan biri şu idi:

“Kimseye etmem şikâyet,

Ağlarım ben halime,

Titrerim mücrim (suçlu) gibi,

Baktıkça istikbalime.”

Bu şarkıyı dinlerken, bin bir güçlük içinde yaşayan ve neredeyse gelecekten umudunu kesen zavallı halkımız aklıma geldi ve “Bu şarkı bizi anlatıyor” diye düşündüm

★★★

Enflasyonun boğazladığı insanlarımızı, elektrik, doğalgaz, benzin ve mazot kazıklarını acı acı hatırladım...

Yurttaşlarımızın içler acısı feryatlarını duyar gibi oldum...

İğrenç yolsuzluk iddialarının ve namus bekçiliği yapan kişilerin mide bulandıran ahlâksızlıklarının ülkemi ne hale getirdiğini düşününce:

“Kimseye etmem şikâyet,

Ağlarım ben halime,

Titrerim mücrim gibi,

Baktıkça istikbalime.”

şarkısını koroyla birlikte ben de içli içli söyledim.

Seçim yaklaştıkça baskı artıyor


CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer gazeteci kökenli bir parlamenterdir ve her ay “Basın Raporu” yayınlar.

Çakırözer’in “Ağustos Ayı Basın Özgürlüğü Raporu” ülkemiz adına acı ve üzücü.

Çok sayıda gazeteciye saldırı düzenlendiğini belirten Çakırözer’e göre:

“İktidar, seçimler yaklaştıkça çareyi daha fazla baskıda, cezalandırmada arıyor. Saray’da ‘Dezenformasyonla Mücadele’ adında bir merkez kuruluyor. Bunların amacı tamamen halkın gerçeklerden haberdar olmasını önlemek!

Artan baskı, sansür ve cezalandırmalar, basın özgürlüğüne daha fazla zarar veriyor. Gazetecilere dönük gözaltıların devam etmesi aslında iktidarın ne kadar büyük bir telaş içinde olduğunu gösteriyor.”

TEBESSÜM

Bu iktidar neden gidici?


Bilge bir devlet adamı olan 9’uncu Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel’in günümüze uyan şu sözleri ilginçtir:

■ Silah satan barış istemez...

■ İlaç satan sağlık istemez...

■ Din satan bilim istemez...

■ Hırsız olan hukuk istemez!

Demirel’in önemli sözlerinden biri de:

“Boş tencerenin götürmediği hiçbir iktidar yoktur!” sözüdür.

Günümüzde milletin tenceresi boş olduğuna göre bu iktidar gidici demektir!

GÜNÜN SÖZÜ

Hak edilmemiş alkış sahte para gibidir, hiçbir işe yaramaz!