Milletvekili Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılması amacıyla AKP-MHP tarafından hazırlanan ve TBMM Başkanlığı’na sunulan yasa teklifi oy oranı düşük siyasi partilerin milletvekili çıkaramaması üzerine kurulmuş. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin bir kısmının CHP, bazılarının da İYİ Parti’den seçime girmesini zorlayan bir düzenleme getirilmiş. Yani, değişikliğin esası bu.

Memleket Partisi lideri Muharrem İnce, seçim yasası teklifini Saygı Öztürk’e değerlendirdi.


Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP Milletvekilliği ve CHP Grup Başkanvekilliği döneminde AKP’nin nerede ne adım atacağını tahmin ediyor ve buna göre politikalar geliştiriyordu. AKP’nin, milletvekili seçimiyle ilgili yapmak istedikleri değişikliği İnce, SÖZCÜ’ye şöyle yorumladı:

HAYAL ALEMİNDE

AKP’nin yıllardır sokak aralarında dolaşarak ilçe yaptıklarını, sandıklara bakarak nasıl buradan karlı çıkarız diye seçim bölgeleri yarattıklarını zaten biliyorduk. Fakat bu yaptıklarında utanmazlığın son noktasına geldiler. Artık gerçeklikten kopmuşlar. Bir hayal aleminde yaşıyorlar.

Feti Yıldız ve Hayati Yazıcı’nın basın toplantısındaki sözlerini dinlerken acaba yanlış mı duydum diye düşündüm. Seçim propaganda yasağından Cumhurbaşkanının muaf tutulması anlaşılır gibi değil. Önceden başbakan dahil bakanlara özellikle üç tane bakan görevini bırakırdı. Bunu geçtik. ‘Başbakan’ kelimesini kaldırıyorlar ama başbakanın yetkilerini kullanan Cumhurbaşkanını ilave etmiyorlar. Cumhurbaşkanına her şey serbest.

‘AĞAYA BELEŞ’ MANTIĞI

Hem Ak Parti Genel Başkanı, hem Cumhurbaşkanı. Devletin olanaklarını kullanmak O’na serbest. Uçaklarını, hazinesini, bütün imkanlarını kullanmak serbest. Bunu ancak Şener Şen, rahmetli Kemal Sunal açıklayabilir. Bu tam anlamıyla ‘Ağaya beleş’ mantığıdır. Gerçekten şaşkınlıkla izliyorum. Bu bittiklerinin bir işaretidir. Bu tükenmişliğin, aklı kaybettiklerinin bir işaretidir.

Şöyle bir kanun maddesi eklemediklerine şükrediyoruz: ‘Erdoğan girdiği bütün seçimleri kazanmış sayılır.’ Bir tek bunu eklememişler. Ama bu bir tükenmişliğin işaretidir. Ne yaparsa yapsın gideceğini o da biliyor. Son çırpınışlar bunlar.

İL İL ÇALIŞILMIŞ

Yasa teklifi üzerinde tek tek uğraşılmış. Bunun için 2018 sonuçları baz alınmış, her bir il üzerinde çalışılmış. Fakat yanıldıkları yer şurası: 2018’de aldıkları oyu alacaklarını varsayıyorlar. Referans noktası yanlış olunca, doğacak sonuçlar da yanlış olacak. Bence burada yanlıyorlar. Özel çalışma sonucu kaç milletvekilinin nereden nereye transfer olacağına ilişkin oylar üzerinde özellikle çalışmışlar. Bir de şunu düşünmüşler: İttifakta olan partilerin baraj sorunu yok. Ama kendi oylarıyla seçilecek. Bu, partileri şuna itecek: Örneğin, Gelecek Partisinin milletvekili adayı CHP listesinden girecek. Bu CHP tabanını tedirgin edecek. O zaman seçime yeni girecek olan partiler kendi gücüne güvenmeliler. Biz ittifakta yer almadığımızdan bizim için avantaj olacağını düşünüyorum.

MUTLAKA ZEHİR VARDIR

AKP, yeni düzenlemenin Cumhur İttifakı’nın lehine olduğunu sanıyor. Ellerindeki veri 2018 verileri. Ona dayanarak hesap yapıyorlar. Oysa, ortada 2018’in sonuçları yok, Parti sonuçları var. Yani düğmeyi baştan yanlış ilikliyorlar.  Hesaplarının ters tepeceğini düşünüyorum.

AKP nin yaptığı bütün Anayasa ya da seçim kanunları değişikliğine baktığımızda içine düzgün işler, düzgün şeyler koyarlar ama mutlaka bir zehir vardır. Yani 2010 referandumunda içinde iyi şeyler olmasına rağmen yargıyı FETO’ya teslim ettiler. 2017 referandumunda her şeyi Erdoğan’a teslim ettiler.  Bir kilo kıyma verirler ama içine domuz eti katmadan vermezler. Mutlaka domuz eti katıp, murdar ederler. Bu böyle.

MİLLET İTTİFAKI’NA SÖZÜM

Bu iktidarın gidici olduğu belli. Ama 6 partiden oluşan Millet İttifakı’na şunu söylüyorum: ‘Laiklik’, ‘Atatürk’ demeden, ‘İstanbul sözleşmesi’ demeden, ‘nükleer enerjiyi ne yapacağını, tarikat ve cemaatleri eğitimden çekip çekmeyeceğini’ söylemeden, Türkiye’ye umut olamazsınız.

Siyaset kimseyi kızdırmadan yürüme sanatı değildir. Siyaset ilkeli bir iştir. Karşıdakine benzeyerek değil, kendi kimliğinizi koruyarak ilerlemelisiniz. Böyle olursa başarı olur. Yoksa ilkesiz, konjontürel bir tavır almış olursunuz.

KAZANIYORUZ SARHOŞLUĞU

Memleket Partisi olarak ilkeli siyasetimize devam ediyoruz. ‘Atatürk’ demekten, laikliğe vurgu yapmaktan, İstanbul sözleşmesini savunmaktan vazgeçmiyoruz. ‘Hukuk devleti’de ‘Liyakat’ diyor. Toplum ‘dijital teknoloji’ diyor ve ‘umutları tazeleyin’ diyor.

Yapmak istedikleri düzenlemeyi ben AKP’nin son çırpınışları olarak görüyorum. Memleket Partisi’nden ziyade memleketi nasıl etkiler diye düşünüyorum. Muhalefetin de ‘Seçim kazanıyoruz’ sarhoşluğunu erken buluyorum. Son ana kadar mücadeleden vazgeçilmemeli. Onlara ‘Umutları tazeleyin’ diyorum.”

Siyasetin gündeminde şimdi Milletvekili Seçim Kanunu’nda yapılacak değişiklikler var. Millet İttifakı içindeki oy oranı düşük partilerden kimlerin CHP, kimlerin İYİ Parti listelerinden aday gösterileceği de ittifakın ana gündemi olacak.