★★★
Faturalarını ödeyemeyen 4 milyon ailenin elektrikleri kesilmiş…21’inci yüzyılda insanlarını karanlıkta bırakan bir iktidar için, “ülkeyi iyi yönetiyor” diyebilir miyiz?
İşte, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi karanlıklar ülkesi haline getirenleri protesto etmek için evinin elektrik faturasını ödemedi ve elektriği kesildi.
Karanlıkta kalan Kılıçdaroğlu, böylece 4 milyon ailenin (16 milyon kişinin) başına gelenleri tüm Türkiye’ye duyurmuş oldu.
Şimdi ona her yandan destek mesajları yağıyor.
İyi bir rüzgâr yakalayan Kılıçdaroğlu:
“Bu kararı eşimle beraber aldık. Bu kararı bir hafta boyunca sürdüreceğiz. Karanlıkta kalan milyonların sesi olmak istiyoruz” dedi.
★★★
Kılıçdaroğlu, söylemleri ve davranışlarıyla yoksulların umudu olmuş durumda.
Ben onun “Zamanımızın bir kahramanı” olduğunu düşünüyorum.
İktidarın ağır baskılarına, gözdağı verme çabalarına ve açılan davalar sonucu verilen büyük para cezalarına rağmen, o doğru olduğuna inandığı yolda devam ediyor, açılan her davada daha da büyüyor.
★★★
Türkiye’de ekonomi karanlıkta, milli eğitim karanlıkta, gençlerimizin geleceği karanlıkta, kadın hakları karanlıkta, Sedat Peker’in yolsuzluk iddiaları karanlıkta… Karanlıkta olmayan ne var memlekette?
Her yer karanlık ama sarayların ışıkları pırıl pırıl yanıyor!
Sanatçılara, partililere, onlara-bunlara görkemli iftar davetleri veriliyor.
“İtibardan tasarruf olmaz!” diyorlar. Bu itibardan biraz da fakir-fukara nasiplense ya!
Kılıçdaroğlu “Faturalarını ödeyemedikleri için karanlıkta kalan ailelerin çocukları, yaşlıları var. Engelliler var. Enerji bir haktır ve bunu verecek olan da sosyal devlettir. Ülkede milyonlarca kişi elektriksiz ise o ülke yönetilemiyor demektir” diyor ve ekliyor:
“Bir hafta sonra faturayı ödeyeceğiz. Sorunu geniş kitlelere duyurduk ama saray sosyetesi duydu mu acaba?”
★★★
Sevgili okurlar… Tüm Türkiye’nin aydınlanması ve millet egemenliğinin karanlıklardan kurtulması için elimizde altın bir anahtar var. Bu anahtar seçimdir ve milletin önüne konulacak oy sandığıdır. Şunun şurasında 1 yıl 1 ay kadar bir zaman kaldı! Sıkın dişinizi! Türkiye mutlaka ışıl ışıl olacak!
“Fuzuli insanlar mıyız?
Halk geçinemiyor. Hele asgari ücretliler ve emeklilerin hali kelimelerle anlatılamaz.
Tam bir perişanlık!
Bir emekliden aldığım mektup gözlerimi yaşarttı. Özetle:
“Artık, torunlarımıza, çocuklarımıza bir bayram şekeri ikram edecek durumda bile değiliz. Anlaşılan bu iktidar bizi fuzuli insanlar olarak görüyor, yaşamamızı istemiyor. Bayram ikramiyelerimize üç kuruşluk bir zam bile yapılmaması bunu gösteriyor” diyor ve ekliyor:
“Hastayım, geçinemiyorum ama seçime kadar yaşayıp, oyumu verdikten sonra ölmek istiyorum. O zaman huzur içinde gideceğim.”
GÜNÜN SÖZÜ
İyi insanın düşmanı, hiç iyilik yapmayan insandan daha çoktur!