Cengiz Holdinge ait Giresun-Espiye’de Eti Bakırn şirketi tarafından hazırlattırılan 6 bin dönümlük araziyi kapsayan bakır, çinko, pirit çıkarılacak alanın çevredeki Soğukpınar beldesi ile Şahinyuva, Çalkaya, Çepni, Taflancık, Akköy, Küçükköy, Tepeköy ve Dereköyü etkileyeceği dikkate alındı, İl Genel Meclisi Tarım ve Orman Komisyonu tarafından konunun tüm boyutlarıyla incelenmesi kararlaştırıldı.

Hazırlanan 6 Haziran 2022 tarihli raporda,  2 bin 555 dönümü ormanlık olmak üzere 3 bin 50 dönüm alan fiziki kullanıma açılacak. Bu alanın da önemli bir kısmı fabrika ve madenlerin atıklarının döküm ve depolama alanı olarak kullanılacak.

ÖNCE HASTA EDİYOR

Bunun sonuçlarının ne olacağını rapordan aktaralım: Fabrika, depo ve döküm alanları yeraltı suyunun beslenmesine en uygun yerlerde planlandığı görülmektedir. Bu durumda yeraltı suyunun beslendiği asıl alanlardan yoksun olacağından yeraltı su seviyesinin yüzde 70 oranında azalması beklenmektedir. 6 bin ton su rezervi 2 bin tona düşecektir. Yörede nüfusun yüzde 80’inin içme ve kullanma suyuna ulaşımı imkânsız hale geleceği gibi doğal ve yaban hayati yok olmaya varacak derece tehlike içerine girecektir.

Posa alanın alt tarafına bir havuz yapılacağı ve posadan sızan suların havuzda dinlendirilerek ağır metallerin çökmesi sağlanacağından bahsediliyor. Posa yığılı yerin alt tarafına havuz yapılmamıştır. Posalarda heyelanla dere yatağı boğunca 7-8 km akmıştır. Bu olay su kirliliğini daha artırdı. Şirketin hava kalitesi ölçüm istasyonu da yoktur.  Yöre  sakinlerin sağlığı tehlikeye atılıyor. Ocaktan havaya karışan toz, döllenmeyi önleyip meyve oluşumunu azaltıyor, insanı önce hasta ediyor, sonra öldürüyor.”

VERİM DÜŞTÜ, ÇÜRÜME BAŞLADI

Patlatmalar, tarım toprağının bakır, çinko, kurşun gibi ağır metal oranlan artırıyor, metaller belirli bir eşik değeri geçtiğinde canlıları zehirliyor. İşletme alanı çevresinde olup bitenler de raporda şöyle yer aldı:

“Fındıkta verim yüzde 80 oranında azaldı. Patates ve fasulye verimi düştü, sakat, çürük oranları yüzde 70lere çıktı. Olan meyveler sakat ve küçük olmaya, olgunlaşmadan çürümeye başladı. Kanser ve akciğer hastalıkları arttı. Solunum sistemi hasta sayısı arttı. Kaynak sularının akıttığı su miktarı azaldı.”

ÇEVRE DOSTU DEĞİL

Tarım ve Orman Komisyonu’nun raporunda yer alan 12 maddelik görüş ve önerilerden bazılarını sıralayalım:

- ÇED dosyasındaki planlamanın mevcut haliyle uygulanabilirliği mümkün değil, ekonomik gerçeklerden uzak ve çevre dostu değildir.

-Tesis ve posa alanları tamamen çevre köylerinin yeraltı su rezervi beslenme sahası üzerinde yer alıyor, Buralarda, zeminde geçirgenliği azaltacak her türlü eylemden kaçınılmalı.

- Mevcut haliyle hava, toprak, su kirliliği zaten çevrenin taşıma kapasitesi üzerindedir. 10 kat kapasite artışı mevcut sahalarda çevre üzerinde 10 kat daha baskı oluşturması demektir. Kapasite artışı, mevcudun en fazla bir katı kadar olmalıdır.

- Mevcut tesis aynı kapasiteyle devam etmeli, yeni tesis de mevcut tesis kapasitesini aşmayacak büyüklükte, zeminin geçirgen olmayan nispeten kayalık, kullanım dışı arazide olmalı.

ZARARLARI KARŞILANSIN

- Tesislerin atık sularının süzen kademeli olarak en az 3 gölet yapılmalı, bir göletten çıkan su diğer gölette yeniden sızmaya tabii tutulmalı ve en son aşamada modem arıtmayla doğaya verilecek su, içme suyu seviyesine getirilmeli.

- Hava kirliliği ve çevrede tarımsal üretim üzerinde en büyük baskı unsuru olan Kızılkaya açık ocak işletme sistemine son verilmeli, mümkün olduğu yerlerde galeri sistemine geçilmelidir.

-Yöre insanının bu faaliyetler sonucunda meydana gelen üretim kayıpları ve bu tür faaliyetlerine bağlı sağlık sorunu giderleri şirket tarafından karşılanmalı, bundan sonra çevre, yerel ekonomik etkinlik ve yaşam üzerinde oluşacak her hangi bir olumsuzluğa kesinlikle izin verilmemeli.

- Şirket şuan, daha önceki sahalar için hazırlamış olduğu ve üretime devam ettiği alanlarda proje tanıtım dosyasındaki taahhütlerine uymadı. Sorumluluklarını yerine getirmediğinden şirketin  faaliyetlerine son verilmeli.

NİYETİ ANLAŞILMIYOR

- Sondajla yer altı suyuna ulaşması yöre insanın gelecekte susuz kalması demektir. Şirket su ihtiyacını Karadula deresinden arıtmayla karşılamalı.

- Şirket ÇED dosyasında tüm birim alanların yerini gösterirken, beton dökme-çakıl eleme kırma tesisini yerim göstermiyor. Şirketin bu gizli taktiğini ve niyetini anlamak imkansızdır. Yapacağı bu tesislerde diğerleri gibi çevre ve sağlıklı yaşam üzerinde tehdit oluşturmamalı,  planlaması yöre sakinleri tarafından kabul edilebileceği şekilde olmalı..

Komisyon Başkanı M. Akif Yılmaz, yardımcısı Temel Işık, sözcü Turan Karaman, üyeler Dursun Duyan ve Mehmet Yılmaz raporu  10 Haziran 2022’de imzalayıp İl Genel Meclisine sundu. Kurum görüşü olarak Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na gönderildi.

KARAR JET HIZIYLA DEĞİŞTİ

Bu durum şirkette alabildiğine rahatsızlık yarattı ve siyaset devreye sokuldu. İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü, İl Genel Meclisi Başkanlığına 5 Eylül 2022 tarihinde gönderdiği yazıda, komisyonun raporunu yeniden değerlendirmesini istedi. Başvurudan iki gün sonra toplanan komisyon, önceki kararının tam tersine, “Eti Bakır A.Ş uhdesinde bulunan Bakır+Çinko+Pirit sahasına ait ÇED Başvuru dosyasının uygulanmasında bir sakınca olmadığı” görüş ve kanaatine vardı. Sadece komisyonun CHP’li üyesi Mehmet Yılmaz, önceki görüşünün esas olduğunu belirtip ikinci karara muhalefet şerhi koydu.

Bu durumu, Giresun İl Genel Meclisi Grup Basın Sözcüsü Ömer Cebeci ve her iki kararda imzası bulunan üye Mehmet Yılmaz’a sordum. Konuya ilişkin bana şu notu gönderdiler:

“Cengiz Holdinge ait Giresun Espiye Eti Bakır A.Ş’nin bölgede yapacağı ilave madencilik işletme depolama ile ilgili ilave ÇED talebine karşı Giresun İl Genel Meclisinde bu madenin çevreye, insan sağlığına verdiği zararlarla ilgili Tarım ve Orman Komisyonunun hazırladığı rapor iktidar ve muhalefetin oybirliğiyle kabul edildi.

Giresun İl Özel İdaresi tarafından ‘Kurum Görüşü’ olarak 6 Haziran 2022 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına gönderildi. Cengiz Holding’in aleyhine olan İl Genel Meclisi Tarım Ve Orman Komisyonu raporu bakanlık tarafından beğenilmedi ve düzeltilmesini istedi.

TAM TERSİ

Birinci raporla tamamen zıt biçimde ikinci rapor komisyona baskı yapılarak değiştirildi. İkinci rapor İl Genel Meclisinde okundu,  CHP Grubu hem 2. komisyon raporuna hem de raporun meclisteki oylamasına ‘Çevre ve halk sağlığı’ adına ret oyu vermesine rağmen AKP’nin ve MHP’nin çoğunluk sayısıyla kabul edildi. İktidar mensubu meclis üyeleri, baskıyla ilk raporu ve  meclis kararlarını inkar ettiler.”

CHP Grup Başkanı Mehmet Yılmaz, “Kararın arkasında durmamız için çalıştım. Ancak AKP ve MHP’li üyeleri ikna edemedim. AKP ve MHP’li üyelerin yaptığı da meclis teamüllerine aykırıdır” dedi.

Demek ki konu Mehmet Cengiz’in şirketi olunca teamül falan kalmıyor, ilk kararlarının tam tersine olan karara da imza atabiliyorlarmış!...